Tanya'nın ağzından;
Alexander odadan çıkıp kapıya yönelmişti. Tam o sırada çıktığı odadan bir şeyin düşüp kırıldığını duymuştum. Daniel merdivenin en başında dikelmiş Alexander'ın kapıyı açmasını bekliyordu. Çünkü davetsiz bir misafirimiz olabilirdi. Onlar kapıyla ilgilenirken ben Alex'in çıktığı odaya yönelmiştim. Kapıyı açtım ve içeriye baktım, kimse yoktu. İçeriye girip kapıyı arkamdan kapattım. Bu oda nasıl olsa benimdi. Yatağın yanına doğru giderken yerde yatan birini farketmiştim. Temkinli adımlarla yürürken yüzünü görebilmiştim.
+Laura?
diyip hemen yanına gittim. Baygın yatıyordu.+Hey Laura? Uyan!
diyerek sarstım. Gözlerini hafif aralamış, kaşlarını çatarak sağa sola bakınıyordu. Bir elini alnına götürerek bana baktı.- Neler oluyor?
+Bu soruyu benim sana sormam gerekiyor.
dediğimde hâlâ halsiz duruyordu.
+Bak! Odamda her ne yapıyorsun bilmiyorum ama... Alexander seni gördü mü?-Hayır.
+Güzel. Çünkü bu eve girebilmen için özel bir gücün olması gerekiyor. Yanılıyor muyum?
-Neyi kastettiğini anlamıyorum.
+Bunları tartışacak zamanım yok. Bu eve birçok gücün girmemesi için bir büyü yaptım. Ama sen girdin... Her ne ise Alexander ile Daniel seni burada görürlerse öldürürler. Demem o ki bu odadan ben çık diyene kadar çıkmayacaksın. Oda için küçük bir büyü yapacağım. Daniel ya da Alex odaya girerlerse seni göremeyecekler.
diyip yere oturdum, ellerinden tuttum ve gözlerimi kapatıp;+"Lavisi desu alima vakayı tisa homo."
dedim gözlerimi açtım ama Laura hâlâ karşımdaydı.- Ee oldu mu?
+Lânet olsun !
diyip ayağa kalktım ve hemen birşeyler düşünmeye çalıştım.- Neler oluyor?
+Sende büyü işe yaramıyor. Gücün her ne ise büyü yapmama engel oluyor.
dediğim anda içeriye Alexander konuşarak girdi.~Sadece bir pizzacıymış.
dediğinde öylece donup kalmıştım. Alex de şaşkın gözlerle bana bakıyordu.+Bak Alex... Açıklayabilirim. Nasıl oldu bilmiyorum. Ben de yeni farkettim.
dediğimde kapıyı kapatıp yanıma gelirken;
+Ben cidden böyle bişey beklemiyordun. Öldürmeden önce lütfen dinle.
demiştim. Elleriyle iki kolumu tutarak;~Tanya sen iyi misin?
+Ne?
~Neyi yargılamam gerekiyor? Neyi kastediyorsun?
dediğimde kafamı arkaya çevirip Laura'ya bakacaktım. Ama yoktu.+Ama nasıl?
dedim şaşkınlıkla.~Ne nasıl?
+Şey... vazoyu yere düşürdüm de kırılmamış. Onu merak etmiştim.
~Pekala Tanya. İstersen biraz dinlen.
dediğinde başımla onaylamıştım. Arkasını dönüp odadan çıktı.+Bu da ne böyle?
Laura'nın ağzından;
Tanya benim görünmez olduğuma şaşırmıştı. Ben de onun yerinde olsam büyük ihtimalle ben de şaşırırdım. Tanya beni ele vermemişti. Fazla güçlü sayılmazdım. O yüzden hemen bu evden çıkmalıydım. Alex odadan çıkarken onunla birlikte ona dokunmadan odadan çıkmayı başarmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARJİNAL: Uyumsuz
FantasyDiego Anderson vampirlerin başıdır. Safkan bir vampir olmasıyla birlikte aynı zamanda da bir melez ve binlerce yıl yaşayıp çok fazla olaylar görmüştür ayrıca vampirin krallığı onun elindedir. "Acımasız, merhametsiz, soğuk kanlı ve tabiri caizse yap...