Alex ökse otunu suda kaynatmış ve diğer elinde de bez ile Laura'nın yanına gidiyordu. Doktorlar şok vermeyi bırakmışlardı. Alex bezi kaynatılmış suyun içine katıp çıkardı ve bezi yaranın üstüne kapatmıştı. Doktorlardan biri;
"Siz ne yapıyorsunuz beyefendi?" diye sormuştu Alex'e. Alex Laura'ya bakmaya devam ederken doktorun sorusunu cevaplamıştı.
"Doğal yollardan çözüm yolu arıyorum. Belli ki siz tıbbi yönden bir çözüm bulamadınız!" demişti kinayeli bir ses tonu ile.
"Üzgünüm ama hastanızı kaybettik." demişti başka bir doktor. Laura'ya doğru birkaç adım atıp;
"Laura gördüğüm en güçlü kadın. Basit bir yara onu öldüremez." demiştim ağlamaklı ses tonumla. Uyanacaktı biliyorum. Uyanmalıydı da... Alex 'bu işe yaramıyor' dercesine bana bakmıştı. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes almıştım. Laura uyanacaktı. Bunu yapabilir. Alex yaranın üstündeki bez parçasını hafifçe kaldırdığında yaranın yok olduğunu görmüştüm. Alex de yarayı görmeyince;
"Neden uyanmıyor?" diye sormuştu bana dönerek. O esnada anlamamış gözlerle Laura'ya bakmaya devam ediyordum. Doktorlar öldüğüne ikna olmuş olsalar gerek odadan çıkmışlardı. "Hadi ama Laura! Sen uyanmazsan Diego beni de öldürür!" diyip bez parçasını suyun içine tekrar katıp çıkararak az önce kapanan yarasının ve hatta izi dahi kalmamış olan kısmın üstüne kapatmıştı. Şaşkınlıkla bir Alex'e bir de Laura'ya bakıyordum. Yanında bulunan cihazlardaki çizgi ise düz devam ediyordu. Cihazlara birkaç defa vurmuştum.
"Bozuk olabilirler mi?" diye sorduğumda Alex sorduğum soruyu mantıklı bulmuş olsa gerek başını Laura'nın kalbinin üstüne yaslayarak, kalp atışlarına kulak kabartmaya çalışıyordu.
"Bozuk değiller." dediğinde doğruldu ve ayağa kalkarak kalp masajına başladı. Zar zor yutkunurken konuşmuştum;
"O, öldü."
"O ölürse biz de ölürüz ve ölmek için daha çok gencim Jake!"
"Yüz küsur yaşındasın!" demiştim istemsizce düşünmeden konuşarak. Alex kalp masajına devam ederken aynı zamanda da bana dönerek;
"Sence sorun bu mu şu an? Benim yaşım mı?" diye sordu sinirle. Tam konuşacaktım ki odanın kapısı hızla açılmıştı. Hector'un odadan içeri girişine bakıyordum. Hector buradaysa Diego neredeydi peki?
"İşte görmek istediğim manzara." demişti Hector sırıtarak. Öfkeyle Hector'a doğru atağa geçtiğimde Hector beni boğazımdan kavrayıp;
"Bu işlerde çok yenisin!" diyip hızla duvara fırlatmıştı. Alex de kalp masajını bırakmış Hector'a doğru hızını kulllanarak yanına gittiğinde boğazından tutup havaya kaldırdı ve sertçe yere yapıştırmıştı. Ayağa kalkıp Laura'nın yanına giderken "Öldüğünden emin olmam lazım." diyip tam yanında durmuştu. "Anlaşılan o ki kalbi durmuş." diyip hızla sol elini kalbine daldıracağı esnada;
"Hayır!" diye bağırmıştım. O esnada Laura gözünü hızla açıp Hector'u başında görünce sol eliyle havadaki elini tutmuştu. Zeyna'yı fark etmiştim. Kapıdan Hector'a nişan almıştı ve oku fırlattığı anda Laura ve Hector görünmez olmuştu. Ok duvara sabitlendiğinde; "Bu da neydi?" diye sormuştum şaşkınlıkla.
...
Laura'nın anlatımıyla;
Gözlerimi hızla açmamla birlikte Hector'u baş ucumda görmüştüm. Sol eli havada ve göğüs kafesimin içine dalmak üzereyken sol elimle havadaki sol elini hızla tutup görünmez olmuştuk. Hector şaşkınlıkla bana bakarken hızla geriye doğru itmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARJİNAL: Uyumsuz
FantasyDiego Anderson vampirlerin başıdır. Safkan bir vampir olmasıyla birlikte aynı zamanda da bir melez ve binlerce yıl yaşayıp çok fazla olaylar görmüştür ayrıca vampirin krallığı onun elindedir. "Acımasız, merhametsiz, soğuk kanlı ve tabiri caizse yap...