Bölüm 22

851 76 1
                                    

Soğuk Savaş 2.Kısım:

Kemal'i ararken başımın ağrısı da hafiflemişti, muhtemelen yine radyasyon kaynaklı bir şeydi. Bir yandan Kemale sesleniyor bir yandan da etrafı arıyordum, evde olmadığından emindim. Dışarı adım atar atmaz büyük bir şok dalgası geçti üzerimden, Kemal yerde kanlar içinde yatıyordu. Büyük bir çığlıkla yanına koştum, kolundan vurulmuş ve kan kaybından bayılmıştı. 

Telefonumdan 112 acil servisi aramayı denedim fakat telefon hattı kapalıydı, hele ki bu soğuk savaş döneminde kapalı olması normaldi. Aklıma Kemal'in nabzını kontrol etmek geldi, nabzı vardı. O sırada yoldan geçen biri ikimizi gördü ve yanımıza koştu:

- Ne oldu burada?!

- Bilmiyorum, ben... Evin içindeydim, onu arıyordum. Evde bulamayınca dışarı çı-çı ktım v-ve...

- Tamam, tamam. Buralarda bir hastane var, sizi oraya götüreceğim.

- Hastane mi? Buralarda b-bir hastane olsa haberim olurdu.

- Normal bir hastane değil, gidince görürsün.

Sonra çantasından Batikon ve gazlı bez çıkararak kurşun yarasını bir güzel temizledi. Sıkı bir şekilde sargı beziyle sardı, şaşırtıcı bir şekilde yara kendiliğinden kapanmış gibiydi. Ne olduğundan habersiz ikimiz Kemal'i sürükleyerek kadının dediği yere doğru götürdük. Burası bir yer altı sığınağıydı, savaş sırasında yapılmıştı. 

Bana buranın EMP taneciklerinden arındırılmış olduğunu söyledi. Kemal'i acil müdahale odasına aldılar. Yaklaşık 3 dakika geçmeden odadan doktor kadın çıktı, acil görmem gereken bir şey olduğunu söyledi.

- Çabuk gel! Bak görüyor musun?

Bana Kemal'in kolunu gösteriyordu, hiçbir yara izi kalmamıştı.

- B-bu nasıl olur?

- Bilmiyorum ama arkadaşın kendiliğinden iyileşmiş gözüküyor. Ya da hiç vurulmamıştır? Ne olur ne olmaz diye bir kan alacağım, kanında bir anormallik olabilir.

Hayretler içinde bekleme salonuna geçtim, açık olan telefon hatlarından biriyle eve bağlandım. İşlemin ne kadar kaldığını sordum, bitmesine çok az kalmıştı. Anılar ve fiziksel özellikler birbirine %88 oranında uyumluydu, yani Deniz gelince travma yaşayıp tüm evi havaya uçurma olasılığı %12 idi. Yapay zekaya yükleme bittikten sonra aktif etme işleminden önce beni beklemesini söyledim. 

Konuşmadan 18 dakika sonra kadın beni odasına çağırdı, biraz telaşlı gözüküyordu.

- Durumlar pek iyi değil.

- Nasıl yani?

- Hastanın adı neydi?

- Kemal

- Peki, Kemal Bey'in kanında yüksek oranda radyasyon var. Bu radyasyona maruz kalması için radyasyon yayan maddelerin 10 çeşidinden onunu da yutması lazım. Buna benzer bir olay yakın zamanda oldu mu?

Eğer gerçekleri söylersem ne olacağını az çok biliyordum.

- H-hayır olmadı.

- Peki, bunu bir araştırırsanız iyi olur. Şimdi gelelim asıl konuya, hastanın vücudundaki bu radyasyon hastada olumlu bir etki yaratmış. Yani yarayı iyileştiren bu radyasyonun ta kendisi. Böylesini ilk defa görüyorum diyebilirim.

- Peki bunun kötü yanı nedir?

- Kötü yanı ise radyasyonun beyin hücrelerinin çoğunu öldürmüş olması. Yani bunun duygusal bozukluklar, hafıza kaybı, benlik kaybı gibi etkilere yol açtığı söylenebilir. Belki de bunların hiçbiri olmaz, şimdilik beklemekten başka bir şansınız yok. Biz burada yapabileceğimiz tüm kontrol ve müdahaleleri yaptık, kurşunu da çıkardık. Hastanın uyanana kadar burada kalması gerekiyor. Siz isterseniz gidebilirsiniz.

VeriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin