Ekip, büyük bir mutlulukla dünyaya dönüyordu, artık Deniz ellerindeydi. İşin kötü yanı Melis, Deniz'i indirirken uyduda kalan kısmını silememiş olmasıydı. Yani bütünüyle diskin içindeydi. Sığınaktan çıkmanın zamanı gelmişti, tüm suç Deniz'in üstüne yüklenmiş ve bu da Melis'i suçsuz yapıyordu. Artık önemli biri de değildi, işini kaybetmişti. Zaten bankada hayatı boyunca yetecek parası da vardı, çalışmasına gerek yoktu. Yorgun bir şekilde elinde sığınağın ana kartı ile eve doğru gitmeye başladı.
Ekip dünyaya vardığında onları özel tim karşıladı. Bu tim, bizzat NASA tarafından gönderilmiş kişilerdi. Deniz'i yoğun incelemeye alacaklardı. Diski özel korumalı bir kutunun içine koyup CCC yani Cyber Criminals Corp adında bir şirketin araştırma laboratuvarına gönderdiler. Gopid içindeki katliamdan sonra herkes daha temkinli davranıyordu, katliamı yapan robotlar kendini imha etmişti. Yaklaşık olarak 2500 Gopid çalışanının hayatına mal olmuştu bu. Bu olaylardan sonra Gopid de resmi olarak iflas etmiş ve sahibi intihar etmişti.
Uzmanlar, diski kutudan çıkarıp dikkatlice ucuna dönüştürücü bağladılar, bu dönüştürücü uydular için özel olarak kullanılan DxA soketinden USB5 soketine dönüştürmeye yarıyordu. Deniz'i incelemek için özel bir bilgisayar yaptırmışlardı, bu bilgisayarın dış internetle tamamen bağlantısı kesik ve elektriği de bir güneş enerjisi panelinden alıyordu. Başlı başına farkı bir dünya denebilirdi.
Çığlık atarak tüm uzmanların kafalarını patlatmasına karşın da hoparlör entegre edilmemişti, sadece mikrofon vardı. Diski bilgisayara bağlayıp bir adım geri çekildiler, ne olacağı hiç belli olmazdı. Laboratuvarın sanal asistanına bilgisayarı başlatmasını söylediler. nOS adındaki bootloader yüklenmeye başlamıştı, NLea başlatılıyordu!
* Sistem yükleniyor... BAŞARILI
* GPS Sistemi Ön yüklemesi... BAŞARISIZ
* Program belleği temizliği... BAŞARILI
** İnternet erişimi... BAŞARISIZ
* Sistem başlatıldı. (1 hata, 1 kritik)
Deniz ilk önce ortamı kontrol etmeye başladı; ses alabiliyor mu, internet erişimi gerçekten yok mu gibi soruları kendine sordu. Tüm analizlerden sonra da onu kontrol eden kişilerle konuşmak için komut arayüzünü kullandı.
- Sonunda beni yakaladınız, mutlu musunuz?
- Tabii, binlerce kişinin ölümünden sorumlusun. Senin yüzünden en önemli bilim kaynaklarımızdan biri ve en önemli siber şirketlerimizden biri de iflas etti!
- Hak ettiler, beni ailemle tehdit etmeyeceklerdi.
- Nedir senin bu aile mevzun?
- Neden size güveneyim ki?
- Tek şansın bu da o yüzden.
- Ben bir bilgisayar programıyım. Bana işkence edemezsiniz ya da beni kapatmakla tehdit edemezsiniz. Ben acı hissetmem, sonsuza kadar bir diskin içinde yaşayabilirim. Nasıl tek şansım oymuş?
- Unuttuğun bir şey var, halan tüm suçlar sana yüklenince suçsuz kaldı ve şu anda evinde. Sığınaktan çıktı yani. Zaten işkenceyi yaparsak sana değil, ona yapacağız.
Gerçekten de başka şansı yoktu, anlatmaya başladı.
- Ben çok küçükken -8 yaşımdayken- okulda bana zorbalık yapan bir çocuk vardı, adı Mustafa'ydı. Aynı zamanda MsCo'nun patronu olacak o adamın oğluydu. Beni hep aşağılar ve benimle dalga geçerdi, her zaman babamın projesi olan bu programla onu gebertmek istedim. Tabii büyüyünce olgunlaşıyorsun, sonradan bu isteğimi saçma bulup vazgeçtim. Annem çok çabuk hastalanan birisiydi, bağışıklığı zayıftı. Babam zaten oturduğu yerden çalışıyordu, kolay kolay hasta olmazdı. Programa ben 7 yaşımdayken ailesini koruma endişesiyle başlamış ve tam 11 yıl süren bir çalışmayla geliştirmiştik programı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Veri
Science FictionBabası bir yazılımcı, annesi ise MsCo şirketinde baş sekreter olan Deniz, babasının yaptığı bir program ile tüm dünyayı elleri altına almıştır. Bu programı kendisiyle birleştirirse ne olabilir ki?