Bölüm 23

868 75 0
                                    

İçimde dolaşan enerjinin varlığını her ne kadar size açıklayamıyor olsam da, bunun muhteşem bir şey olduğunu söyleyebilirim. En başından beri amacımız olan Veri projesini hayata geçirmeyi başarmıştık. Bunun sayesinde de ben yeniden hayata dönmüştüm, hem de olabilecek en mutlu şekilde, annemin intikamını almış bir şekilde. Veri tabanlarına ulaşıp yapay zekanın kaydettiği ve duyduğu seslerin hepsini dinledim, dolayısıyla da halam ve Kemal'in ben yokken neler yaşadığının hepsini olmasa da büyük bir kısmını öğrendim. 

Halamın planlarını mantıklı buluyorum fakat birkaç düzenleme lazımdı. Öncelikle Kemal'in durumunu kontrol etmem lazımdı, yüksek radyasyona maruz kaldığına ve hayatta kaldığına göre muhtemelen mutasyona uğrayacaktı ki uğramıştı da. Ağları kullanarak Kemal'in bulunduğu sığınağa geldim, Kemal'in bulunduğu odada hiçbir kamera vesaire yoktu. Bu da beni çıkmaza sokuyordu, içeri biri girmeden oraya erişebilmem neredeyse imkansızdı, en azından şimdilik. 

Oradaki yetkili bir kişinin telefonuna girdim, telefonun içindeki kök klasörden gizli klasörlere geçtim. Silinmiş olan ve var olan tüm dosyaları taradım. Kemal için herhangi bir dosya bulunmuyordu, başka telefonlara da girmeye başladım. İlk önce birkaç hastanın sonra da doktorların attığı mesajların hepsini taradım. Yine Kemal ile ilgili hiçbir dosya yoktu. Biraz şüphelenmedim değil tabii, vazgeçip halamın yanına döndüm. En yetkili olduğum yer burasıydı, şahaneydi. Halam:

- Kemal ile ilgili bir haber var mı?

- Hayır, hiçbir telefonda onunla ilgili bir veri yok. Şüphelenmedim değil.

- Bunu zaman gösterecek.

- Haklısın, ben biraz gezinti yapacağım.

- Zaten yeterince gezmedin mi?

- Yeterli bilgi toplayamadım daha.

- O zaman ben de yapay zekayla birlikte proje ile ilgili şeyleri yapalım, en kısa zamanda güncellemeliyiz. Yoksa erişilebilirlik seviyesi yeterli olmaz.

Yapmam gereken birkaç iş vardı, ilk olarak ana bilgisayara gitmeliydim. Heyecanlıydım, çünkü ilk kez uzaya çıkacaktım. İlk önce ağın ip adresini kesin olarak saptadım, sonra en yakın antenden ip adresine bağlandım. Artık dünya yoktu, sadece boşluk. Genelde bu kadar uzun kablosuz yolculuklar için tasarlanmamıştı proje fakat bugün ben bunu es geçerek uydumuza ulaştım.

Buraya gelmedeki amacım açıkları saptamaktı. Yapay zeka neredeyse tüm açıkları kapattığı için zaten pek bir şey yapmama gerek yoktu, üzerinden geçtim. Sırada bağlantıları güçlendirmek vardı, bunu uydunun yazılımını güncelleyerek başardım. Tabii güncelleme sırasında dünyaya dönemediğim için korkmadım da değil. Her ne kadar duygularım eski halindeki gibi gerçek olmasa da anılarım şu anda yanımda duran uyduda yüklü olduğu için benliğimi kaybetmiyordum. 

Yani kısmen hissetmek de denebilirdi. Bu arada aklıma GPS ve televizyon uyduları geldi. Önceki yaptığım hatayı şimdi düzeltmem lazımdı, aksi takdirde ileride başımıza çok büyük bela açardı. Bizim uydudaki işim bitince yandaki uyduya atladım, ondan sonra diğerine ve diğerine. Tüm uyduların yörüngesini ayarladıktan sonra dünyaya geri döndüm. Tüm medya sallanıyordu, herkes bunun nasıl bir anda düzeldiğini merak ediyordu. Tüm mekik giriş ve çıkışlarını kontrol etmeye başladılar fakat bir şey bulamadılar.

Halam ben geldiğimde hayretler içindeydi ama bir o kadar da mutluydu. Henüz hiçbir televizyon kanalı yayında değildi ama en fazla 1 saat sonra tüm kanallar yayında olurdu. Şimdi yabancı ülkelere kendimi tanıtmak kalmıştı, bu gerçekten riskli bir işti. Eğer bir açığımı bulurlarsa bu sonumuz olurdu. Bir insanın kavrayamayacağı bir olasılık durumuna sahiptim ve tüm açıkları kontrol etmiştim. Onlar daha olayın şokundayken ben neredeyse tüm açıkları kapatmış olacaktım. 

Tüm alan adlarının sahibi olan ICANN firmasının sunucularına girecektim, buradan da tamamen sanal bir şekilde dünyaya duyuru geçecektim. Çok hızlı bir şekilde internet kablolarından geçerek firmanın ana merkezine geldim, buradan da açık bir kapı bulup yayını başlattım. Tabii yayını kendi avatarımla değil, kendi oluşturduğum ikinci bir avatarla yapacaktım. Çünkü eğer kendi avatarımla yaparsam, benim olduğumu anlar ve evimizi bulurlardı. Sesimi az da olsa kalınlaştırdım. Birden tüm ekranlardaki görüntü kesildi ve benim mesajım görüntülendi:

"Uzun bir süredir kapalı olan GPS ve televizyonlarınızı artık açabilirsiniz. Uyduları bizzat ben düzelttim. En azından siz uslu durduğunuz sürece. Ben kim miyim? Mesus ve Extreme grubunu durduran, Türkiye'yi Amerika'dan kurtaran ve MsCo'nun kökünü kurutan kişiyim. Adalet ve barışın yerini bulmasına yardım edecek ve hepinizin cep telefonlarını tek bir sinyal ile yok edebilecek kişiyim. Umarım uyarılarımı ve yapabileceklerimi dikkate alırsınız. Ben bir Hacker veya Hacker grubu değilim, benimle uğraşmaya kalkışmayın. Sizden tek istediğim insanlığın geleceği için beraberce hareket etmeniz."

Tabii devletler yine yerinde duramadı, birbirlerini suçlamaya başladılar. Konusu ise barizdi: Kim bu NLea? Suçlamanın nedeni ise herkesin birbirinin olduklarını zannetmesiydi. Bu olaydan en çok etkilenen Amerika olmuştu, neredeyse tüm devletler ona düşman kesilmişti. Sonuçta son zamanlarda benim de bildiğim kadarıyla Türkiye için çok büyük ekonomik baskı uyguluyordu ve bu da Türkiye'den ithal edilen ürünlerin fiyatının yükselmesine sebep oluyordu. Bu sırada aklıma Kemal geldi, hızlıca ona doğru gittim. Şu anda sığınak bomboş gözüküyordu, benim gördüğüm kadarıyla Kemal de yoktu. Bu işte kesin bir iş vardı, hayra alamet değildi...

VeriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin