21 "Düşencesiz Sandra"

99 6 0
                                    


-KATE-

Sam'in arkadaşları gelince ne yalan söyliyeyim tedirgin olmadım değil. Yani onu utandıracak birşeyler yapmak istemem. Sam ısrar edince bütün cesaretimi toplayıp arkadaşlarına yüzümü dönmüştüm. Tabi gıcık arkadaşı Sandra hemen yüzümden bahsetmişti. Onu pek takmayıp diğer arkadaşları ile tanıştım.

Sandra, Ryan ve Nick.

Şuan salonda oturmuş sohbet ediyoruz. Sam, Ryan ve Nick ile iş hakkında konuşurken Sandra benden gözlerini ayırmıyordu. Hayır yani bir an 'ne bakıyon?!' demek istesem de sustum.

"Eee Kate, kendinden bahsetsene biraz." diye sordu Sandra. Bende ne zaman konuşacak diye bekliyordum.

Bakışlarımı ona çevirdim. "Mesela?" dedim. Tam olarak neyden bahsedeceğimi bilmiyordum. Sandra oturduğu yerden doğruldu ve bana dik dik bakmaya başladı. "Kaç yaşındasın?" diye sordu. Sanane?

"On sekiz yaşındayım." dedim ona bakarak. "Pek bir küçükmüşsün sen." dedi. Gülümsedim.

"Siz kaç yaşındasınız?" diye sordum. Saçlarını geriye atarak "Yirmi dokuz yaşındayım." dedi. Ben ise güldüm. "Sizde pek yaşlıymışsınız." dedim. Anında sinirli bakışlar bana döndü. Ryan ise kıkırdamaya başladı.

Sam'e döndüğümde bana sırıtarak bakıyordu. Ne yani altta mı kalayım? Bana kalsa onun Sam'e sarılan kollarını kopartırdım da.

"Hangi üniversiteyi kazandın, Kate?" diye sordu Nick. Bakışlarımı ona çevirdim. "İlk yardım." dedim.

Babamın da istediği üzerine sağlık lisesi okumuştum. Daha sonra hastanede acil bölümünde ilk yardım bölümünü kazanmıştım. "Gidiyor musun?" diye sordu Ryan. Bakışalarımı yere çevirdim. "Hayır gitmiyorum." dedim. "Neden?" diye sordu Sandra. Sanane be!

"Ailevi sorunlarım vardı." dedim ona bakarak. "Ayy, kıyamam. Noldu baban işini mi kaybetti? Yoksa annen ölümcül bir hastalığa mı yakalandı? Çalışman mı gerekiyordu?" diye alayla sorular sordu.

"Hayır. Onları kaybettim. Öldüler!" dedim ve ayağa kalkarak mutfağa ilerledim. Elim ayağım titiriyordu.

Nasıl ön yargıyla yaklaşırdı bana? Az önce ona laf soktum diye mi bu aşağlaması? İnanamıyorum...

Mutfağın arka kısmına geldim ve ellerimi tezgaha dayadım. Göz yaşlarım yavaş yavaş süzülüyordu. Bende isterdim okumayı.

"Kate?" diye seslenerek, Sam mutfağa girdi. Ona bakmadım bile. Arkamı döndüm. Gelip arkamdan sarıldı.

"Güzelim, özür dilerim. Lütfen affet beni." dedi ve saçıma öpücükler kondurmaya başladı.

"Ben sana dedim, Sam. Keşke odama gitseydim. Tanışmasam da olurdu." dedim ağlamaya devam ederken.

"Haklıydın. Özür dilerim." dedi. Daha sonra omuzlarımdan tutup beni kendisine döndürdü.

Ellerini belime doladı. Bende kollarımı boynuna doladım. Kafasını boynuma gömdü. "Beni affettin değil mi?" diye sordu boğuk çıkan sesiyle. "Senin bir suçun yok ki. Sandra çok düşünsesiz davrandı." dedim.

"Biliyorum. Gönderdim onları, güzelim. Film izleyelim mi?" diye sordu. Ondan ayrılıp gülümseyerek, onayladım. Yaklaşıp burnuma küçük bir öpücük kondurdu.

"Sen mısır patlat bende film seçeyim." dedi ve mutfaktan ayrıldı. Bende çekmeceden mısır alıp patlatmaya başladım. 



❃Huzur KokusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin