42 "Yavaş Öpücük"

117 6 0
                                    

-SAM-

Kate sonunda gözlerini açmıştı. Şuan ise sadece gözetim altından tutuluyordu. Yarın çıkabilirdik. Sandra'ya gelirsek. Olayı öğrendikten sonra evine gitmiştim. Onu bir kenara çekip itiraf ettirmiştim. Kanıt olarak ise sesini kaydetmiştim.

Ondan sonra karakola gitmiştim. Ses kaydını verip 'kasten adam yaralama'dan içeri alındı. Az bile!

Ondan sonra Kate'in yanına gitmiştim. Biraz bekledikten sonra uyanmıştı.

Elini tuttum ve dudaklarıma götürdüm. "İyi misin?" diye sordum. Bana gülümseyip kafasını salladı.

"Özür dilerim. Seni koruyamadım." dedim. "Senin bir suçun yok, Sam. Hepsi benim dikkatsizliğim." dedi.

"Bu arada ben çok acıktım." dedi. Güldüm. "Üzgünüm, güzelim. Miğden için ilk yirmi dört saat yemek yememeliymişsin." dedim. Oflayarak önüne döndü. "Sabret biraz." dedim. Bana bakarak kafa salladı.

"Sam yanıma gelsene." dedi ve yatakta kaydı. Gülümseyip yanına uzandım. Kafasını göğsüme koydu.

"Seni çok özledim." dedi. Sen bir de bana sor!

"Bende güzelim." dedim. Kafasını kaldırıp bana baktı. Bende kafamı aşağı çevirip ona baktım.

"Buradan çıkınca senin dağ evine gidelim." dedi. Gülümsedim. "Gideriz." dedim.

"Hadi uyu artık. Yarın sabah çıkacağız." dedim. Ellerini boynuma doladı ve gözlerini kapadı.

...

Kate'in kolundan tutup eve doğru taşımaya başladım. Fakat çok zorlanıyordu. Daha fazla dayanamayıp onu kucağıma aldım. İtiraz etmeden başını omzuma koydu. "Başım dönüyor, Sam." diye fısıldadı kulağıma.

Birşey diyemedim. Eve hızlıca girdim ve salona ilerledim. Onu yavaşça koltuğa bıraktıp. Daha sonra dolaba ilerleyip ince bir örtü alıp salona geri döndüm. Ona doğrulttum. Ceketini çıkarmasından yardımcı oldum.

Daha sonra koltuğa yatınca üzerini örttüm. Alnına küçük bir öpücük kondurup mutfağa ilerledim.

Mutfağa girince Sue'yu gördüm. Masaya oturmuş, yere bakarak birşeyler düşünüyor gibiydi. "Sue?" diye seslendim. Fakat cevap vermedi. Yanına gidip elimi omzuna koydum. Yerinde sıçrayarak bana baktı.

"İyi misin?" diye sordum. Hemen gözleri doldu.

Hızlıca yerinden kalkıp belime sarıldı. Bende ona sarıldım. Ben küçüklükten beri ona abilik yapardım.

Ağlamaya başladığından, saçını okşadım. "Sue, üzülme. Kate şimdi iyi, bir güne kalmaz toparlar." dedim.

"Hepsi benim yüzümden. Onu zorlamamam gerekiyordu. Sandra ne bok olduğunu bilmeliyim." dedi ağlarken.

"Sadece çok dikkatsiz davrandın o kadar." dedim. Burnunu çekti ve "Ama benim dikakatsizliğimden dolayı Kate ölüyordu." dedi. Evet, ölüyordu...

Onu kendimden uzaklaştırdım. "Kate ölmedi ve ölmeyecek! O şimdi iyi, bu yüzden ağlamayı kes!" dedim sinirlenerek. Böyle davranarak benim de canımı yakıyordu. O iki saat bana cehennem gibiydi.

"Haklısın. Özür dilerim." dedi. Gülümsedim ve "Sen çorba yap ben de Kate'e giyecek birşeyler getireyim." dedim ve salondan çıkıp yatak odasına ilerledim.

Odaya girince dolaba ilerledim. Kate'in eşofmanlarından aldım. Daha sonra üzerine bana ait olan tişörtten bir tane alıp aşağı indim. Büyük adımlarla salona ilerledim ve Kate'in yanına oturdum.

"Kate, güzelim? Kalk hadi." dedim. Yüzünü bana döndü. "Noldu?" diye sordu.

"Üstünü değiştirmeliyiz."

Yerinden doğrulup bana baktı. Hala yorgun görünüyordu. "Sam ben giyinemem." dedi.

"Tamam ben giydiririm seni." dedim. Kollarını açtı. Ben de tişörtünün eteklerinden tutup çıkardım. Daha sonra yeni getirdiğim tişörtü üzerine geçirdim.

Daha sonra ince örtüyü açtı. Dün akşam giydiği kısa şortu çıkardı. Gözlerimi kaçırdım. Yan gözle baktığımda ise fileli çorabını çıkarıyordu. Daha sonra eşofmanı elimden aldı ve giydi.

"Sam, ben ne zaman yemek yiyeceğim?" diye sordu dudağını büzerek. Güldüm.

"Sue sana çorba yapıyor." dedim. Resmen gözleri parladı ya!

"Sue çorbayı yapana kadar yanıma yatsana." dedi ve kenara kaydı.

Kaydığı yere yattım. Kollarını belime doladı. "Seni seviyorum, Sam." dedi.

"Bende, güzelim." dedim. Kafasını kaldırdı ve bana yaklaşmaya başladı.

Bende aşağı doğru kayıp onu öptüm. Ellerini yanaklarımı çıkardı. O kadar yavaş öpüşüyorduk ki, her hareketimizi aklımıza kazımak istermiş gibi. Alt dudağımı tutup kendisine doğru çekti.

"Pişt! Yenge yemek getirdim!" diye Sue salona girince hızlıca ayrıldım ve yanından kalktım. İçeri girip elinde ki tepsiyi masaya bıraktı. "Sana çorba yaptım. Umarım beğenirsin." dedi ve tepsiyi alıp Kate'in kucağına koydu. Kate teşekkür edip çorbayı içmeye başladı.

Çorbayı bitirdikten sonra Kate'i kucağıma alıp odamıza çıkardım. Yatağa yatırıp yanına da ben yattım. Onu kollarıma sarıp huzur kokusunu içime çektim.

❃Huzur KokusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin