❃Huzur Kokusu

2 "Daha Yeni Başlıyorum"

İki aydır...

Genç kız ailesini öldüren kişiyi, yüzünü bu hale getiren kişiyi tam iki aydır arıyor. Ona dair hiç iz bulamadı. Bu da genç kızın geceleri uyumasına engel oluyor. Genç kız rahat uyuyamıyor. Üzerinde ki yük sanki o yatınca daha bir ağırlaşıyor. Gözünü kapatıyor; kız kardeşinin acı ile bağırmasını duyuyor. Tek başına dışarıda karanlık sokaklarda yürüyor; annesinin ona attığı tokadı ruhunda hissediyor. Nefes alıyor; babasının ona 'kızım' demesini duyuyor.

Genç kız nefes almak istemiyor. Genç kız gözlerini kapatmak istemiyor. Genç kız, artık yaşamak istemiyor.

Fakat kendisini bu hale getirene cezasını vermekte istiyor.

Yine siyah şapkasını kafasına geçirmiş, karanlıkta ıssız sokakta yürüyordu. Annesini hatırlıyor. Arkadaşlarıyla geç saate kadar gezdiği için yediği ilk tokadı hissediyor, ruhunda.

Gözlerini kapattı ve hızlı olan adımlarını yavaşlattı. Genç kız artık Tanrı'ya inanmıyordu. İnanamıyordu.

Gözlerini açtı ve karşısında onu gördü. Kendisini bu hale getiren adamı...

İçinde ki nefret açığa çıktı. Adam, karşısından geçiyordu. Şapkasını yüzünü tamamen kapatacak kadar çekti ve adamı takip etmeye başladı.

Adam, kızın bilmediği bir bara girdi. Burnuna gelen içki kokusu çok ağırdı. Aralarında sigara kokusu da vardı fakat genç kız sigarayı seviyordu. Zehirli dumanı içine çekmeyi seviyordu. Genç kız kendisine zarar vermeyi seviyordu.

Adam bir odaya girince ne haltlar karıştırdığını anladı ve midesi bulandı. Tek gecelik takılacaktı.

Harika!

Bir süre odanın kapısının önünde bekledi. İçeriden gelen sesler genç kızın kusmasına yönelikti. Annesinin ona verdiği bıçağı eline aldı ve hızlıca odaya girdi.

Kapının açılma sesiyle adam ve yanında ki kadın sıçradı. Genç kız onların korku dolu bakışlarına sadece sırıttı. Sağ elini kapıya uzatıp kitledi. Şimdi oda da korku dolu iki çift göz vardı.

Bu durumdan memnun olan tek kişi genç kızdı.

Genç kız elinde ki bıçakla birlikte şapkasını indirdi. Adama nefretle baktı. Adam, genç kızın yüzünü görünce sırıttı. "Kate?" dedi iğrenç sesiyle. "Yüzüne noldu senin?" diye sordu alayla. Yüzü? Ah, evet.

Bu iki ay gibi bir süreçte genç kızın yüzünde ki kesikler iyileşmişti fakat iz kalmıştı. Belli olmuyordu ancak farkediliyordu. Genç kız onun alaylı sesine karşılık sadece sırıttı. "Biliyor musun? Eserin çok hoşuma gitti." dedi genç kız bıçağına bakarak. Adam azcık bile olsa endişelenmişti.

"Yani?" dedi adam sakin kalmaya çalışarak. Genç kız adımlarını adama yöneltti. Yavaş yavaş yürürken de bıçağın ucunu duvara sürttü. "Dedim ki; neden bu beğendiğim eseri başka birisine uygulamıyorum?" dedi genç kız sırıtarak.

Genç kız ile adamın arasında ki konuşmaya kadın anlam veremiyordu. Genç kız duvarda ki bıçağı ani bir hareketle adamın baçağına sapladı. Adam, acıyla güçlü bir şekilde bağırdı. Dışarada ki müzik sesi bu odayı duymaya engeldi. Kadın, genç kıza şaşkınca bakıyordu. "Sen ne yaptın be?!" diye cırladı.

Genç kız duyduğu ses ile yüzünü buruşturdu. "Kesinlikle dilini keseceğim." dedi genç kız sakince.

Kadın yataktan kalkıp hızlıca kapıya yöneldi. Genç kız hızlıca kadının saçına yapıştı. Onu yere doğru fırlattı.

"Daha yeni başladım. Nereye gidiyorsun?" diye sordu genç kız alayla.

Eline bıçağını aldı ve kadına ilerledi.