-KATE-
Gözlerimi yavaşça açtım. Aşağıdan gülme sesleri geliyordu. Gözlerimi ovaladım. Yüzümü yıkayamayacak kadar üşenmiştim. Saçımın dağnıklığını umursamadan aşağı indim. Her adımımda gülme sesleri netleşiyor.
Mutfaktan girince etrafa baktım. Sam yemek hazırlıyordu. Fakat sarı saçlı mavi gözlü bir kız daha vardı. Kaşlarımı çattım. Bu kimdi şimdi?
Gözler bana döndü. Kız 'yenge' diye bağırarak yanıma geldi ve bana sarıldı. Ben de şaşkınca Sam'e bakıyordum. "Sen baya uzunmuşsun ya!" dedi ince sesiyle. Sanırım bu, Sue'ydu. Sarılmasına karşılık verdim.
Benden ayrıldı ve yüzüme baktı. Hemen kaşlarını çattı. Daha sonra yüzünü bana yaklaştırdı. "Woah! Yüzüne ne oldu?" diye sordu. Omuz silktim. "Kaza." dedim. Anladığını belli eden değişik sesler çıkardı. Daha sonra Sam geldi yanımıza. "Rahat bırak sevgilimi!" diye sahte bir şekilde kızdı. Kolumdan tutup beni kendine çekti.
"Günaydın, Kate." dedi bana bakıp gülümseyerek. Bende ona günaydın dedim. "Yengem de uyandı. KAHVALTI YAPALIM ARTIK!!" diyerek sesini kalınlaştırdı. Onun bu haline güldük.
Birlikte masaya geçtik ve kahvaltı yapmaya başladık. Aklıma gelen şeyle Sam'e döndüm. Yanına biraz daha yaklaştım. "Şey, senden birşey isteyebilir miyim?" diye sordum çekingen bir şekilde. "Tabi." dedi bana dönerek. Sanırım ondan ilk defa para isteyeceğim.
"Bana biraz para verir misin?" diye sordum. Kaşlarını çattı. "Veririm de ne yapacaksın?" diye sordu.
"Şey ben kuaföre gitmek istiyorum." dedim. Bana bakıp gülümsedi. "Sue ile gitmek ister misin?" diye sordu.
"Benim için farketmez." dedim. "Pişt, siz ne konuşuyorsunuz?" diye seslendi masanın diğer ucundan, Sue
"Sue, Kate ile kuaföre gitmek ister misin?" diye sordu. Meraklı bakışlarımı Sue'ya çevirdim.
"Çok isterim." dedi. Gülümsedim. "Kahvaltınızı yaptıktan sonra gidersiniz." dedi Sam
Ben kahvaltımı yaptıktan sonra, üstümü değiştirmek için odama çıkmıştım. Hızlıca dolabı açtım.
Klasik giyinme tarzım olan fileli siyah çorabımı aldım. Altına çok kısa olmayan şortumu giydim. Daha sonra siyah diz üstü çorabımı giydim. Üzerime de belimin üstünde olan siyah sweatimi giydim. Aynanın karşısına geçtim.
Uzun siyah saçlarımı taradım. Aslında saçlarım azdı fakat bakımı çok zordu. Sanırım saçlarımı kestireceğim.
Siyah göz kalemimi sürdüm. Fazla uzun olmayacak şekilde eyelinerimi de çektim. Asla unutmayacağım bordo rujumuda sürdüm. Kapı açılınca içeri Sam girdi.
Beni baştan aşağı süzdü. Daha sonra yanıma gelip hızlıca kedisine geçti. Dudaklarıma bakarken
"Seni barda gördüğümde de bu ruju sürmüştün. Ve ben senin yüzünü göremesem de dudaklarına aşık olmuştum." dedi. Gülümsedim.
Sağ elini belimden çekti ve kendi cebine soktu. Cebine baktığımda bir miktar para çıkardığını gördüm.
"Bana bak, güzelim." dedi. Kafamı ona çevirdim. "Sam, bu para fazla." dedim.
Elini yavaşça arkama götürdü. Daha sonra parayı şortumun arka cebine koydu. Parmak uçarı kalçama değmişti. Yine...
Ona sırıtarak baktım. "Çantama da koyabilirdim." dedim. Bana gülümsedi. "Bahanem." dedi bana yaklaşarak.
Dudağıma doğru yaklaştı. Onu durdum. "Rujum bozulacak." dedim. O ruju sürene kadar neler çekmiştim ben!
"Banane." dedi ve dudağıma yapıştı. Bak ya!
Ona karşılık verdim fakat dudağını da ıstırdım. İnleyerek geri çekildi. Dudağına baktım. Kanamamıştı.
Sırıtarak ondan uzaklaştım. Aynaya baktım ve taşan yerleri temizledim. Aynadan Sam'e baktığımda bacaklarıma bakıyordu. Sırıttım. Ardından bakışlarım dudaklarına kaydı. Ruj olmuştu, ama söylemeyecektim.
Ayna da kendisini görmesin diye hemen önüne geçtim ve kolundan tuttum. Yatağın üstünden çantamı aldım.
Sam'in verdiği parayı arka cebimden alıp çantama attım. Kolundan tutup merdivenlerden aşağı indirdim.
Aşağı indiğimizde görüş alanıma Sue girmişti. O da üstünü değiştirmişti. Bana şaşkınlıkla bakıyordu.
Beni baştan aşağı süzünce "Yengem sen neymişsin be!" dedi. Güldüm. Daha sonra bakışları Sam'e kaydı.
Gözlerini kısarak Sam'e yaklaştı. "Sam, sen ruj mu sürdün?" diye sordu. Sonra gözleri benim rujuma kaydı.
Kaşlarını kaldırarak baktı. "Haaa ben anladım, tamam." dedi ve gülerek yanımızdan geçti.
Gülerek Sam'e döndüm. Bana kısık gözlerle bakıyordu. Yanından geçicekken belimden tutup kendisine çekti. "Bilerek yaptın değil mi?" diye sordu bana yaklaşarak. "Yoo." dedi safa yatarak.
"Sen bir gel. Bak ben sana ne yapacağım." dedi tehtit dolu sesiyle. "Ne yapacaksın?" diye sordum.
"Onu gelince göstereceğim." dedi sırıtarak. Gülümsedim.
"Artık gidebilir miyim?" diye sordum.
"Pekala." dedi daha sonra dudağımın kenarına küçük bir öpücük kondurup benden ayrıldı.
"Geç kalmayın." demeyi de unutmadı.
Evden çıkıp arabaya ilerledik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
❃Huzur Kokusu
ChickLit-TAMAMLANDI- ! +18 Bölümler Vardır! Sam Watson; kendi halinde, şirkette babasının yanında yaşayan, zamanında çok fazla günah işlemiş olan genç bir adam. İşlediği günahlar genç adamı rahat bırakmaz. 15 yaşından beri huzurlu uyuyamayan genç adam huzur...