-KATE-
Vücudumun havalanmasıyla gözlerimi açtım. Sam beni kucağında taşıyordu. Ona iyice sokuldum. Hava kararmıştı. Yolda uzun tartışmamızdan dolayı ve kahvaltı yapmak için durduğumuz yerde oyalanınca geç kalmıştık.
Sam kapıyı açıp içeri girdi. Benim ise uykum yavaş yavaş açılıyordu. Sam kollarını gevşedince, koltuğa bırakıldım. Ben koltuğa iyice sinerken, Sam alnıma küçük bir öpücük kondurup çekildi.
Uykum gelmediği için koltukta doğruldum. Etrafıma baktığımda Sam'i göremedim. Koltuktan yavaşça kalktım.
Mutfağa doğru ilerledim. Her adımımda Sam'in sesi netleşiyordu. Kapıdan içeri girince Sam'in gözleri bana kaydı. Telefonla konuşuyordu. Fazla dert etmedim ve dolaba yöneldim. Dolabın kapağını açıp çikolata çıkardım. Daha sonra kaşık aldım ve masaya oturdum. Kaşığımı çikolataya daldırıp yemeye başladım.
Sam telefonla konuşarak yanıma geldi ve oturdu. Ben çikolata yerken o beni izliyordu. Bir de telefonla konuşuyor tabi.
"Tamam, saat kaçta geleyim?" diye soru. Nereye gidiyorsun sen?
"..."
"Evet, var. Şuan yanımda." dedi bana gülümseyerek. Kesin benden bahsediyorlar.
"..."
"Ryan zaten çenesini tutamıyor ki!" diye söylendi.
"..."
"Şuan yanımda çikolata yiyor." dedi bana hayranlıkla bakarken. Ağzımda ki kaşıkla ona döndüm. Gülümsedi.
"..."
"Çok tatlı görünüyor, Sue." dedi bana bakmaya devam ederekn. Sue?
"..."
"Yarın konuşursun." dedi Sam önüne dönerek.
"..."
"Of Sue!" dedi ve telefonu bana verdi. Benimle mi konuşmak istiyormuş?!
Telefonu elinden aldım ve kulağıma koydum. Ardından kız sesi geldi.
"Merhaba, Kate. Ben Sue." dedi heyecanlı sesiyle.
"Merhaba." dedim. Tanımıyordum. Hem niye benimle konuşmak istiyor ki?
"Şey, ben Sam'in çocukluk arkadaşıyım. Seninle tanışmak istiyorum." dedi.
"Akşam akşam telefonda mı tanışıcağız?" diye sordum kaşlarımı kaldırarak. Sam dönüp bana baktı ve gülümsedi.
"Haa, yok. Ben kendimi tanıtayım dedim. Yarın ilk uçakla oraya ineceğim. Seni çok merak ediyorum, Yenge!" diye bağırdı telefona. Gülümsedim.
"Bende seninle tanışmak isterim." dedim. Tekrar sevinçle bağırdı.
"Ahh! Çok cana yakın bir yengem var, çok şanslıyım!" diye bağırdı. Kıkırdadım.
"Pekala. Sam'e veriyorum." dedim.
"Yakşamlar, yenge!" diye bağırdı tekrardan.
"Yakşamlar." dedim gülümseyerek ve telefonu Sam'e verdim.
Sam'e Sue ile vedalaştıktan sonra telefonu kapatıp yanıma sokuldu. Bana dik dik bakmaya devam edereken ağzıma çikolatayı götürdüm. Kaşıkla birlikte çikolatayı emerken Sam'e döndüm.
"Aç mısın?" diye sordu.
"Hayır. Sadece canım çekti." dedim. Kaşığı ağzımdan çektim. Tekrar çikolataya batırdım ve Sam'e uzattım.
"İster misin?" diye sordum. Ona uzattığım kaşığı ağzına aldı. Daha sonra benim gibi kaşıkta ki çikolatayı emmeye başladı. Ama emerken bana bakması, yok mu? Şuan karşımda çok çekici duruyor.
Çikolata bitince dudaklarını yavaşça çekti. O sırada gözüm dudağına kaydı. Çok güzel görünüyor.
Daha sonra dudaklarını birbirine bastırdı ve bana baktı. "Çok güzelmiş." dedi. Gülümsedim.
Daha sonra önüme döndüm. Çikolatamı kaşıklamaya devam ederken "Sam, benim hiç uykum yok." dedim.
"Benim de yok." dedi sırıtarak. Ona yan yan baktım. "Saçmalama! Sabahatan beri araba kullandın." dedim.
Kollarını belime doladı. "Sen olmadan ben uyuyamam ki." dedi sesini incelterek. Gülümsedim.
"Tamam o zaman uyuyalım." dedim gülümseyerek. Bana biraz daha yaklaştı. "İstersen başka şeylerde yapabiliriz." dedi sırıtarak. "Aaa benim uykum geldi. Hadi kalk yatalım." dedim.
Kolundan tutup onu odamıza sürükledim. Üstümü değiştirmeden yatağa uzandım. Sam de yanıma gelecekken onu durdurdum. "Sam, üzerini çıkarsana." dedim. Bana sırıtarak üzerini çıkardı.
O vücut ne ya!
Yorganı açıp yanıma girdi ve kafasını göğsüme koydu. Bende saçıyla oynamaya başladım.
"Saat kaçta kalkacaksın?" diye sordum. Uykulu sesiyle "Altı buçuk." dedi.
"O kadar erken mi?" diye sordum. "Hıhı." dedi.
Bir süre ses gelmeyince uyuduğunu anladım. Bende biraz aşağı kayarak gözlerimi kapattım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
❃Huzur Kokusu
Chick-Lit-TAMAMLANDI- ! +18 Bölümler Vardır! Sam Watson; kendi halinde, şirkette babasının yanında yaşayan, zamanında çok fazla günah işlemiş olan genç bir adam. İşlediği günahlar genç adamı rahat bırakmaz. 15 yaşından beri huzurlu uyuyamayan genç adam huzur...