❃Huzur Kokusu

27 "Omzundaki İz"

-SAM-

Kate ile eve dönmüştük. Bana duş alacağını söyleyip odaya gitmişti. Bende diğer odada ki banyoya girmiştim.

Havluyu balime sarıp odadan çıktım. Daha sonra Kate ile kaldığımız odaya ilerledim. Kapıyı açıp içeri girdim. Banyodan su sesi geliyordu. Kate hala çıkmamıştı. Bende dolaba ilerleyip iç çamaşırı aldım ve giydim.

Daha sonra siyah tişört çıkardım. Malum havalar ısınmaya başlamıştı. Altımda ince siyah eşofmanımı çıkardım. Havluyu kenara atıp eşofmanı giydim. Banyo kapısı açılınca, o tarafa döndüm. Kate bornozu ile çıkmıştı. İlk başta beni görüp afallasa da sonradan çekmeceye ilerleyip kendisine iç çamaşırı aldı.

Gördüğüm kadarıyla siyah. Daha sonra benim yanıma geldi. "Sam biraz kaysana." dedi.

Ondan gözümü alıp kenara kaydım. Daha sonra dolabı karıştırmaya başladı. Giyeceklerini bulduktan sonra koluna attı. Siyah ev şortuyla, üzerine siyah bol bir tişört çıkarmıştı. Banyoya gidecekken "Burda giyinsene." dedim ciddiyetle. İlk başta dönüp bana dik dik baksada sonra omuz silkti yatağa ilerledi.

Aldıklarını yatağa koydu. Daha sonra bornozunun önünü açtı. Oha ciddi, ciddi burada giyinecek. Ben trans olmuş bir şekilde onu izlerlen o bornuzunu önünü açıp iç çamaşırını giydi. Daha sonra üstünden şortunu geçirdi. Bornozunun omuzlarından yavaşça itti. Yeri boylayan bornozla bakıştım. Kafamı kaldırmaya korkuyorum!

Derin bir nefes aldım ve onun beyaz pürüzsüz sırtına bakışlarımı çevirdim. O, harika bir vücuda sahipti.

"Sam şunu takar mısın?" diye sordu. Tak işte kendin ya! Sanki her zaman ben gelip takıyorum! Gıcıklığına yapıyor ben biliyorum! Yanına ilerledim. Takmaya uğraştığı şeyi elime aldım ve en sonda ki çengele geçirdim. O an kendime hakim olamadım ve sarıldım.

Elimi göbeğinden gezdirdim. Bundan huylanıp biraz kıpranmıştı. Daha sonra omuzuna küçük bir öpücük kondrudum. Yan tarafa doğru dudakalarımla yol çizdim. Dudağım sert bir şey değmesiyle, kapattığım gözlerimi açtım. Omzundan derin bir kesik izi vardı. Ama iz neden bu kadar sertleşmişti? Muhtemelen mikrop kaptığı için.

Kesik izinin üzerine küçük bir öpücük kondurdum. "Kim yaptı?" diye sordum. Derin bir nefes aldı ve "Kendim yaptım." dedi. Kaşlarımı çattım. "Neden?" diye sordum. "Acıyı hissetmek istedim. Biliyor musun? Ben omzuma kesik attığım zaman canım yanmadı. Üzerine tuz bastığımda da canım yan-" derken

"Ne?!" diye sözünü kestim. O yaranın üstüne bir de tuz mu basmıştı?! Neden sert olduğu şimdi anlaşıldı!

Omuzlarımdan tutup kendime çevirdim. "Sen neden böyle birşey yaptın?! Neden hiç kendini düşünmüyorsun, Kate!? Canım yanmıyor diyorsun! Seni anlıyorum. Ama ben bunları düşünürken, canım yanıyor, Kate!" dedim. Onu böyle görmeye daynamıyordum. Onu canı yanmyordu fakat benim ki yanıyordu.

"B-ben özür dilerim." dedi. Ona bakarken gözünden bir damla yaş düştü.

"Kate, izin ver sana yardım edeyim." dedim. Kaşlarını çatarak bana baktı. "Ne yardımı?" diye sordu.

"Yarın bir piskolağa gidelim, Kate." dedim. Omzunda olan ellerimi ittirdi. "Ben deli değilim, Sam!" dedi.

"Zaten sana deli demedim! Sadece bu yaşadıkların, piskolojin bozulmuş! Lütfen izin ver sana yardım edeyim." dedi titreyen sesimle.

Dolan gözlerini bende çekti. Yere bakmaya başladı. "Sam, ben bilemiyorum." dedi. Yanına ilerleyip, yüzünü avuçalrımın içine aldım. "Güven bana, Kate. İyi olacaksın." dedim ve dudağını küçük bir öpücük kondurdum.

Bana gülümseyerek kafa salladı. Ona sarıldım. "Seni seviyorum, Kate." dedim. Ellerini sıkıca belime doladı.

"Seni seviyorum, Sam." dedi.

Ondan ayrılıp çıkardığı tişörtü üzerine geçirdim. "Yarım bıraktığımız film gecesini tamamlamaya ne dersin?" diye sorum. Bana gülümsedi "Olur derim."

Odadan çıkıp mutfağa ilerledik.