"Ahh yeter ama."
Üniversite kampüsünde yağmış olan yoğun kar dolayısıyla otopark girişi kapanmış, arabamızı uzaktaki kapalı özel otoparka bırakmak zorunda kalıp yürümeye başlamıştık.
Canım arkadaşım adım başı kafama kartopu fırlatıyordu. Şahsen saçım dağılmış başımdaki bere kaymış gözlüklerim buğlanmış ve burnum kızarmıştı. Karşımdaki bilmiş sırıtmaya iri bir kartopu fırlattım. Gülerek bana sarıldı. Onu iterek beremi ve saçımı düzelttim.
"Ada, Berkan nerde?"
Canım arkadaşım her konuya ikizimi neden sokuyor bilmesemde onu görmediğimi söyleyerek konuyu kapattım. Üniversite binasına girdiğimizde direkt olarak kafeteryaya yöneldim. Eylül'e bakmak için arkamı döndüğümde sırtıma çarpan kütle ile durakladım. O an tiz bir çığlık koptu. Gözlerimi ayaklarımın dibine çevirdiğimde yere kapaklanmış bir kız ve etrafa saçılan defterler gördüm. Hızla ve özür dileyerek yere eğildim.
"Hey, tamam sakin ol iyiyim ben."
Defterleri toplamak için elimi uzattım. İkimizde aynı deftere atak yapınca eli elime çarptı. Birden şok olmuştum çünkü elini çekmemişti. Ona baktığımda alt dudağını dişleri arasına almış sakince ellerimizi izliyordu. Kendine geldiği an elimin altındaki elini ve defteri çekti.
"Tekrar özür dilerim... Şeyy?"
"Özgür, adım Özgür."
"Peki Özgür üzgünüm."
"Sorun değil insanlık hali."
Saçını geri savurup doğruldu ve yola koyuldu. Eylül ise kolumu kavrayıp beni kafeteryanın kapısından sürükledi. Bir sandalye çekip oturduğumda Eylül bize kahve almak için uzaklaştı. Birisi arkadan beremi çekti ve saçımı bozdu. Kim olduğuna bakmak için döndüğümde onun aptal ikizim Berkan olduğunu fark ettim. Zaten bütün gıcıklıkları o yapardı. Ve ben ondan 7 dakika büyüktüm. Tanrım...
"Ada."
"Berkan."
"Nasılsın?"
"Sen gelmeden önce gayet iyiydim kardeşim."
O aptal gülümsemeyi yüzüne takınıp yanağımdan bir makas aldı. Bu sırada yanımıza Eylül geldi. Merhabalaşıp konuşmaya başladılar. Kafamı telefonuma gömdüğümde Berkan sinir bozucu bir şekilde beni dürttü. Derse girmemiz gerekiyordu. Berkan Yazılım Mühendisliği ben ve Eylül Grafik Sanatlar ikinci sınıf öğrencisiydik. Berkan ile yollarımız ayrılınca kısa süreli bir sessizlik oldu. Ama Eylül hemen o sessizliği bozdu.
Son dersin ardından işkence bu günlük sona ermişti ve eve dönmeliydik. Fakat bahçeye adım attığımızda anlamsız bir kartopu savaşının ortasında kalmıştık. Yüzüme gelen bir kaç kartopu sonucu gözlüklerim düşmüştü ve ben üzerlerine basmıştım. Yere eğilip elime aldım. Eylül'e baktığımda onunda eğlenmekte olduğunu fark ettim. Ama ben eğlenemiyordum... Hızla çıkışa doğru yürümeye başladım ama aptal bir kardan adama çarpınca ve onun birinin üzerine yıkılmasına sebep olunca durdum kafamı. gece mavisi kaşe uyluklara kadar gelen montun sahibine çevirdim. Ayağa kalktı ve bana baktı. Yüzü tanıdık... Bu kız bu sabah çarptığım kızdı.
Özgür ...
#KalbiDengem
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalemin Kalbime Dokundu
RomanceGirl*Girl Homofikler için tehlikeli alan. Küçük bir kağıtla başladı hayalim. Köşelerini katladım önce. Origami yapmaya çalıştım. Ardından bir kalem ilişti gözüme kitapların en sağından. Uzanıp elime aldığımda. Şuursuzca dolaştı kalem kağıdın üze...