Benim Değilsen Kimsenin Olma...

6.3K 315 15
                                    

Ki sen bilirsin;
Ellerim hep soğuktur. Ellerine alıp ısıtman lazım.
Üzerimi açarım geceleri. Bana sarılıp örtmen lazım.
Sinirli bir yapım vardır. Gülümseyip sakinleştirmen lazım.
Duygularım gizlidir. Kazıp çıkartman lazım...

Özgür ile beraber eve geldiğimizde Berkan maç izliyordu. Eylül ile birlikte. Elimdeki çantayı Özgür'e teslim edip Berkan'a sarıldım. Özgür odasına çıktı düşünceli gibiydi. Otobüste ona iyiki varsın dediğimden beri konuşmamıştık.

"Eylülll. Bu gün neler oldu bir bilsen."

"Ada başka yerde konuşun şimdi olmaz. Maç izliyoruz şurada."

"Off Berkan git odanda bilgisayarında izle."

"HD ekran dururken mi? Neyim ben keriz mi?"

"Ada gel odama geçelim."

"Tamam olur." Bu sırada kapıya adımlayan Özgür'ü gördüm. Hızla ayağa kalktım. Üzerini değiştirmişti. İnce farklı bir deri ceket, deri tayt ve beyaz vücuduna yapışacak kadar dar bir tişört. Donar bunlarla.

"Hey nereye gidiyorsun?"

"Bir arkadaşıma."

"Yaren'e mi?"

"Hayır. Tanımazsın. Gece onda kalacağım. Hatta okula onunla giderim." Tekrar odasına koştu. Eline çantalarını aldı. Heralde içine kıyafette tıkıştırmış olmalıydı. Kapıdan hızla çıktı. Hoşçakal bile demeden, öpmeden, yüzüme bakmadan.

"Özgür'ün saçları çok güzel olmuş nereye gitti o?"

"Büyük ihtimalle arkadaşım dediği o sürtük kızla sevişmeye." Diye bağırıp odama geçtim. Eylül peşimden geldi.

"Ada niye ağlıyorsun sen?"

"Ağlamıyorum." Diye bağırarak kendimi yatağa atıp kafamı da yastığa gömdüm. Yanıma gelip yatağa oturdu.

"Ada hey. Bak Özgür belki de sadece bir arayış içerisinde. Belki hoşlandığı biri var."

"Ben olmam lazım benden hoşlanması lazım. Benim elimi tutması benim yatağımda uyuması lazım. O kıyafetleri giyerek anca benim yanıma gelmeli. Benden uzak olmamalı benim üzerimde egemen olabilir buna izin veririm. Sadece kendisi olması lazım."

"Vay be. Kızım sen abayı fena yakmışsın söyleyeyim."

"Hadi canım öyle mi dersin?"

"Tabii. Hadi gel maç izleyelim."

"Niye beni umursamıyorsun."

"Seni umursamıyorum değil Ada senin üzülmeni istemiyorum."

"O zaman git ben kendi başıma üzülürüm. Görmessin." Ofladı.

"Gel başımın belası gel yat kucağıma da konuş hadi. Seni dinliyorum." Hızla kucağına kafamı koydum. Gözyaşlarım kendini birden salıverdi.

"Aptalım değil mi?"

"Hayır tatlım. Kalbine söz geçiremezsin bunu sende biliyorsun."

"Ama kalbimi çok acıtıyor Eylül mesela dün gördüm. Hala o kızın fotoğrafları duruyor. Hala mesajları duruyor telefonunda. Evet telefonunu karıştırdım. Gizli gizli gözyaşı döküyor hâlâ... Onun ağlaması beni de üzüyor Eylül. Her an daha da aşık oluyorum. Vücuduma dokunsun istiyorum. Parmaklarımız kenetlensin ayaklarımız karışsın istiyorum. Dün gece bana bakarken nasıl mutlu oldum bir bilsen. Beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı... Asıl sorun bu değil ama. Beni görmüyor. Hissetmiyor kapalı bir kutu gibi... Herhangi bir kıza buluşalım mı diyor. Bunun anlamını ikimizde biliyoruz. Belkide ona ısınmamın tek nedeni ilk görüşte aşktı. O kadını unutmak için kendini yok sayıyor. Hatırlıyor musun ilk gün o mektubu alana kadar ne kadar kahkaha attı? Ne kadar espiri yaptı? Şey gibi yeni gelmiş bir öğrenciyi kimse tanımaz ama yapılan iki muhabbetle en yakın arkadaşlar hatta ömür boyu arkadaşlar olabilirler. İkimiz gibi. Hem onun bir günlük ilişkilerinden hangisi onun bala alerjisi olduğunu bilebilir. Hangisi kahveyi nasıl sevdiğini bilebilir ya da hangisi onun uyandığı gibi kendine gelemediğini bilebilir ki. Ben onun bana dokunmasını isterken bir kız onun dokunuşlarını yeterli bulmuyor belki. Gün be gün daha aşık oluyorum falan. O ağlarken ben gülmek istemiyorum. Ben onu severken onun başkalarına aşık olmasına dayanamam. Aşk o kadar basit değilmiş onsuz olamam."

Kalemin Kalbime DokunduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin