Ve beklenen kişi Ada. Multimedia da...
Sen biliyor musun;
Güldüğünde sağ ve sol yanağında oluşan çukuru ne kadar severim. Uyurken çok yorgunsan eğer çıkarttığın küçük horultuyu. Saçlarını elinle devamlı sallerken oluşan görüntüyü. Gözlüklerimi gözümden çıkarıp kendi gözüne takınca ne kadar tatlı durduğunu. Ağlarken, en savunmasız anında, benim kollarım arasına girip kafanı boynuma koyduğunda omzumda hissettiğim sıcak nefesinin verdiği hazzı ne kadar sevdiğimi?Yazıyı yazdığım an kalemimi bir uçak gibi çöp kutusuna doğru fırlattım. Ama hedefinden şaşmış Özgür'ün anlına gelmişti. İkimiz ders çalışıyorduk. Aslında o çalışıyor ben de şiir yazıyordum.
"Heyyy."
"Hay Allah üzgünüm Özgür. Yanlışlıkla oldu. Oraya değil çöp kutusuna fırlaması gerekiyordu."
"Sorun değil." Diye mırıldandı. Kalkıp yanına oturdum.
"Ne çalışıyorsun?"
"Mukavemet."
"O ne ya?"
"Mukavemet, cisimlerin çeşitli dış etkiler ve bu dış etkilerin neden olduğu iç kuvvetler karşısında gösterecekleri davranış biçimini inceler."
"Mimarlıkla ilgili şey yani. Tamam. Canın sıkılmadı mı?."
"Aslında sıkıldım evet!"
"Harika hadi konuşalım."
"Ne hakkında konuşacağız peki?"
"Seni tanımak istiyorum. Bana kendinden bahset. En sevdiğin çicek. Doğum günün. En sevdiğin film. En sevdiğin roman. Bir kızda nelerden hoşlanırsın?"
"Tamam sakin. Orkideyi çok severim. 14 Şubat doğumluyum. Sevgililer günü doğdum. En sevdiğim film Cennet Yaratıkları. Çok anlamlı buluyorum. En sevdiğim roman Zülfü Livaneli Serenad. Bir kızda ise ilk giyinişe bakarım. Butch kızlar ile birlikte olmak istemem çünkü ilişkide butch ve aktif olan benim genelde. Gerçi bunu sadece Ela ile denedim. Ve bir de arada yaptığım aldatma, sarhoş sevdaları falan dışında."
"Onu aldattın mı? Çok seviyordun."
"Ona bağlanmak çok zor Ada. Seni hiç bir zaman bitişiğinde istemez. Eğer tavrımı kullanıp onu kendime çekemeseydim ayrılırdık. Evet seviyordum. Ona alışkındım çünkü. Hep o olmuştu hayatımda. Tam beş sene bir mektupla heba oldu.. Bir üniversite kavgasından. Eğer bana gideceğini söyleseydi onunla gidecektim. Ama o beni direkt terk etmeyi seçti."
"Bir dakika ya. Ne demek butch kızlardan hoşlanmıyorsun?"
"Bir tek bu mu takıldı aklına."
"Evet. Her neyse sadece sordum. Çok zor değil mi sevilmeden sevmek?"
"Sana da oldu mu ki?"
"Oluyor heralde."
"Herhalde derken?"
"Bilmem işte. Boş versene."
"Sen bilirsin. Hadi yemek yapalım."
"Na yapalım? Ballı çörek? Eylül çok sever."
"Bala alerjim var. Sen yaparsın onu. Eylül için. Berkan neyden hoşlanır tatlı olarak?"
"İçinde çikolata olan her şeyden. Ona Çikolatalı Mus yapabiliriz hoşuna gider. Bakalım bende çeşitlik için pasta yapabilirim. Ya sen? Ne seversin."
"Fark etmez seninle yiyebilirim."
"Harika hadi o zaman alışverişe."
"Üzerimi giyineyim." Ayağa kalktı ve koşarak odasına ilerledi. Odama giderek hızla bir şeyler giydim. Salona geri döndüğümde Özgür hazırlanmış beni bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalemin Kalbime Dokundu
RomanceGirl*Girl Homofikler için tehlikeli alan. Küçük bir kağıtla başladı hayalim. Köşelerini katladım önce. Origami yapmaya çalıştım. Ardından bir kalem ilişti gözüme kitapların en sağından. Uzanıp elime aldığımda. Şuursuzca dolaştı kalem kağıdın üze...