"Uyan!""Uyan!"
"Aşkım uyan.!"
Başımda bağırıp duran Ada'yı dinlememek için kafama yorganı çektim. Bu sefer de sıcaktan bunalınca yeniden açmak zorunda kaldım. Lanet ederek kafamı yorgandan çıkarttığımda dudaklarımdan öptü.
"Aşkım. Günaydın."
"Ya okulun falan yok mu senin?"
Evet hala teyzemlerde kalıyoruz. İki haftadır okula gitmiyorum. Arada arkadaşlarım gelip notları bırakıyor o kadar. Ada ise, okula gidiyor. Çıkışta bir iki saat annesinin yanına uğrayıp yine buraya geliyor.
"Aşkım bu gün cumartesi."
"Haa anladım. Doğru o yüzden dün gece seviştik değil mi? Çünkü ertesi gün tatil."
"Evet aşkım. Kalk hadi."
"İstemiyorum. Birkaç saat daha uyuyabilirmiyiz mesela bana sarılırsın ve yatarız."
"Bu fikir çok cazip gelse de, hayır olmaz."
Yataktan atlayarak kalktı. Yavaşça doğruldum. Dolaptan bana bir şeyler çıkarttı. Yanıma gelip üzerimdekileri çıkartmaya çalıştı. Tişörtümü başımdan çıkarıp kenara attı. Onu kucağıma çekince beraber yatağa düştük. Kaçmasına izin vermeden ona sarılırken kapıdan bir tıkırtı geldi. Kafamı oraya çevirince Furkan'ı gördüm.
"Senin ne işin var?"
Tıslamama karşılık içeriye bir kaç adım attı. Ellerimi tehtidkar bir şekilde salladım.
"Eğer bir adım daha atarsan kalkar seni döverim."
"Buradayım Özgür sakin ol. Hadi siz devam edin."
"Ne zamandır bizi izliyorsun?"
"Güzel sevgilin ve kalçaları kıyafet dolabına domaldığından beri."
Sinirlerime hakim olamayıp Ada'yı kucağımdan attığım gibi Furkan'ın önünde bittim. Göğsünden onu iterek odamızdan çıkarttım.
"Sen nesin biliyormusun? Sadece sik kafalı bir manyaksın. Benden uzak dur. Ada'dan daha da uzak dur. Seni onun birkaç metre yakınında görmeyeceğim Furkan. Yoksa doğduğun günün anlam ve önemini sikerim."
"Shht. Küçük rapunzelimize bu laflar yakışıyormu? Annen ne der sonra?"
"Annemi bir daha ağzına alma, onu düşünme. Onun olduğu bir cümle bile kurma!"
"Bağırma. Bana bağıramazsın o küçük dilini keserim. İki çizik attın diye kendini bir şey sanma."
"Ne diyorsun sen ya. Furkan teyzemi falan dinlemem gebertirim seni. Bir dakika ya ben niye gebertip hapis yatayım. Tutarım birini sıkar kafana geçer."
"O zaman dikkat et. Önce ben davranmayayım."
İkimizin de sesi yükseklerdeydi. Evet bağırıyorduk. Ada'nın elini omuzumda hissettim. Sertçe elini itince ürkerek geriledi.
"Aaa ÖzgürCan sevgilini ürküttün. Bir şey söyleyeyim güzelim eğer onun değil de benim altıma yatsaydın çok şey kazanırdın."
Sinirle onu itip üzerine atladığımda ikimiz birden yere düştük. Ada bir an çığlık attı. Furkan omuzuma vurunca suratına yumruk attım. Evet pek bir şey olmadı. Hayvanın teki, nasıl zarar vereyim ki? Çenesine bir yumruk daha attığımda boynuma elleri sardı. Aynısını tekrarladım. Boynum çok acıyordu. Dikişlerim daha tam iyileşmemişti. Furkan baskı uyguladıkça canım yanıyordu. Ada köşede onu bırakmam için bağırıyordu. O sırada başka bir ses duyduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalemin Kalbime Dokundu
RomanceGirl*Girl Homofikler için tehlikeli alan. Küçük bir kağıtla başladı hayalim. Köşelerini katladım önce. Origami yapmaya çalıştım. Ardından bir kalem ilişti gözüme kitapların en sağından. Uzanıp elime aldığımda. Şuursuzca dolaştı kalem kağıdın üze...