Kim kime ne demiş?
Hangi bilge bir kadının ruhundan anlar?
Gerçek aşkı hangi şair döker mısralara?
Hangi doktor kırık bir kalbi onarabilr?
Hangi dil bilimci anlar aşkın lisanından?
Hangi insanoğlu alabilir seni benden?
Tamamen benim gibi kim sevebilir seni?
Kimse ben olamazken kimi
arıyorsun sen?Gözlerim yarı açık saçını kurulayan Özgür'ü dikizliyordum. Bir yandan diline doladığı şarkıyı mırıldanıyor bir yandan da odada dolaşıyordu. Altında streç pantalonu üzerinde ise sporcu badisi vardı. Elindeki saç havlusunu bir erkek edasıyla omuzuna koymuş kısa saçlarını tek eline doladığı parça ile kuruluyordu. Bana doğru döndü.
"Beni dikizliyorsun!"
"Dikizlemek değil. Bakmak ve ne yani yapamaz mıyım?"
"Yapabilirsin tabi de..."
"E o zaman sorunun ne?"
"Beni utandırıyorsun." Kaşlarını çattı. Ardından dolabından bir gömlek çıkarttı. Mavi siyah ve beyaz kareli gömlek. Ahh ne kadar yaratıcı.
Ayağa kalkıp gömleği sırtına geçirmeden elinden aldım. Dolaba ilerleyip gömleklerine bakındım. Hepside kareli. Hadi ama. Çok fazla bu.
"Özgür. Başka gömlek yok bunlar hep kareli. Her renkten o ne ya öyle?"
"Beğenemedin mi? Ne güzel işte. Çok seviyorum ben. Hem sevgilimsin ya belki seninle paylaşırdım falan.!"
"Tabi ki benimle paylaşacaksın. Çok tatlısın biliyorsun değil mi?"
Yanına yaklaşıp yanağını öptüm. Gözlerimi kapatıp elime gelen ilk gömleği askıdan çektim. Kırmızı kareli. Hımm. Tamam. Kafamda hızlı bir kombin uydururken Özgür'ün eli belime dolandı. Beni göğsüne çekti ve başını omzuma yasladı. Özgür'e kombinini tamamlayıp gömleği verdim. Deri ceketi çıkarttım. Çanta da uydurulabilirdi.
Boynumda hissettiğim dudaklar ile sabit kaldım. Elleri yavaşça karnımda hareket ediyor saçları ise yanağımı gıdıklıyordu. Eli pijamamın cebine gitti. Diğer eli de sıkıca tutuyordu beni.
"Ada?"
"Hımm?"
Ona sadece ufak bir mırıltıyla cevap verdim. Anı yaşıyordum.
"Seni bir yere götüreceğim."
"Umm nereye?"
"Gidince görürsün."
"Tamam." Ellerini vücudumdan çekince bir eksiklik hissetmiştim. O üzerine gömleği geçirince yanına ilerleyip ben iliklemeye başladım düğmeleri. Pür dikkat beni izliyordu. Seri fakat bir o kadar da sakin hareketler ile tüm düğmeleri ilikledim. Yakasını düzeltirken dirseklerimi omuzuna koyup saçını parmaklarım arasına aldım. Ve dudaklarımı dudaklarına bastırdım.
"Şimdi sana bir şeyler ayarlayalım. Benim dolabımdan." Benim dolabımdan derken altını çizmişti resmen. Gülümsedim ve kafa salladım. Hızla dolabın karşısına geçip bakındı. Açık kahve salaş bir kazak altına dar kot ve deri ceket. Kaç deri ceket var bu kızda?
"Buyur giyin." Dedi ve yatağa oturdu. Şaşırmıştım slt dudağımı ısırdım.
"Karşında mı?"
"Evet."
"Ama ben... bir dakika ya her neyse boşversene sevgilim değil misin?"
Hızlıca soyunup giyindim. Özgür'e döndüğümde gömleğini yukarı çekmiş yüzünü kapatmıştı. Bakmamıştı yani bana. Yanına gidip onu dürttüm. Gömleği aşağıya indirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalemin Kalbime Dokundu
RomanceGirl*Girl Homofikler için tehlikeli alan. Küçük bir kağıtla başladı hayalim. Köşelerini katladım önce. Origami yapmaya çalıştım. Ardından bir kalem ilişti gözüme kitapların en sağından. Uzanıp elime aldığımda. Şuursuzca dolaştı kalem kağıdın üze...