İlk'ler sıkıcıdır Ada son olayım.

6.4K 316 44
                                    

Bu sabah bir özgürlüğe açtım kucağımı;
Bu sabah sen kollarım arasında,
Kokun burnumda boynun dudaklarımda,
Bir günışığı gibi parlak,
Bir gökyüzü kadar temiz,
Bir ayna kadar pürüzsüz tenin,
Savunmasız ve ufak bedenin.
Hepsi kucağımdaydı.
Bu sabah sen kollarımın arasına sığmıştın;
'Özgürlüğüm' diye mırıldandım kulağına.
'Uyan sevgilim, uyan ki sabahıma doğsun güneşim.'

Saat geçmek bilmiyordu. Şu an akşam yedi olmalıydı. Berkan yan apartmandaki arkadaşımızın yanına gitmişti. Eylül yanımdaydı ve benim bedenim burada olmasına rağmen kaybolmuş gibiydim. Ne vardı ki? Alt tarafı on sekiz yaşındaki bir kız şu an evinde değil başka bir yerdeydi. Doğrusu gerekirse meraktan ölüyordum. Kapı kilidinin sesini duyduğum an kafamı çevirdim. Kimin geldiğini anlamak için bir süre bekledim ki. Ardından Özgür'ün kısa sarı saçları gözüktü. Bana doğru baktı ve ardından gülümsedi.

Hızla ayağa kalkıp ona sarıldım ardından dudaklarına yakın bir köşeye ufak bir buse kondurdum.

"Seni çok merak ettim. Niye okula gitmedin. Şu an sana sinirliyim dün hakkında konuşmadın. Niye bana tavır takınıyorsun? Beni niye düşünmüyorsun? Ki ben dün gece uyuyamadım heyecandan o şey benim için ne anlama geliyor düşündün mü? Tamam sarhoştun. Ama bak -bu sırada kazağımın boynunu hafifçe açtım- bunun özel bir nedeni var mı? Anlat da bileyim Özgür." Kafasını kaşıdı ve gülümsedi.

"İlk olarak sahildeydim yanlızca. Okula gitmek istemedim evet. Seni de rahatsız etmek istemedim. Ama düşünmem gerekiyordu. Sana karşı bir tavrım yok aslında. Sadece aramızdaki şu şeyi çözmeye çalışıyorum. Ve boynun için üzgünüm. Aslında üzgün değilim. Bak sen çok tatlısın ve bunu yapmamın tek nedeni senden hoşlanıp hoşlanmadığımı ölçüp biçmekti."

"Yaa. Peki ne düşünüyorsun?"

"Ahh söyledim ya çok tatlısın."

"Şimdi yani biz?"

"Biz diye bir şey yok ki Ada. Sen heteroseksüelsin. Ben homoseksüel. Bu kadar."

Hızla bakışlarını benden kaçırdı ve odasına fırladı. Ne yapmam gerekiyordu? Ona onu sevdiğimi söylersem bir geleceğimiz olacaktı. Ama Ya o bana heteroseksüel olduğumu düşündüğü için yaklaşmıyorsa. İlk adımı benim mi atmam lazım?

Hızlıca odama geçtim. Aynanın karşısında basit göz makyajımı düzelttim. Elime geçirdiğim ilk dudak nemlendiricisini kapıp sürdüm. Saçımı ellimle düzelttim. Kalbim göğüs kafesime sığmıyorken şu an şuracıkta bayılabilirdim... Kendimden emin olduktan sonra odamdan çıktım. Özgür'ün odasının kapısını çalarak içeri girdim. Yatağında oturmuş sırtını yatak başlığına dayamış örtünün desenini inceliyordu. Aynı ben...

Bana bakmadı. Cesaretimi iple balkondan sarkıttıktan hemen sonra derin bir nefes aldım.

"Aşkım?"

Diye mırıldandım ona yaklaşmaktayken. Yavaşça yanına sırnaştım. Dizlerimi vücudunun iki yanına koyarak kucağına oturdum.

"Aşkım mı?"

Diye sordu kaşlarını yavaşça kaldırırken. Kafamı hafifçe eğip dudaklarını kavradım. Alınlarımızı ayırmadan sordum,

"Kasık ağrımdan sonraki güzellik uykum olur musun?"

Gözlerimiz birleşti. Sanki bir şey ölçüp tartıyormuş gibi en derinlere baktı. Ben ise aptal bir sırıtma takındım.

"Ada?"

Dudaklarından dökülen harfler beni o kadar mest ediyordu ki. Her Ada deyişinde kainat sarsılıyordu sanki. Sanki gecem aydınlanıyordu. O kadar aşığım ki ona. Dudaklarını diliyle ıslattı. Bunu yapışı hoşuma gidiyordu. Elini belime koyarak vücudumuzun birleşmesini sağladı. Dizlerimin üzerine dikildiğimde kafası göğüs hizama gelmiş elleri uyluklarımın ardına kalçamın altına inmişti.

Kalemin Kalbime DokunduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin