KOMOREBI |TAEJIN|

26

Haydi tut elimi, bu son şansımız. ☁️

"Hyung o kadında bir şeyler var dimi? Anlatmıyorsun ama hissedebiliyorum."

SeokJin anlatıp anlatmamakla kararsız kalmıştı. Ona güveniyordu. Evde geçirdikleri süre boyunca onu iyice tanımıştı ve çok ısınmıştı. Yine de her şeyi anlatmak içinden gelmiyordu.

"Evet JungKook, o kadın kötü biri. Çok, çok kötü biri. Sadece bunu bilsen yeterli."

"Tamam Hyung seni anlatman için zorlamayacağım. O kadını senden uzak tutmak için de elimden geleni yapacağım. Neyse, sahilin tadını çıkaralım biraz. Ne yapmak istersin Hyung?"

JungKook, DongHo beyden izin alıp SeokJini sahile getirmişti. Dün gece beraber sabahlamışlardı ve evde durmak ikisini de boğmaya başlamıştı. Sahil fikri oldukça idealdi. Tabii SeokJin için tek eksik vardı, o da sevimli minik sevgilisiydi.

"Kookie, telefonunu kullanabilir miyim?"

"Taehyungu dimi?"

SeokJin kocaman gülümsemişti.

"Evet, Taehyung."

JungKook ufak bir tebessümle telefonu cebinden çıkarıp Hyunguna vermişti.

Taehyung artık JungKooktan arama gelince arayanın SeokJin olduğunu biliyordu. Telefonu çalınca yüzüne yerleşen kocaman gülümsemeyle aramayı yanıtlamıştı.

"SeokJin?"

"Sevgilim?"

"Sevgilim mi?"

"Taehyung bir hafta oldu hala alışamadım deme ama."

"Ay yok alıştım. Ama her seferinde sanki ilk defa söylemişsin gibi etkilenmeden edemiyorum."

"Hmm, öyle mi?"

"Evet. Öhm şey... Sen niye aramıştın?"

"He evet. Sahile gel de arabamla sana birkaç tur attırayım."

"Ne?! Sahil mi?!"

"Evet hayatım, sahil."

"Ya SeokJin sen JungKookla beraber sahile mi gittin?! Sana inanamıyorum. Ve bana daha yeni haber veriyorsun öyle mi?!"

"Taehyung, sevgilim. Daha yeni geldik ve ben hemen seni aradım."

"Olsun SeokJin. Ben gelene kadar başbaşa kalacaksınız sonuçta. Of of. Kapat SeokJin kapat. Hemen geliyorum."

SeokJin açık kalan ağzını kapatıp telefonu JungKooka uzattı.

"Noldu Hyung?"

"Canımı okumaya geliyor minik sevgilim."

"Hyung ya nolur tut onu gelince bana sarmasın. Gerçekten tükendim ama ben."

SeokJin olacakları az çok tahmin ettiğinden gülmeye başlamıştı. İkilinin atılmasını izlemeye bayılıyordu.

"Hyung gülme. Bağırma sesi kulaklarımdan birkaç gün çıkmıyor."

"Ama çok tatlı değil mi JungKook? İnsanın onu alıp mıncıra mıncıra sevesi geliyor."

"Oldu Hyung, bana müsa-"

"O elini çek çabuk!"

SeokJin karşıdan koşa koşa gelen çocuğu görünce JungKooku kolundan dürtüp biraz uzaklaştırmıştı. Daha telefonu kapatalı 10 dakika bile olmamışken Taehyungun ışınlanırcasına buraya gelmesi ikiliyi ürkütmüştü.