Oysa ben akşam olmuşum yapraklarım dökülüyor usul usul, adım sonbahar.☁️
"O ne demekti şimdi?"
"Ben de anlamadım ki! Daha dün konuştuk. Bir gece de sevgili yapmış olamaz. Ha yaptıysa bu sefer onun kafasını kendi ellerimle kırarım."
Oflayıp gözlerimi yavaşça araladım. Gece zaten zar zor dalabilmiştim bir de gelip başımda konuşuyorlardı. "Bir uyutmadınız ya!"
NamJoon yakanmışçasına ellerini havaya kaldırmıştı. Gözlerimi devirip oturur pozisyona geçtim. Koltukta uyuduğum için belim ağrımıştı. Biraz gerindim.
"Günaydın canım kardeşim benim."
Şüpheyle NamJoonu süzdüm. Bugün bunda bir şey vardı. Genelde benden bir şeyler sakladığı zaman saçma sapan davranırdı, aynı şuan da olduğu gibi.
"Joon, bana söylemek istediğin bir şey var mı?" Gözlerini YoonGiye çevirdi. Kaş göz işareti yapıyorlardı birbirlerine. "Siz ne saklıyorsunuz?"
"Hiç, hiçbir şey."
Gözlerimi devirip yanımdaki bardakta duran yarım suyu boğazıma diktim. İyi gelmişti.
"Güzel uyudun mu?"
"Evet. SeokJin geldi mi?" diye sordum. Dün gece onu beklerken uyuyakalmış olmalıydım. Neyse ki YoonGi hyung ona ulaşmıştı ve iyi olduğunu öğrenmiştik. İçim rahatlamıştı. Ufak bir vicdan azabı çekmiş olabilirdim, ufacık.
"Gece geldi." Kafamı salladım. Hazır uyuyorken rahatça onu görmeliydim. "Odasında mı? Bir bakacağım."
YoonGi kolumdan tutup geri oturtmuştu. "Evde değil. Biraz önce çıktı."
"Nereye gitti? Dersi mi varmış?"
"YoonGi daha fazla dayanamayacağım! Söylüyorum ben. Taehyung canım kardeşim, SeokJin sizi sevgilimle tanıştıracağım diyerek evden çıktı."
Ağzım istek dışı açılırken kaşlarımı çatmıştım. Benim peşimde dolanırken bir de sevgisi mi vardı?
"Sevgilisi mi?! Emin misiniz? Daha dün peşimdeydi ne ara başkasını buldu?! Ah çıldıracağım."
Ayağa kalkıp bir ileri bir geri yürümeye başladım. İşte bu sefer onu affetmeyecektim. Hatta bir de o güzel suratını parçalayacaktım.
"Gördünüz mü? Bir de hala seni seviyorum diyordu. Bu da yalanmış pü!"
Kalktığım koltuğa geri oturup ayaklarımla ritim tutmaya başladım. Nerden çıkmıştı şimdi bu? Hayır yani, tam yumuşayacak olurken pat diye yeni bir şey çıkarıyordu karşıma.
"Hyung, ara şunu ne zaman gelecekmiş bir öğren."
"Saçmalama Taehyung. Ne diyeceğim? Taehyung seni parçalamak için can atıyor nerede kaldın mı diyeceğim?" Gözlerimi devirdim. Bunlardan bir şey çıkmayacaktı. En iyisi beklemekti. Bekleyip sevgilisini gördükten sonra ikisini de birbirine çarpa çarpa dövecektim. Bunu gerçekten yapacaktım. Çok geçmeden kapıdan kilit sesi gelmişti. Üstüme hızlıca çeki düzen verip hiçbir şey olmamış gibi arkama yaslandım. SeokJinin gülme sesini duymuştum. Sinirlerim yavaşça kulaklarıma ulaşırken sakin kalmak adına derin bir nefes verdim.
Ayak sesleriyle beraber geldiklerini anlamıştım. Kafamı kapının girişine çevirdim. SeokJin yine tüm ihtişamıyla kapıda dikiliyordu. Yüzünde çok sevdiğim gülümsemelerinden biri vardı. Ama tekti. Sevgilisi yanında yoktu.
"Sevgilim, gelsene içeriye." Kalbim ağzımda atıyordu. İleriye doğru atılıp gelecek kişiyi görmeye çalıştım. Fakat içeriye saçları iki yanından bağlı, 3-4 yaşlarında bir kız çocuğu girmişti. Arkasından gelen var mı diye kafamı uzatıp baktım, kimse yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMOREBI |TAEJIN|
FanfictionYanaklarımda hissettiğim yoğun ısıya bir de midemdeki tuhaf kıpırtılar eklenince yerimde huzursuzca kıpırdandım. "Bambaşka bir hayat, bomboş insanlar ve eşsiz gülümsemen... İnan daha güzeline rastlamadım Taehyung."