36

1.4K 179 318
                                    

Üstelik yol uzun, üstelik vakit kısa, üstelik yorgunum, üstelik her yanım hatıra. ☁️

3 Sene Sonra

"Hey! Onları eşit hizada asmazsan YoonMin seni öldürecek!"

Yarışma posterlerini asan, resim kulübündeki sarışın çocuğa seslenip hemen arkasında ona sinirli bakışlar atan YoonMini işaret etmiştim. Sarışın çocuk oflayıp afişleri hizalamaya çalışırken sinirli bakışlarına karşı omuz silkip bizimkilerin yanına ilerledim.

Hava oldukça sıcaktı. Siyah saçlarımın uçları terden alnıma yapışmıştı. Onları geriye doğru itip sandalyeyi çektim ve oturdum. Masada hararetli bir konuşma vardı fakat ben gelince susmuşlardı, dikkatimden kaçmamıştı.

"Niye sustunuz?"

Hoseok ve NamJoon birbirlerine kaş göz işareti yapıp anlaşmakta çalışıyorlardı. Gözlerimi devirip parmağımdaki yüzüklere odaklandım. Parmaklarımda bir çok yüzük vardı. Bileğim bilekliklerle doluydu. Oldukça zarif görünüyordu. Aklıma doluşan saçma anılarla derin bir nefes verip bizimkilere döndüm tekrar.

"Taehyung resim sergisinin açılışı ne zamandı?"

"Ne zamandır resim sergilerine ilgi duymaya başladın Jimin?"

Jimin gözlerini devirip savunmaya geçmişti.

"Sergide senin bize hiç göstermediğin resimlerin olduğu için oldukça ilgi duyuyorum Bay Kim."

Son söylediği kelimeyle sıcak basmaya başlamıştı.

"Bana Bay Kim deme. Haftaya bugün açılış var. Hepiniz gelmek zorundasınız. Birini bile eksik olursa olacakları tahmin ediyorsunuz değil mi?"

Gözümü suratlarında gezdirip ürkütücü olduğunu düşündüğüm bakışlarımı yolladım. Ne kadar işe yarar orası tartışılırdı.

"Şey, Taehyung..."

"Efendim Joon."

NamJoon yutkunup koluyla YoonGiyi dürtüklemişti. YoonGi bir süre sinirli sinirli onun suratına bakmış ardından omuzlarını dikleştirerek bana dönmüştü.

"Seninle konuşmak istiyor Taehyung, tıpkı 3 yıldır her gün olduğu gibi. Ama telefonlarını açmadığın için bizim aracı olmamızı istiyor. Bir kere olsun konuşamaz mısın?"

Soğuk olduğuna inandığım bakışlarımla bir süre boş boş baktım. Cevabımı bildikleri halde sürekli aynı soruyu sormaları onların hatasıydı.

"İstemiyorum diye daha ne kadar söylemem gerekiyor?"

"Bir kere dinle Taehyung. O da mutlu değil. O da üzülüyor. Sadece sen acı çekmedin, o da aynılarını yaşadı."

Ayağımı bacağımın üzerinden indirip dirseklerimi masaya yasladım. Alayla gülümseyip tekrar eski ciddiyetime döndüm.

"Sence bu benim umrumda mı? Bunu bize yapan kendisi! Onun yüzünden oldu her şey! Onun korkaklığı yüzünden oldu. Dinlesem değişecek mi sanıyorsunuz? O konu benim için çoktan bitti. Bundan sonra bana ondan, ona da benden bahsetmeyin. Bensiz hayatında mutlu bir şekilde yaşanmasını istiyorum. Ben eski Taehyung değilim. Yeni Taehyungu kendi elleriyle yarattı, hiçbir şey eskisi gibi olamaz artık."

Çantamı masadan alıp omzuma taktım. Yine moralim bozulmuştu. "Neyse bu konuyu son kez konuşmuş olalım olur mu? Benim ufak bir işim var, akşama görüşürüz." Ufak bir el selamı verip okul kapısına yürümeye başladım.

KOMOREBI |TAEJIN|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin