31

1.5K 197 89
                                    

Bir bulut ol yağmuru bahane et, gel. ☁️

SeokJin

"İşimiz bitti, öldür onu."

Ve silahın patlama sesi.

Zaten uyuşmaya yüz tutmuş başımı, duyduklarımdan sonra hiç hissedemez oldum. Çenem kasılırken tek yapabildiğim içimdeki acıyı dışa vurabilmek için attığım çığlıklarımdı. Ne halde olduğumun farkında değildim. Boşluk ve acı hissediyordum. Acı acıyı bastırırdı, saçlarımı koparırcasına çekiyordum. Yine de geçmedi. Tırnaklarımı boğazıma geçirdim, acıyı hissettim ama yine de geçmedi.

"Taehyung h-hayır. Sevgilim... Ne olur gitme." Duyamazdı ama hissederdi belki. Onun için atan kalbim bir ihtimal hislerimi ulaştırırdı ona. Yüzü gözümün önünde belirdi hemen. Ağzımdan benden bağımsız ufak bir hıçkırık kaçmıştı ama onu gülümsememle bastırdım. Sevgilim gelmişti, onun karşısında ağlayamazdım.

"Sevgilim, ilk defa sana bir şeyi yakıştıramıyorum. O k-kırmızı sana yakışmıyor Taehyung."

Gülümseyemedim. Onun gülen yüzüne karşı gülümsememi koruyamadım. Taehyungun yüzü yavaş yavaş kaybolurken acıdan sızlayan kalbime bastırdım elimi. Şimdi söküp çıkarsam acım azılır mıydı? Ağzımdan büyük bir çığlık koptu. Belki biraz geçer diye düşünmüştüm ama öyle olmadı. Bağırmaktan boğazım tahriş oldu, yine de azalmadı içimdeki boşluk. Zaten azalamazdı ki, Taehyung gitmişti. Sevgilim, kollarımı bedenine sararken bile çekindiğim minik sevgilim.

"DongHo! SeokJin kriz geçiriyor!"

Görüş alanımın buğulu olmasına aldırmadan o iğrenç kadına döndüm. İçimdeki saf nefreti görmesini istiyordum. Umursamadı, babamı odaya soktu. Beni görünce gözleri büyüdü, hemen yanıma geldi.

"SeokJin, oğlum? Ne oldu sana?!"

"B-baba o yapt-"

"K-konuşuyorsun SeokJin!"

Kollarını sıkıca bana sardığında vücudumdaki ağrıyla inledim. Kendimi geri çekip gözlerinin içine baktım. Konuşmakta güçlük çekiyordum ama bir şekilde her şeyi anlatacaktım.

"Hayatım, Bay Choi hemen bir sakinleştirici yapsın. Kriz geçiriyor."

Babam hızlıca kafasını sallayıp geri çekileceği sırada kolunda tutup engelledim.

"O y-yaptı baba. T-taehyungu öldürdü."

Babam bir bana bir de elimle işaret ettiğim kadına baktı. MinAh babama ufak bir tebessüm ettikten sonra onu eliyle yanına çağırdı. Kulağına birkaç şey fısıldadıktan sonra babam tekrar yanıma gelip saçlarımı okşadı.

"Geçecek oğlum. Konuşmaya da başladın, daha da iyi olacaksın. Biraz daha dayan. Bay Choi, ilgilenin lütfen."

Hayretle kaşlarım kalkarken babam odadan çıkmadan ceketinin uçlarına asıldım. Söylediklerimden sonra hiçbir şey olamamış gibi gitmesine izin veremezdim.

"Taehyungu öldürdü diyorum sana baba! Öylece g-gidemezsin. B-baba yardım et, çok acıyor canım."

Bana bakıp sadece "Geçecek." demiş, ardından odadan çıkmıştı. Gerisini zar zor hatırlıyordum. Koluma saplanan iğneden hemen sonra gözlerim acıyla kapandı.

KOMOREBI |TAEJIN|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin