-Birkaç saat sonra bitaneciğimin doğum günü 🥳🥳userdiyebiri İyi ki doğdun, iyi ki tanımışım seni 🙊💗 Doğum günün kutlu olsuun😚💗-
2 yıl Sonra
Aynanın karşısında küpelerimi takarken göz ucuyla pencereden dışarıya baktım. Yoğun kalabalığı gördüğümde gülümsemeden edememiştim. Birazdan her şey yeniden başlayacaktı. Ardımızda bıraktığımız iki yıl gözlerimin önünden hızlıca geçerken derin bir nefes verdim.
Çok şey yaşamıştık. 4 sene önce birisi bana böylesine hareketli bir hayat yaşayacağımı söylese güler geçerdim. Şimdi ise yaşadıklarımı hatırlayıp gülümsüyorum. O korkunç gecenin ertesi günü kendimize küçük bir çanta hazırlayıp SeokJinin önceden ayarladığı biletlerle beraber yola çıkmıştık. Aklımız karışık, içimiz buruktu. Korkmuştuk. Yine de birlikteliğimize tutunup güçlü kalmaya çalışmıştık. 2 ay Bali'de kalmıştık. İlk zamanlar zor geçse de gittikçe yaşanan olaylara kendimizi alıştırmaya çalışmıştık. 2 aylık bir tatilin sonunda daha güvenli olduğuna inandığımız için İsveç'e geçmiştik. Minho ve Taemin sayesinde adapte olmakta pek de zorlanmamıştık. Ufak bir iş bulup çalışmaya başlamıştık. O gün Minho'ya dediğim gibi ikisinin nikah şahidi bile biz olmuştuk. Ailemize ve arkadaşlarımıza olan özlemimiz haricinde yeni hayatımıza bir şekilde adapte olmuştuk. Bir senenin sonunda SeokJin sürpriz bir şekilde bana evlenme teklifi etmişti. O kadar ani olmuştu ki, asla unutamıyordum. Dolaba koyduğumuz su şişesini doldurmadığı için onunla tartışırken bir anda diz çöküp cebinden yüzüğü çıkarmıştı. O gün bugündür tartışmalarımızı başlatmadan önce iki üç kez daha düşünüyordum.
Tekliften birkaç hafta sonra sade bir törenle evlenmiştik. Ailem, arkadaşlarım hatta MiSoo bile annesiyle beraber gelmişti. Tören sırasında olanlar aklıma geldiğinden ağzımdan çıkan ufak kahkahaya engel olamamıştım. Sanırım onunla geçirdiğim her an, her dakika benim için çok eğlenceliydi, çok özeldi.
İki hafta önce de temelli dönüş yapmıştık. Ne kadar kötü anılarımız olsa da biz burada başlamıştık. Bu yüzden Kore'ye geri dönmek ikimize de iyi gelmişti. Yeni bir ev tutmuştuk. SeokJin'i zar zor ikna ettikten sonra babasını ziyarete gitmiştik. En azından aradaki buzların biraz daha eridiğine şahit olmuştum. SeokJin babasına karşı mahçuptu, babası ondan daha da mahçuptu. Uzun bir görüşmenin ardından tekrar gelme sözü vererek geri dönmüştük. Ardından babasının ricası üzerine SeokJin şirketin yönetimine geçmişti. Hayatımız son şeklini almak üzereydi. Arkadaşlarımızla sürekli beraberdik. Kötü günleri atlatmış, daha iyilerine doğru yürüyorduk.
Kapının aniden açılmasıyla aynadan arkama doğru baktım. MiSoo kabarık elbisesinin eteklerini tutarak yanıma geldi. Beni baştan aşağı süzdükten sonra onay verircesine baş parmağını havaya kaldırdı.
"Aşk seni bugün beğendim! Ama acele etmelisin. Sevgilim seni bekliyor ve biraz daha geç kalırsan senin yerini ben alacağım."
Gözlerimi devirip dil çıkarttım. Aradan kaç yıl geçerse geçsin ne onun bize olan tavrı değişmişti ne de bizim. Bu sene okula başlamıştı fakat buna rağmen SeokJine olan hayranlığından hiçbir şey kaybetmemişti. Haliyle hala aramızda ufak tefek çatışmalar çıkabiliyordu ama hallediyorduk.
"Kocaman kız oldun hala sevgilim diyorsun MiSoo. Dolaptaki çilekli sütlerinin hepsini içersem görürsün."
Omuz silkip elleriyle saçlarını savurdu. "Ben de Jinnie'ye söylerim, bana bir sürü süt alır! Çabuk gel aşk, herkes seni bekliyor."
Kapıyı hızlıca çekip kapattığında arkasından gülümsedim. Bugün büyük gündü. Birazdan hayalime kavuşacaktım.
Kore'ye geri döndüğümüzde en büyük sorunlarımızdan biri de her şeyi bizimle birlikte yaşayan o büyük evdi. SeokJinin çocukluğu o evde geçmişti. Bizim tanışmamız, ilişkimiz, her şeyimiz o evde yaşanmıştı. Bu güzel anların dışında yaşadığımız kabus dolu günlerde de bu evdeydik. Haliyle ne vazgeçebiliyorduk ne de o eve girebiliyorduk. Ne yapacağımızı çaresiz bir şekilde düşünürken SeokJin evle ilgili aklına bir fikri geldiğini söylemişti. Her ne kadar ısrar etsem de bu fikrini doğum günüme kadar asla öğrenememiştim. Herkesle işbirliği yapıp benden saklamıştı. Doğum günümde ise bana bir kutunun içinde evin anahtarını ve o sıralar ne olduğunu anlamadığım bir sürü imzalı belgeleri vermişti. Hediyesinin ne olduğunu anladığımda gözyaşlarımı tutamamıştım. O kadar derin, o kadar anlamlıydı ki...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMOREBI |TAEJIN|
FanfictionYanaklarımda hissettiğim yoğun ısıya bir de midemdeki tuhaf kıpırtılar eklenince yerimde huzursuzca kıpırdandım. "Bambaşka bir hayat, bomboş insanlar ve eşsiz gülümsemen... İnan daha güzeline rastlamadım Taehyung."