•| Robert Pattinson ve Bella Stark |•
- New York, Amerika | Kasım, 2015 -
"Kafanı kaldırıp biraz bizimle vakit geçirmeye ne dersin, Prenses?" Annabel babasından gizli tasarladığı yeni nanoteknoloji zırhının son hesaplamalarını yapıyordu. Zırhı babasından gizli yapmayı başarmıştı ve şimdi de son kontrolleri yapıyordu. Zırhın kusursuz olmasını istiyordu.
"Şu an vakit geçirdiğimizi düşünüyorum Rob." Dedi ve gülümsedi Annabel. Kimseye zırhtan bahsetmemişti, Bella Halası ve Robert'a babasının ilgilenmesi için bıraktığı dosyalar olduğunu söylemişti.
"Bana transa geçmişsin gibi geldi." Dedi Bella.
"Şunları bitirmem gerekiyor, biliyorsunuz babam bu konuda fazla hassas." Dedi ve tekrar hesaplarına kaldığı yerden devam etti. Yeni fark ettiği bakışlarla kafasını tekrar kaldırdı ve ona tuhaf tuhaf bakan gözlere çevirdi bakışlarını. "Bana niye öyle bakıyorsunuz?"
"Ann. Babanın gelmesine daha çok var. Biraz ara verebilirsin." Annabel istifini bozmadı.
"Hey ben kime diyorum!" Dedi ve koltuk yastığını Annabel'e fırlattı Bella. Robert da gülerek Annabel'e bir yastık fırlattı. Annabel çevik bir hareketle ikinci yastığı tuttu ve halasına ve Robert'a kötü birer bakış attı. "Neden bu odadaki en olgun kişi olduğumu hissediyorum?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐋𝐄𝐆𝐀𝐂𝐘 • 𝐒𝐭𝐞𝐯𝐞 𝐑𝐨𝐠𝐞𝐫𝐬
FanfictionTony Stark ve Natasha Romanoff'un bu dünyaya bırakabilecekleri en büyük miras kızları Annabel'di. Bir Black Widow olarak yetişmiş, babasının mirası olan demir zırhı giydiğinde ise damarlarındaki tutku alevlenmişti.