Tony Stark ve Natasha Romanoff'un bu dünyaya bırakabilecekleri en büyük miras kızları Annabel'di. Bir Black Widow olarak yetişmiş, babasının mirası olan demir zırhı giydiğinde ise damarlarındaki tutku alevlenmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•| Steve Rogers |•
"Anne." Dedi ve annesiyle babasının odasına kafasını uzattı Annabel. Ama ikisi de burada değildi.
Salona ilerledi, annesi oradaydı ve Steve ile birlikte oturuyorlardı. Annesi konuşuyordu ama Steve boş gözlerle dışarıyı izliyor, Natasha'nın dediklerini duymuyordu.
"Anne." Dedi Annabel kapıdan. Natasha ona döndü. "Bebeğim?"
"Ben çıkıyorum, arada Pole'e bakar mısın?" Dedi turkuazlarını Steve'den uzak tutarak. Ama o derin mavilikleri üzerinde hissedebiliyordu.
Başını salladı Natasha, sonra aklına bir fikir gelmiş gibi Steve'e döndü. O da Annabel'e bakıyordu. Annabel ise ona ters bir bakış atıp annesine döndü. "Ben kaçtım."
Tam gideceği sırada Natasha arkasından seslendi. "İstersen Steve bıraksın seni gideceğin yere, o da biraz sonra Sharon'a gidecek."
"Gerek yok. Geç gelirim belki, haberin olsun." Dedi ve Steve'e bakmadan üsten çıktı Annabel.
Steve, Annabel gider gitmez Natasha'ya döndü. "Hiçbir yere gitmiyorum."
Natasha gözlerini devirdi. "Tamam inatçı keçi, gitme."
Steve bıkkın bir nefes alıp bakışlarını tekrar dışarı çevirdi. Annabel'in zırhıyla gözden kayboluşunu izledi. Gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı. Bu çok zordu, bu kadar severken bu kadar uzak kalmak zorunda olmak çok zordu.
"Aklımdayken söyleyeyim, Tony saatini istemişti. Bir ara hepsini yenileyecekmiş." Dedi Natasha, tüm Avenger'larda olan saati kastederek. Annabel'in kendi için geliştirdiği kadar olmasa da gelişmiş saatlerdi.
Steve saati kolundan çıkarıp sehpaya bıraktı ve ayağa kalktı. "Odamdayım, kitap okuyacağım. Lütfen bugün daha fazla rahatsız etme."
Kafasını salladı Natasha ve "İyiliğiniz için." diye mırıldandı giden Steve'in arkasından bakarak.
Eline saati aldı ve gülümsedi. "Sen Sharon'a gitmezsen ben de seni gitmiş gibi gösteririm."
Telefonunu çıkarıp Bella'yı aradı. Üçüncü çalıştan sonra Natasha'nın kulağını Bella'nın neşeli sesi doldurdu. "Yine bana işin düştü öyle değil mi?"
Güldü Natasha. "Hayır, Sharon'a gideceğim. Benimle gelmek ister misin diye sormak için aramıştım."
"Olur." Dedi Bella hemen. "Ben şimdi evden çıkıyorum, orada buluşuruz."
"Görüşürüz." Dedi ve aramayı sonlandırdı Natasha. Sharon'a bu gece Steve'in göreve gitmesi gerektiğini, o yüzden Bella'yla birlikte geleceğini söyleyen bir mesaj atmıştı.
Hemen odasına geçip üzerini giyindi ve Pole'e bakması için Tony'i görevlendirdi. O da geceyi kendini dinlendirmek için ayırdığından üste kalacaktı. O yüzden ona bakabilirdi.
