NEYRAN

yirmi bir

vote ve yorum. lütfen. rica ettim. bakın.

"Nasıl?" diye sordu elindeki bira şişesini dudaklarına götürdüğü sırada. Kafam, göğsüne yaslıydı. Birkaç meraklı göz üzerimizdeydi ancak bu ilk defa umrumda değildi. "Kafanı boşaltabiliyor muyum?"

Gülümseyerek kafamı salladım. Mavi gözleri gözlerimin içine bakıyordu ancak gülümsediğim zaman gözleri dudaklarıma kaymıştı. Kısa bir an duraklasam da elindeki bira şişesini alarak tek dikişte bitirdim.

"Bu gece hızlısın?" diye sordu alayla. Omzumu silktim. Bu gece her şey normal ve olması gerektiği gibi olacaktı. Herkes eğleniyordu. Herkes eğlenmeyi deli gibi özlemişti. Ben de eğlenecek ve kafamı boşaltacaktım. Sonrasında tekrardan derslerime çalışmaya başlayacak, bu sefer konsantre olabilecek ve bu kabusa son verip istediğim üniversiteye gidebilecektim.

"Sence Barlas neden evinde olmasını istedi partinin?" diye sordum kaşlarımı çatarak. Hemen sonrasında bunu sorduğum için kendime kızmıştım. Güya bu gece her şeyi geride bırakıp sadece eğlenecektim.

"Şşt," dedi masanın üstünden bir votka şişesi alarak. "Bu gece bunlardan konuşmak yok."

Dudaklarını ıslatarak saçlarını dağıttı. Üstünde siyah, üzerine yapışan bir tişört vardı. Hava oldukça sıcaktı. Mayıs ayında olduğumuz için bu gayet normaldi. Yine de giydiğim kot şort yüzünden bacaklarım üşüyordu.

Şişeyi bana uzattığında, suratında tatlı bir kıvrım belirmişti. Gerçekten suratı kusursuzdu. Sarıya dönük saçları serseri bir dağınıklığa sahipti, gözleri o kadar canlı bir maviydi ki, gökyüzünü andırıyordu.

Derin bir nefes vererek uzattığı şişeyi aldım ve ağzıma götürüp bir yudum alarak ona uzattım. Havuzun oradaydık. Herkes deli gibi eğleniyordu.

Ilım, Savaş, Tunç, Kayra ve Gizem bir köşedeydi. Barlas, Kılıç, Bade, Duygu, Nazlı ve Ares de bir köşedeydi. Sanırım Ares gruba tekrardan alınmıştı ve Duygu ile Barlas barışmıştı, ha? Üstelik Barlas, Bade'yi birine söylemiş gibi de gözükmüyordu.

Barlas ile gözlerimiz kesiştiğinde, gözlerimin içine sinir bozucu bir dikkatle bakarak dudaklarını kolunun altında duran Duygu'nun dudaklarına bastırdı. Bunu yaparken gözleri hala benim gözlerimdeydi. Gözlerimi abartılı bir şekilde devirdim.

"Arya!" diye bağırdı birden bir ses. "Bak şimdi takla atarak havuza atlayacağım,
videoya çek beni!"

Bu tabi ki de Kayra'dan başkası değildi. Ona elimle tamam işareti yaptım ancak telefonumu çıkarmamıştım bile. Salak çocuk da zaten takla atmayı becerememiş ve dünyanın en saçma hareketini yaparak kendini havuza atmıştı.

"Bu çocuk salak," dedi Evran ancak ses tonu keyifliydi. Kafamı sallayarak onu onayladım.

Yine de eğlenemiyordum. Sanki bu gece bir şeyler olacak gibiydi. Öteki parti tekrarlanıyormuş gibi hissediyordum.

Ama bu sefer bir aptallık yapmayacaktım. Bu sefer sarhoş olmayacaktım ve tıpkı Evran gibi herkesi gözlemleyecektim.

Kafamı kaldırdım, Tunç yine ortadan kaybolmuştu. Savaş ve Ilım beraber konuşuyorlardı. Bu Tunç gerçekten salak olmalıydı, onları fark etmemek bir yana sürekli yalnız bırakıyordu. Gözlerim Su'yu arıyordu. Bir kız neden flörtünün yanında olmazdı ki?

"Biraz gevşer misin?" diye fısıldadı Evran kulağıma. "Çok gerginsin."

"İçimde kötü bir his var," dedim. Gözlerim onda değil kalabalıktaydı.