yirmi yedi

12K 1.1K 1K
                                    

Taylor Swift - So It Goes

"Ya şu an yaptığımız gerçekten çok saçma," dedim üzerimdeki siyah bomber ceketin fermuarını çekerken.

Normalde mayıs ayı olduğu için hava sıcaktı ancak saat gece on birdi, bu yüzden hava serinlemişti ve ben çok çabuk üşüdüğümden dolayı üzerime bu ceketi aldığıma memnundum. Altımda uzun bacaklarımı saran dar bir kot vardı. Üzerimde ise siyah, vücudumu saran kısa bir body vardı. Evden çıkmadan siyah ceketimi almasaydım şu an donuyor olurdum.

"Hayır, hiç de değil," dedi Bade koluma girerek. "İkinizin de salak hareketlerinden bıktım artık. Yüzleşin, konuşun ve halledin artık."

"Bade," dedim derin bir nefes vererek. O sırada Ilım da ben de buradayım dercesine sol koluma girmişti. "Ekin ile içki içen o. Ben neden şu an o eve gidiyorum? Çok ezikçe bir şey bu."

Gerçekten de öyleydi. Yarım saat önceye kadar telefonumu kapatmış, ders çalışıyordum. Sonrasında Bade ile Ilım tam olarak kapıma kadar gelmiş ve beni sürükleyerek dışarı çıkarmışlardı. Tamam, oraya gidip o kızı öldürmek istemiyor sayılmazdım ancak buna hakkım yoktu. İstediği kişiyle bir şey yaşayabilirdi, ben buna karışamazdım.

"Hayır, salak," dedi Bade eliyle kafama vurarak. "Ezikçe olan evde oturup ders çalışman." Sesli bir şekilde homurdandı. "Sen Evran ile takılırken iyiydi, Arya Hanım? Şimdi biraz fedakarlık yapman gerek. Bir de kapına mı gelmesini istiyorsun çocuğun?"

Aslında hiç fena olmazdı, diye geçirdim aklımdan. Oraya gidip ne yapacağımı bilmiyordum. Bu beni küçük gösterecek miydi? O neden bir adım atmıyordu ki? Sesli bir şekilde nefes verdim. Daha ne adımı atacaktı acaba? Yapmadığı kalmamıştı ki, salak gibi sürekli çıkmaza sürükleyen bendim.

"Bak, Arya," dedi Ilım bıkkın bir şekilde. "Bir şeyler hissettiğini kabul etmiyor olabilirsin ama bu çok belli. Barlas okulun en gözde çocuğu, uzakta öylece durup kızların ona yürümesini mi izleyeceksin?" Kafasını hayır anlamında salladı. "Eğer bunu izlersen, zamanla bu yürüyüş karşılıklı olur. Barlas kızlarla flörtleşmeden durur mu sence? Ben hiç sanmıyorum çünkü."

Gözlerimi kısarak bu ihtimali göz önünde bulundurdum. Onu Duygu ile görünce umursamıyordum evet ama Ekin ile gördüğüm zaman kan beynime sıçramıştı. Sesli bir şekilde nefes verdim. Bu sıçtığımın hisleri tekrardan nereden çıkmıştı böyle? Ben gayet iyi idare ediyordum oysaki. Şimdi bu saçma suç ve cinayet örgüsü bitmişti de buna mı kafa yoracaktım?

"Kayra mesaj attı bana," dedi Bade gülerek. "Salak Barlas bunlardan uzağa oturmuş, telefona bakıp da içip duruyormuş." Bir kahkaha attı. "Ekin de mal gibi kalmıştır. Baksana bir telefonuna, sana mesaj falan mı atıyor bu?"

Dudaklarımı ısırarak ceketin cebindeki telefonu çıkardım. Çok sinirlendiğim için telefonumu uçak moduna almıştım. Bu yüzden bir şey yazdıysa ya da aradıysa bana ulaşmamıştı. Telefonumu uçak modundan çıkardım ve WhatsApp'a girdim.

"Evet," dedim, gelen yirmi bildirime bakarken. "Sarhoş olmuş sanırım."

Mesajların başı açıklamayla başlıyordu. Ekin'in oraya geleceğinden haberi olmadığını, Ares'in onu sonradan çağırdığını yazmıştı. Sonrasında mesajlara bakmadığım için küfürler başlamıştı, en sonunda ise sanırım sarhoş olmuş ve saçmalamıştı.

"Yok ya," dedi Bade. "O kolay kolay sarhoş olmaz. Kafası iyidir. Keşke sarhoş olsaydı, gülerdik az."

"Ya onu boşver," dedim hala yürürken. "Sen şimdi Kılıç'tan rahatsız olmayacak mısın?"

NEYRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin