NEYRAN

elli altı

Merhaba!
İyi geceler ve iyi okumalar!

Oy vermeyi unutmayalım!

Instagram: @/deathlessniks

G-Eazy, Love Runs Out

İzah, Gitme Demem

2. KISIM
2. BÖLÜM:
"Her Kuklanın Bir Ustası Vardır"

2 gece önce

Barlas

"Pişt. Öldün mü?"

Gelen soruyla beraber kafamı koltuktan kaldırarak kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakan Özgür'e baktım. Müzik sesi her yerdeydi, hiçbir şey duyulmuyordu, bu yüzden bağırarak sormuştu sorusunu. Derin bir nefes aldım, keşke müzik sesi kafamın içindeki sesi de susturabilseydi.

"Evet."

"Kafanı sikeyim o zaman ben senin."

Cevabım karşısında derin bir nefes alarak kafamı koyduğum yastığı çektim ve sertçe ona doğru fırlattım. Yastık koltukta duran bira şişesini düşürmüştü ama içi boştu, bu yüzden sıkıntı yoktu.

"Barlas." Sesi uyarıcıydı. "Bak. Kendine gel artık abicim ya."

Kahverengi saçlarını karıştırarak kafasını ona fırlattığım yastığa gömdü. Öyle bir yerleşmişti ki koltuğun ortasına, artık kasındaki televizyonda oynayan basket maçını sayesinde göremiyordum.

Umrumda da sayılmazdı gerçi.

Kim bir partide basketbol maçı izlerdi ki? Bir partide bir kızla işi pişirmek bir seçenekti, benim için değildi. Kendini unutacak kadar sarhoş olmak bir seçenekti, kesinlikle benim için bir seçenekti. Yeni insanlarla tanışmak bir seçenekti, ben arkadaşlık ilişkilerimden yeterince almıştım nasibimi. Artık ilgilenmiyordum. Eğlenmek bir seçenekti, ama eğlenmek ve ben mi?

O parti ve ortam çocuğu ölmüştü artık. Yorgundum. Savruluyordum ve alışamıyordum çünkü onsuz aldığım nefesin bile anlamını arıyordum.

"Gelemiyorum ki," diye cevapladım onu, kafamı yastığa yasladığım için  için sesi boğuk gelmişti. "Oğlum, alışamıyorum lan ben."

Sıkıntılı bir nefes aldım. Nefes al, nefes ver. Yaptığım tek şey buydu artık. Sadece yaşamaya devam etmek için. İnsanlar bir anlam uğruna yaşarlardı, değil mi? Nefes al, nefes ver. Sadece yaşamaya devam et.

"Ya sikeceğim senin bu melankolik hallerini," dedi sinirle bana döndüğünde. "Oğlum, karşımda sadece nefes alan bir organizma gibi duruyorsun iki aydır. Ne lan bu? Dünyanın en iyi üniversitelerinden birine geldin piç, çok da sağlam bir bölümdesin. Hayatının anlamı yokmuş gibi davranma artık."

Hayatımın anlamı...  Yok değildi ki. Vardı tabi. Sadece... Aramızda okyanuslar vardı, basit su kütleleri. Hepsi bu kadar. Sadece... O Türkiye'deydi. Ben Amerika'da.