Hayat hiç beklemediğimiz anlarda bize oyunlar oynar. Kendimizi anın akışına bırakır ve o ana ayak uydurmaya çalışırız. Etrafımızda ne tür oyunların oynanıyor, neler oluyor bunun bile farkına varmayız.
Varlığını ve iri bedenini arkamda hissediyor, heyecanımı bastırmak için kendimi zorluyordum. Elini fermuarıma attığında stresten ölmemek için kendimi zor tutuyordum. Yavaş yavaş fermuarımı indirirken bir yandan da baş parmağını tenime sürtüyordu ve bu nefesimi kesmeye yetiyordu. Bu bir saat gibi gelen saniyeler birazdan şuracıkta bayılmama sebep olacaktı.
Fermuarımı sonuna kadar indirdiğinde gözlerimi aynadaki yansımasına çevirdim. Bir süre aynadaki yansımasına baktım. Duruşundan ve bakışlarından ödün vermeden öylece arkamda duruyordu. Bu koca adam duygularını ve tepkilerini gizlemeyi çok iyi biliyordu ve bu benim sinirlerimi bozmaya yetiyordu. Gözlerinin içine baktığımda ne düşündüğünü, nasıl hissettiğini hiçbir şekilde anlayamıyordum.
Kısa süren bu sessiz bakışmanın ardından ellerini belime yerleştirmiş ve baskı uygulamıştı. Yutkunarak gözlerimi kapattığımda bu durumun içinden nasıl çıkacağımı düşünüyordum. Derin bir nefes alarak düşüncelere dalmışken o, ellerini yukarı doğru çıkardı ve omuzlarımın üzerinde durdu. Omuzlarımı hafif bir şekilde sıktığında ağzımdan ufak bir inleme kaçtı. Gözlerimi araladım ve aynadan gülümsedim.
Elleri tekrar hareketlendiğinde işaret parmakları elbise askımın altına girerek askımı çekiştirmeye başlamıştı. Başımı geriye doğru atarak ona temas etmeye çalıştım. Biraz daha geriye giderek başımı ve vücudumu ona yasladım.
Bu onun hoşuna gitmiş olacak ki dudağının kenarı kırıldı.
Elbise askımı aşağı doğru çekiştirdiğinde elbisem de aşağı doğru kayarak göğsümü ortaya çıkardı. Ben heyecanla aynanın karşısında yaptıklarını izlerken o elbisemi tamamen aşağı doğru sıyırdığında elbisem yerle buluştu.
O an hiç beklemediğim bir şeyle karşılaşmıştım. Gözlerim aşağı doğru kaydığında gördüğü şeyle birlikte sonuna kadar açıldı. İç çamaşırım yoktu.
Bu nasıl olabilir diye düşünmeden edemiyordum. Buraya gelmeden iç çamaşırı giydiğime adım kadar emindim. Ama nasıl olurdu da giydiğim şey bir anda ortadan kaybolabilirdi. Ve en garibi de benim şu ana kadar bunu fark etmemiş olmamdı. Düşünüyordum ama bir türlü aklıma mantıklı bir cevap gelmiyordu.
Bozuntuya vermemek adına yüz ifademi sabit tutmaya çalışıyordum. Bakışlarım tekrar aynadan onu bulduğunda vücuduma değil de yüzüme baktığını fark ettim. Sanki ne hissettiğimi, ne düşündüğümü anlamak ister gibi yüzümü inceliyordu. Ben de onun yaptığı gibi ifadesiz suratımı korumaya çalışıyordum.
Suratımı ifadesiz bir şekilde tutmanın ne kadar zor olduğunun farkına varmıştım. Bu adam her zaman bunu yapmayı nasıl başarıyordu?
Ben düşüncelerin arasında boğuşurken ellerini çıplak tenimde gezdirmesiyle bütün düşüncelerim uçup gitmiş, tüylerim diken diken olmuştu. Vücudum kasılmıştı ve tepki vermemek adına dudaklarımı dişliyordum. Bu adamın her yaptığı hareketten etkilenmem normal miydi?
Çıplak belimde gezinen elini sırtımdan yukarı doğru çıkararak çeneme getirmişti. Çenemi tuttuğunda baş parmağıyla alt dudağıma baskı uygulamış, dudağımı dişlerimin gazabından kurtarmıştı. Elinin biri hala belimdeyken diğer eli çenemin üzerinde, baş parmağı ise dudaklarımın üzerinde geziniyordu. Aynadan kendimi incelediğimde put gibi durmuş, kaskatı kesilmiş bedenime bakıyordum.
Ani bir hamle ile vücudumu çevirerek genç adama döndüğümde bunu bekliyormuşçasına dudağının kenarı kıvrıldı. Bir insan gülümseyince maksimum ne kadar çekici olabilirdi? İşte o da o kadar çekiciydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASKELİ BALO +18
Teen FictionAsistan-patron kurgusudur! (Tamamlandı) Dudaklarının varlığını dudaklarında hissediyor, teninin sıcaklığını teninde hissediyordu. Bedeni üzerinde kurduğu hakimiyeti varlığını sürdürürken, kendisini nasıl bir ateşin içine attığın farkında bile değild...