SINIR 1.4K VOTE 1K YORUM 💦
YAZAR
Genç adam ustalıkla kenara çektiği arabasından inerek büyük adımlarla hemen karşısında bulunan evin içerisine adımladı. Kısık gözlerinin altında yatan, yeşillerini harmanlayan öfkeyle evin dışına kısa bir bakış atarak, adamlarının onun için açtığı büyük kapıdan geçerek evin içerisine adımladı.
Zaman kaybetmek istemediği her halinden belli olan adam, adımlarını hızlı tutmaya çalışarak içinde büyümeye başlayan sinire karşın sert adımlarıyla parkenin üzerinde oluşturduğu tok sesin duvarlarda yankılanmasını sağlıyordu.
Her geçen saniye içinde büyüyen siniri dışa yansıtmak için sabırsızlıkla bekliyordu.
İntikam ateşiyle yanıp kavruluyordu.
Sevdiği kadının tek damla gözyaşı için her şeyi yakabilecek olan bu adamın, yapılanları cezasız bırakmaya hiç niyeti yoktu. Bütün bu olanların karşılığını vermeye dünden hazır olan bu adam, şu an bunun için buradaydı.
Ortalığı birbirine katacak, büyük bir yıkıma neden olacaktı.
O enkazın altında kalacak olan tek kişi ise kendi sonunu kendisi getirmişti.
Bulunduğu ev kargaşa içerisindeydi. Evin bütün her yerini kuşatan adamları bahçeyi dolduruyor, bahçenin önünde dizili araba yığını bu evin içerisinde büyük bir sorun olduğunu gösteriyordu.
Ata çok güçlü bir adamdı. Bu zamana kadar onun karşısına çıkıp, ona kafa tutabilecek kimse olmamıştı. Her yönden çok büyük bir güce sahip olan bu adam sevdiği kadın için dünyayı yerinden oynatmaya hazırdı. Dünyaca tanınan bu adamın çevresi oldukça genişti. Yaptığı işler ona, kimsenin sahip olamayacağı bir güce sahip olmasını sağlıyordu ve bu güç onu besliyordu.
Hemen karşısında duran merdiven basamaklarını bir bir aşarken aklında sadece tek bir şey vardı.
Biraz sonra yapacakları.
Merdivenleri büyük adımlarıyla ikişerli bir şekilde aştıktan hemen sonra, karşısına çıkan koridorun sonunda kalan odaya adımladı.
Her geçen saniye ulaşmak istediği şeye biraz daha yaklaşıyordu ve bu anlar içindeki harmanlanan öfkenin alevlerini ateşliyordu. Uzun zaman sonra ilk defa bedenini sarmalayan öfkeyi bu denli net bir şekilde hissediyordu. Aynı bundan yıllar öncesinde hissettiği gibiydi.
Annesinin cansız bedenini kollarının arasına aldığı an olduğu gibi.
Bu hayatta sevdiği ilk ve tek kadını yıllar öncesinde kaybetmişti. Onu koruyamadığı için yıllarca kendini suçlu hissettirmiş ve o andan sonra kimseyi sevmeyeceğine dair kendine bir söz vermişti. Bu adama bu sözü yıktıran kadın ise, barda tanıştığı ve daha sonrasında asistanı olarak hayatına giren kızıl hatundu.
Kendini bu kızıl hatuna kaptırmamak için elinden gelen bütün her şeyi yapsa da bu küçük bedenin, içindeki bütün duvarları yıkarak kalbine taht kurmasına engel olamamıştı.
Bu kızıl hatunu kaybetmeye hiç de niyeti yoktu.
Onun saçının teline zarar gelse, dünyayı yerinden oynatmaya dünden hazırdı.
Genç adam kendisi için açılan kapıdan geçerek, gözlerini hemen karşısındaki camla çevrili duran odaya diktiğinde yemyeşil gözlerini sarmalayan ateşe kucak açtı. Biraz sonra o ateşle burayı darmaduman edecek, büyük bir sona neden olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASKELİ BALO +18
Teen FictionAsistan-patron kurgusudur! (Tamamlandı) Dudaklarının varlığını dudaklarında hissediyor, teninin sıcaklığını teninde hissediyordu. Bedeni üzerinde kurduğu hakimiyeti varlığını sürdürürken, kendisini nasıl bir ateşin içine attığın farkında bile değild...