SINIR 1.2K VOTE 1K YORUM 🩸
"Herkesin valizleri uçağa yerleştirildi mi?" Aral Bey'in hemen yanında duran görevliye sorduğu soruyla, karşısındaki adam başını onaylar anlamda salladı. Bunun üzerine Aral Bey'in talimatıyla herkes Ata'nın uçağının yanındaki uçağa binerken, sadece Ata, Kejo, Leo, Aral Bey, Bala Bey ve ben kalmıştık.
Tekrar uçağa binecek olmamın verdiği korkuyu tüm bedenimde hissediyorken, bunu çevremdekilere hissettirmemeye çalışıyordum.
Vücudum tekrar o anları yaşayacağının bilincindeyken, bedenimin gerilmesine engel olamıyordum.
"Uçağınızda bir kişilik daha yer vardır diye umuyorum. Beni bu suratsızların yanına göndermeyin." Leo'nun Ata'ya karşı söylediği şeyle, bu kadar açık sözlü konuşmasına karşılık bakışlarım diğer patronların üzerinde geziniyorken, yüzlerine kondurdukları gülümsemeyle Leo'ya baktıklarını görmemle yüzümde istemsiz bir gülümseme oluştu.
Leo çok patavatsız biriydi ama onu diğerlerinden ayıran özelliğiyse daha sıcak kanlı ve şirin olmasıydı. Seviyordum Leo'yu.
"Sen de suratsızsın ama olsun, panterde bizimle gelecek. Onun enerjisi yüksek." Leo'nun tekrar Ata'ya karşılık konuşmasına gülümseyerek karşılık verdim. Ata hiç istemese de Leo'nun isteğini geri çevirmemiş ve bizimle gelmesine izin vermişti.
Aral Bey, Bala Bey ve Kejo diğer uçağa binerken, Ata, Leo ve ben de Ata'nın uçağına biniyorduk. Merdivenlerden çıkarken hissettiğim o gerginliği kelimelerle tarif edemezdim. İstemsiz olarak geriliyordum ve bedenimi kontrol edemiyordum.
"Korkuyor musun yoksa?" Leo'nun uçağa binerken sorduğu soruya karşılık bakışlarım onu bulurken, başımı hızlıca iki yana salladım. Leo ise inanmayan bakışlarını üzerimde gezdirdi ve yüzüne kondurduğu gülümsemeyle başını aşağı yukarı salladı. Yüzündeki ifade resmen benimle dalga geçtiğinin kanıtıydı.
Üçümüz de uçağa bindiğimizde, ben ikisinden de önce davranarak eski yerimi aldığımda bakışlarım Ata'ya kaydı. Benim bu halime karşılık dudağının kenarını kıvırarak hemen yanımdaki yerine oturdu.
"Bana yer kalmadı." Leo'nun küçük çocuklar gibi sorduğu soruya karşılık gülmemek için kendimi zor tuttum. Karşımıza geçmiş, oyuncağı elinden alınmış çocuklar gibi bize bakıyordu ve bu hali gözüme çok tatlı gelmişti.
"Perdenin arkasında istemediğin kadar boş koltuk var Leo." Ata'nın söylediğiyle dudağını büzerek bize bakan Leo'ya karşılık dudaklarımı birbirine bastırdım. Kafamı geriye doğru çevirerek perdenin arkasında kalan kısma baktığımda, bizden biraz uzakta olduğunu fark ettim. Yolculuk boyunca bizden uzak kalacağını anlayan adamın hayalleri suya düşmüştü.
"Neyse, yolculuğunuz bensiz geçecek ama idare edin." Bunu söyledikten sonra, resmen trip atar gibi giden Leo'ya karşılık ağzım açık bir şekilde arkasından bakakaldım. Dışarıdan hiç böyle biri gibi gözükmeyen adamın içinde resmen bir çocuk yatıyordu ve ben her geçen gün daha çok şaşırıyordum.
Gözlerim boş uçağın içerisinde gezinirken aklıma takılan soruyla birlikte bakışlarımı Ata'ya çevirdim. Benim ona dönmemle anında gözlerini gözlerime çeviren adama karşılık çekingen bir şekilde ellerimle oynamaya başladım. Ben neden bu adamdan çekiniyordum?
"Neden uçakta kimse yok?" Aklıma takılan soruyu bir çırpıda söyleyerek bakışlarımı tekrar uçağın içerisinde gezdirdim. Normalde görevli birilerinin olması gerekmez miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASKELİ BALO +18
Teen FictionAsistan-patron kurgusudur! (Tamamlandı) Dudaklarının varlığını dudaklarında hissediyor, teninin sıcaklığını teninde hissediyordu. Bedeni üzerinde kurduğu hakimiyeti varlığını sürdürürken, kendisini nasıl bir ateşin içine attığın farkında bile değild...