MASKELİ BALO +18

BÖLÜM 26 : SPOR SALONU

SINIR 1.4K VOTE 1K YORUM 💦

Gözlerim koca salonu kaplayan hediye kutularının üzerinde dolanıyorken, başımı eğerek elimde tuttuğum kartın üzerine yazan yazıyı tekrar okudum. Bu adam beni kalpten götürmeye niyetliydi.

Yazıyı okumamla kalbim çırpınırcasına yerinde duramıyor, bedenimdeki bütün hormonları harekete geçirerek onları coşturuyordu. Zaten içimdeki arsız tarafım kendini göstermeyi bekliyorken, bu adamın yaptığı şeyler onu harmanlıyordu.

İçimdeki yangın bütün bedenimi sarıp sarmalıyorken, vücudumun ısındığını hissedebiliyordum. Bu öyle bir ısıydı ki biraz sonra her yerimden alevler çıkacaktı.

Kartı tekrar kutunun içerisine yerleştirerek hemen koltuğun üzerinde duran telefonumu elime aldım ve Ata'yla olan sohbetime girdim. Dünkü yazışmamızın gözler önüne serilmesiyle bana bir sıcak basmaya başlamışken, klavyenin hemen üzerinde duran parmaklarım sanki işlevini yitirmişçesine harflere dokunamıyordu.

Siz: Fotoğraf*

Siz: Bunlar da ne böyle?

En sonunda, aklıma ilk gelen şeyleri yazarak kendimi koltuğun üzerine bıraktım. Uykunun varlığını hisseden bedenim halsizlikten ayakta duracak dermanı bulamıyor, sürekli olarak esnememe neden oluyordu. Sabırsızca Ata'dan gelecek olan mesajı bekliyorken, aradan fazla bir zaman geçmeden gelen bildirim sesine karşılık yüzümde istemsiz bir gülümseme oluştu.

Ata: Hediye.

Ata: Aldığın hediyelerin fotoğraflarını atmıyor muydun?

Ata: Fotoğrafları göremiyorum.

Yazdığı şeye istemsiz olarak güldüğümde başımı iki yana sallayarak, bununla nasıl başa çıkacağımı düşünmeye çalışıyordum. Bu adam beni çıldırtmaya niyetliydi.

Ama tatlıydı.

Siz: Dün bunun cevabını verdiğimi hatırlıyorum, yanlış mı biliyorum?

Siz: Ayrıca o, Karya'ya özel.

Siz: Her hediye gönderene fotoğraf artacak olsaydım, evin yolunu bulamazdım.

Ata: Yani, başka hediye gönderenler de var.

Ata: Kimmiş onlar?

Ata: Ayrıca, oyunbozanlık yapıyorsun.

Siz: Oyunbozanlık yapmıyorum.

Siz: Karya'ya atıyorum sadece.

Ata: Karya olamıyor muyuz?

Ata: Keşke kendimi Karya olarak kaydetseydim.

Yazdığı mesaja karşılık kıkırdayarak yerimde kıpırdandım. Yazdığı mesajlar içimi kıpır kıpır etmeye yetiyorken, söylediği şeyler kötü arzularımı uyandırıyordu.