Bir bir adımlarımı atarken ayaklarımın geri geri gittiğinin farkında olsam da, yapmak zorunda olduğumun da farkındaydım. Topuk seslerim ortamda yankılanırken, özgüvenim yerle bir olmuş bir şekilde şirkete doğru adımlıyordum. Aklımdaki düşüncelerle savaş verirken bedenimde istemsiz bir titreme oluşmasına engel olamıyordum. Mantığım ve duygularım birbiriyle savaş verirken o ortamda nasıl çalışabileceğimi düşünüyordum.
Karşısında soyunduğum, benim her zerremi en ince ayrıntısına kadar bilen adam patronumdu.
Bedenim bunun bilincindeyken, bu bütün hareketlerimin değişmesine yetiyordu. Bu durum bütün her şeyin koca bir düğüm gibi karmakarışık olabilmesi için yeterli bir sebepti. Bütün patronlarımla geçmişte yaşadığım kötü anılarımın olması ne kadar da korkunç geliyordu ama değil mi?
Bir yandan aklımın bana oynadığı oyunlara eşlik ederken bir yandan da şirkete giriyordum. Dün yaşadığım şeylerden dolayı mıdır bilmiyorum ama çoğu bakışın üzerimde olduğunu hissediyordum. Kendime gelmeye çalışarak duruşumu dikleştirdiğimde, böyle bir duruma düşmeyeceğime dair kendime bir söz verdim. Ne olursa olsun, karşımda kim olursa olsun her zaman güçlü olmalıydım.
Asansöre bindiğim sırada her zaman yaptığım gibi asansörün köşesine geçerek oraya sinmiştim. Yanımdaki kişinin bakışlarını direkt olarak üzerimde hissetmemle, rahatsız olarak başımı yanımdaki kişiye çevirdim.
Benim boylarımda, kumral bir kızla göz göze gelmemle kaşlarım çatıldı. Benim bakışlarımı umursamadan hala bana bakmaya devam etmesi sinirlerimi bozmaya yeterken, ifadesiz suratı sinirlerime artı bir puan daha ekliyordu.
Kız yüzüne bir tebessüm kondurduğu anda bakışlarımda ve yüz ifademde bir yumuşama olmuş, istemsiz olarak yüzümde bir gülümseme oluşmuştu. Sindiğim yerden doğrularak bana bakmaya devam eden kıza doğru döndüğümde, onun da bana dönmesiyle elini uzatması bir oldu. Bakışlarım bana doğru uzattığı eline kayarken uzanıp elini sıktım.
"Sen Arden olmalısın, Ata beyin asistanı. Ben de Beren." Ağzından çıkan cümleyle birlikte yaşadıklarımın bir bir aklımda yer edinmesiyle sertçe yutkundum. Onun ismini bile duymamla bedenimde değişen bir çok şeyin farkındalığı beni daha çok tedirgin ediyordu. Bedenimde oluşan bu değişimlere bir türlü anlam veremiyordum.
"Evet, Ata beyin asistanı Arden. Tanıştığıma memnun oldum Beren." Hala elimin kızın elinin arasında olduğu gerçeğini fark etmemle elimi çektiğimde yüzüme yapmacık bir gülümseme kondurdum. Şu an hiç de gülümseyecek durumda değildim.
11. Kata geldiğimizi fark etmemle asansörden indiğimde, Beren'in de benimle birlikte indiğini fark ettim. Birlikte katın ortasına kadar yürüdüğümüzde Beren'in bana dönmesiyle mecburen bedenimi ona doğru çevirdim.
"Ben de Bala beyin asistanıyım. Odam şurası. İstediğin zaman yanıma gelebilirsin Arden." Söyledikleriyle birlikte Bala beyin odasının yanındaki odayı göstermesiyle başımı aşağı yukarı sallayarak yüzüme bir gülümseme kondurdum. İyi bir kıza benziyordu ve konuşması da baya samimi gelmişti. Bu yüzden buradaki ilk arkadaşım Beren olabilirdi.
"Boş olduğum bir zaman yanına uğrarım." Söylediğimle birlikte başını sallayarak gülümsedi ve ardından arkasını dönerek odasına ilerledi. Derin bir nefes alarak adımlarımı odama yönelttiğimde, içimde anlamlandıramadığım heyecan kıpırtıları oluşuyordu.
Odama girdiğimde masama oturmadan önce üzerimdeki ceketi çıkartarak koltuğun üzerine koydum ve buranın yine aşırı sıcak olduğunun farkına vardım. Üzerimde beyaz, mini bir elbise vardı. Her zamanki gibi dolgun göğüslerimi ortaya çıkaran bir göğüs dekoltesi ve etek kısmında minik bir fırfırı vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASKELİ BALO +18
Teen FictionAsistan-patron kurgusudur! (Tamamlandı) Dudaklarının varlığını dudaklarında hissediyor, teninin sıcaklığını teninde hissediyordu. Bedeni üzerinde kurduğu hakimiyeti varlığını sürdürürken, kendisini nasıl bir ateşin içine attığın farkında bile değild...