SINIR 1.2K VOTE 1K YORUM
Hayat karmaşık bir düğüm haline gelmiş bir ip gibidir bazen. Bizim dışımızda gelişen olaylar, tahmin bile edemeyeceğimiz derecelere ulaşırken olayların nasıl bu denli bir düğüm olduğunu anlayamayız bile. Bizden istenen ise, sadece hayatın oyunlarına ayak uydurmaktı.
Bedenimi dizginlemeye çalışıyorken bir yandan da derin derin nefesler alıyor, sakin olmaya çalışıyordum. Bu aralar başıma gelen olayları bir türlü çözemezken, otel odama giren kişinin ve daha yeni arşiv odasına giren kişinin kim olduğunu merak ediyordum. Aklımı meşgul eden bu soruların cevabını bir türlü bulamamam ise beni daha çok korkutan en büyük etkendi.
Başıma gelen olaylar bir film şeridi gibi gözümün önünden geçiyorken bedenimin titremesine engel olamıyordum.
Birileri benimle uğraşıyordu ama benimle uğraşan bu kişilerin kim olduğunu bir türlü çözememem beni geriyordu. İlk önce bana izleniyormuşum gibi hissettirmişken artık bununla da kalmayarak kendini bana göstermeye başlamıştı.
Her geçen gün daha da ilerliyordu ve ben, bunun önüne geçemiyordum. İşte bu, beni korkutuyordu.
Hala kapıya yaslı duran bedenime karşılık nefesimi düzene soktuğum gibi arkamı dönerek gözlerimi kapının üzerinde gezdirdim. Bir yanım içeriye girip bakmak için yanıp tutuşsa da mantıklı olan yanımı devreye sokarak adımlamaya başladım. Bir an önce gidip buranın güvenliğini bulmam lazımdı.
Adımlarımı atıyorken aklıma gelen detayla birlikte gözlerim elimde tuttuğum telefona kaydı. Hala flaşının yandığını görmemle telefonun ışığını kapatarak gözlerimi hızlı bir şekilde etrafta gezdirdim, telefonun sahibi olan kızı bulmak istercesine.
Hemen ileride bana doğru adımlayan kızı görmemle yanına ulaşarak telefonu ona doğru uzattım ve yüzüme ufak bir tebessüm kondurdum. Yüzüme kondurduğum zoraki gülümsemenin dışarıdan da belli olduğuna eminken, az önce olanları aklımdan atamamam yüzüme de net bir şekilde yansıyordu.
"Tekrar teşekkür ederim." sesimi normal tutmak için büyük bir çaba sarf etmişken, karşımdaki kız da bana gülümseyerek uzandı ve telefonunu alarak arka cebine attı.
"Önemli değil Arden. Ha bir de Ata Bey seni odasında bekliyor, sana iletmemi istedi." Kızın söylediği şeye karşılık kaşlarımı çatarak başımı onaylar anlamda salladım. Sakin olmaya çalışarak güvenliğe daha sonra uğramam gerektiğini aklımın bir köşesine not ederek adımlarımı odamın olduğu kata yönlendirdim.
Hızlı adımlarla Ata'nın odasının önüne geldiğimde, kapıyı tıklatarak içeriden gelen komutla birlikte kapıyı aralayarak içeri girdim. Gözlerimi hızlı bir şekilde odanın içerisinde gezdirmemle Ethan Bey'in gittiğini görerek rahat bir nefes aldım. Şimdi bir de bu olanlardan sonra onunla uğraşmak, en son isteyeceğim şeyler arasında bile yer almıyordu.
Daha yeni yaşadığım şeyleri şu anlık aklımın bir köşesine itekleyerek, sanki hiçbir şey olmamış gibi boğazımı temizledim ve Ata'nın şüphelenmemesi adına bedenimi dizginlemeye çalışarak, gayet normal bir şekilde masaya yaklaştım.
Gözlerim hemen karşımda duran, koltuğa rahat bir şekilde yayılarak oturmuş, her zaman olduğu gibi elinde tuttuğu gümüş kalemi parmaklarının arasında döndürerek diğer elinde tuttuğu dosyalara bakan adamın üzerinde gezindi. Üzerine giydiği gömlek, bütün kaslarını ortaya sererken gözlerimi gözlerinde tutmaya çalışarak boğazımı temizledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASKELİ BALO +18
Teen FictionAsistan-patron kurgusudur! (Tamamlandı) Dudaklarının varlığını dudaklarında hissediyor, teninin sıcaklığını teninde hissediyordu. Bedeni üzerinde kurduğu hakimiyeti varlığını sürdürürken, kendisini nasıl bir ateşin içine attığın farkında bile değild...