Otuz Dokuzuncu Bölüm

68.2K 2.6K 293
                                    

-"Al bakalım benim minik pamuğum yesin." Elimdeki çilek dolu kaseyi Ala'ya uzattığımda gözlerini büyüterek hemen kapmıştı.

-"Babamız olmayabilir ama teyzemiz bize fazlasıyla yetiyor." dedi çileklere gömülmeden hemen önce.

İkimiz yaklaşık bir hafta önce Ala ile birlikte annemin isteği üzerine Bodrum'a gelmiştik. Yaz sezonu olduğu için eniştem çok yoğundu. Bu yüzden Ala fazla yalnız kalıp sıkılıyordu. Annem beni çağırınca bende yanıma Ala'yı almıştım.

Maalesef sevdiğim bir tanecik erkek yanımda yoktu ama her gün her saat konuşuyorduk.

En son bir ay önce olan olaylı günleri geride bıraktığımızda ben onu daraltmaya devam etmiştim. Oraya gitme bir şey olur buraya gitme bir şey olur diyerek onu canından bezdirdiğim için şuan kafasını dinliyor olmalıydı.

-"Daha fazla yiyemeyeceğim. Hazırlanalım ve bekarlıkta yaptığımız gibi bir beach club günü yapıyoruz ! Kocacım duymasın."

Ala'nın kalkmasıyla sırıtarak onu takip ettim. Burada fazla fazla kopuk mekanlar vardı ve dediği gibi önceden sık gelirdik.

Birlikte kaldığımız odada o banyoda ben odada giyindim. Aslında fazladan oda vardı ama Ala'nın uykusu bastırana dek sabahlıyorduk. 

Gözüme gözlük taktığımda son olarak aynadan görüntüme baktım.

Kendime okey işareti yapıp eşyalarımın olduğu çantayı omzuma astım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kendime okey işareti yapıp eşyalarımın olduğu çantayı omzuma astım.

Ala'da hazırdı. Siyah beyaz göğüs dekolteli bir mayo giyiniyordu. Az önce dediği gibi gizlemek yerine elbette enişteme haber verdikten sonra yazlığın alt kısmında kalan plaja yürüyerek inmiştik.

İstanbul'dan tatile gelen bir kaç arkadaşımıza rastlayınca onların olduğu tarafa girmiş koltuklara yerleşmiştik. Buz gibi biraları içerken yankı yapan müzik eşliğinde dans ediyorduk. Ala bu sırada oturuyor ve meyve suyunu içiyordu. Ona gelmesini işaret ettiğimde telefonunun kamerasını açarak gelmişti.

Çektiği videoda bir nevi çılgınlar gibi eğleniyor görünüyorduk. Ki öyleydi.

-"Rümeysa'ya atıyorum." dedi gülerek.

Onun da gelmesini çok istemiştim ama küçük güzel bir gelişme olduğu için gelemedi.

Alptekin'in onlarda kaldığı bir hafta boyunca kaçamakları olmuştu. Bir gece Rümeysa su almaya kalktığında Alptekin'in kaldığı odadan düşme sesi duyduğunu söylemişti. Bir şey olduğundan korkarak girdiğinde ise yere düşen yalnızca küllüktü ama alev alan başka şeyler olmuştu.

Sanırım ikiside içinde bazı şeyleri bastırıyorlardı. Açıkçası Alptekin'i çok tanımasam bile ondan etkilendiğine kalıbımı basabilirdim.

O ufak öpücüklerinin yaşandığı geceden sonra Rümeysa çok tedirgindi. Bende onunla birlikte aynı şekilde ürküyordum çünkü Savaş'ın kulağına giderse ne tepki vereceğini kestiremiyorduk.

VurgunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin