Yetmişinci Bölüm

62.5K 2.4K 375
                                    

Aradan geçen ay içerisinde Alptekin ve Rümeysa nihayet birbirine kavuşmuşlardı. Evimize yakın bir yerde yaşamaya başlamışlardı. Düğünden sonra Leyla annemi daha sık ağırlamaya ve ziyaret etmeye özen gösteriyorduk.

Kalan boşlukta ise kızımız için hazırlıktaydık. Herkes cinsiyetini söylediğimde çok mutlu olmuştu.

Savaş'a da öğrendiğim günün ertesi günü söylediğimde mutluluktan bütün gün sırıtarak gezmişti. Sanırım hayatı boyunca o kadar gülümsememiştir.

-"Kızım...prensesim keşke canın bir şey çektiği zaman söyleyebilsen."

Yine karnımla konuşarak geçirdiği zaman dilimlerinden birindeydik. Her sabah ve her akşam daha doğrusu ne zaman evdeyse hep bunu yapıyordu.

-"Acaba bunu annesine mi sorsan ?!" Kaşlarımı çattıktan sonra göğsünden ittirdiğim gibi örtüyle karnımı kapattım.

Karnıma gösterdiği ilginin hepsini kıskanıyordum.

Eğilip yanaklarımı uzun uzun öptü.
-"Güzel karım benim. Sen bir şey istedin de almadım mı ? Haksızlık ediyorsun."

Kaşlarımı çatmaya devam ettiğimi görünce gülümseyip çattığım kaşlarımın ortasını öptü.

-"Anlaşılan kızımız doğduktan sonra çok işim var." Homurdanışı ile elimi omzuna çarptım.

Pislik.

-"Şikayete erken başladınız Savaş bey." dediğimde gözlerini devirip beni göğsüne çekti ve sarıldı.

-"Saçmalama güzelim ne şikayeti ?"

Burun kıvırıp yine de göğsüne sokuldum. Karnım iyice büyümüştü bu yüzden hareket etmek gitgide zorlaşıyordu. Eğer kızım tam zamanında doğarsa son iki aya girmiştim.

-"Yarın akşam hemen gidelim diye tutturma olur mu ?" dedim bir süre sonra.

Nefesini üflerken saçlarımın arasında dudaklarını gezdiriyordu.
-"Kendini yorma istiyorum."

Omuz silktim. Gitmek istiyordum.

-"Yorulmam...yorulurum ama çok yorulmam." dedim kendimi düzelterek. Çünkü karnımın büyüklüğü bedenime göre fazla olduğu için yorulma sürem kısaydı.

Ve yarın gece yılbaşı partisi vardı.

-"Neyse kızım doğduktan sonra sen gezersin biz evde kalırız."

Ağzımla gözlerim aynı oranda geri açılırken ona vurmaya başladım. Gülerek kaçması ise daha çok sinirimi bozuyordu.

-"Doğurmuyorum ben ! Oldu mu ? Yok sana kızın falan !"

Trip atarken bile koltuktan kalkmam beş dakikamı alıyordu.

-"Öküz !" demeyi ihmal etmeden televizyon odasından çıktım ve merdivenlere yöneldim.

Gece gece midem süzüldü de bir şeyler yiyesim geldi.

Zaten merdivenlerden inerken Savaş'a olan tribimi unutmuş ne yesem diye hayal etmeye başlamıştım.

-"Bir şey mi istemiştin ?" Mutfaktan çıkan Clarissa beni görünce durdu.

Koca karnımı ellerimle tutmuş halde adımlarımı sonlandırdım.
-"Acıktım sanki. Atıştırmalık bir şeyler var mı ?" diye sorduğumda gülümsemişti.

Gece acıkmalarım artık herkes için normaldi.

-"Çikolatalı kurabiye yapmıştım. Yanına süt ısıtıp getiririm." diyince dudaklarım yukarı kıvrıldı.

VurgunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin