Kıbrıs uçağından indikten sonra direk olarak evimize gelmiştik. İki hafta kaldığımız balayı çoğu yönden iyi hissettirmişti.
-"Çok azcık kalmış olsak bile evimi özledim." dedim gülümseyip kapıyı kapatırken.
-"Bende teninden çok azcık ayrı kaldım ama çok özledim." Belime dolanan kolları ile keyiflenerek boynuna sarıldım.
Yanağının kenarını öptüğüm sırada çoktan merdivenleri çıkmaya başlamıştı.
-"Yatağımızı denemiş oluruz güzelim ne dersin ?"
Utançtan yüzümü omzuna gömdüm.
Yatak odasına girip beni yatağa bıraktı. Ev biz gelmeden temizlendiği için her yer tertemizdi. Rahatlıkla yatağa yerleşip yoğun bakışlar altında Savaş'a baktım. Bakarken dayanamayıp dudağıma dişlerimi geçirdim.
Siyaha dönmüş kahvelerini benden ayırmadan pantolonunu açıyordu. Bu görüntüsü bile bacak aramı kalp gibi attırmaya yeterken dizlerimi hafifçe kırıp yutkundum.
Hızlıca kurtulduğu pantolonun sonrasında gömleğini başından sıyırıp attı. Saniyesinde dizlerini yatağa dayamış bedenime doğru eğilmişti. Bir çırpıda siyah penye elbisemi çekti ve çıkarttı. Artık üzerimden eksik etmediğim dantelli iç çamaşırlarıma iç çekerek baktı.
-"Her görüşüm ilk görüşüm gibi." Dudaklarımı öpmeden hemen önce fısıldayarak söylemişti.
Hala bu anlarda heyecandan titriyordum. Beni şefkatle öpmesini hissederek beklerken yavaş yavaş ellerim boynuna dolandı. Sık sakal kılları avuç içlerimi karıncalatıp içimi bir hoş ediyordu. Ellerimle yüzünü sıkıca tuttum ve dudaklarına asıldım. Bir yerden sonra hep dayanamayıp o şefkati kenara atıyordum. Öpüşmemiz yerini tutkuya ve alevlere bıraktığında ise sert organı kasıklarımdaki yerini alıyordu.
Boxerın ön kısmını indirip iç çamaşırımı çıkarma gereği duymadan kenara ittirdi. Dudaklarımdan ayrılmadan parmak uçlarıyla bunu hallederken altında kıvranıyordum.
Yarattığı boşluktan artık semsert olmuş penisi günlerdir doldurduğu boşluğa yerleşti. Aynı anda ağızlarımızın içine doğru inledik. Kalçasını ittirip fazlasıyla büyük olan organının hepsini derinlere sürttü.
Kasılmaktan hareketsiz duramadığım saniyelerde alnımı omzuna yaslamış kalçamı hareket ettiriyordum.
Saf zevk içeren bir sevişmeydi.
Durmadan temposunu arttırıp kalçasını ittirirken inlemekten boğazlarım kurumuştu. Adeta susamış halde dudaklarına uzandım. Öpüşmeye başlamamızla yavaşladı. O yavaşladıkça ben kendimi ona bastırıyordum. Gırtlaktan yükselen boğuk inlemesi kalbimi sarsıyordu.
Eş zamanlı içimizde birleşen sıvının sonrasında kendini çıkarttı. Hala sertliğini koruyor oluşu beni çileden çıkartıyordu.
İlk günlerde bakmaktan deli gibi utandığım fakat şimdilerde fazlasıyla anlaştığımız organı iç çekmeme sebep oldu. Omuzlarından ittirdiğim gibi dudaklarına yapışıp kucağına oturdum.
Birleşik dudaklarımızda gerilen dudakları ile gülümsediğini hissettim. Gözlerim kapalı olduğu için göremiyordum. Ardından vakit kaybetmeden ısırırcasına öptü. Kalçamı kavramış avuçlarıyla külodumu sıyırırken ona yardımcı oldum.
Yükselmiş nabzımız bulunduğumuz odadan soyutlanmamıza sebep oluyordu. Bu anlarda sanki dünyada tek ikimizmişiz gibi geliyordu. Tutkuyla şehvetle harmanlanmış sevişmelerimiz en özel anlarımızdı.