Vurgun

Final

Ertesi sabah aramızda küçük bir kedi gibi dönüp duran ve uyku uyutmayan İpek yüzünden gözlerimi geri açtım. Yaklaşık bir saat önce emmek için uyandığından beri gözünü kırpmamıştı.

-"Annecim bebeğim neden uyumuyorsun ?" diye mırıldandım ve elimi boğum boğum olan bacaklarına koyup okşadım.

Hızlıca yüz üstü dönüp başını kaldırdı. Kaçacak yer arıyordu ama diğer yanındaki babasını maalesef geçemezdi.

Kıkırdayıp poposunu mıncıkladım.
-"Uyandır babayı kızım." dedikten sonra uzanıp yüz üstü uyuyan Savaş'ın saçlarını sevdim. Yumuşacıklardı.

Savaş'ın omzuna o minik elini vurunca güldüm.

-"Ya senin o aklını yerim ben !" Karnından kavradığım gibi sırt üstü çevirip her yerini öpmeye başladım. Ağzını açmış gülüyordu.

-"Rahat bırak kızımı."

Nihayet uykucu birileri uyanmış.

-"Bırakmam nasıl bırakayım ?" Ellerini yanaklarıma koyunca avuç içlerini sırayla öptüm.

-"Ne diyor baba kızım ?" dedim ve sonunda geri çekildim.

Dizlerimin üstünde otururken İpek de zorlana zorlana kalktı ve poposunun üstünde oturdu.

-"Günaydın hatun." Gözlerini ovalayarak bedenini çeviren kocamın şahaneliğine baktım.

-"Günaydın sevgilim." Eğilip dudaklarını öptüm.

İpek babasının çıplak göğsüne sokulup yatınca onu sıkıştırmamak için kalktım.

-"Kıskanç böcek seni." dedim bacaklarını öperken.

-"Sende öpücük mü vereceksin babaya ?" diyen Savaş boynunu öpüp sakallarını sürtünce koluna vurdum.

-"Şöyle sürtme Savaş. Kızarıyor sonra." dedim ve yavaşça yataktan çıktım.

-"Ne yapıyım dayanamıyorum bu kıza ben !" Koltuk altlarından tuttuğu gibi göğsünün üstüne yatırdı ve sarıldı.

-"Sen İpek'le kal ben kahvaltı için ineceğim. Annem uyanmıştır çoktan." dedikten sonra banyoya girdim.

Elimi yüzümü güzelce yıkayıp saçlarımı tepeden salaş bir topuz yaptım. Odaya dönüp dolaptan beyaz bir elbise çıkarttım.

Yan gözle yatağa bakınca baba kız yattıklarını gördüm. Savaş parmaklarıyla oynuyor İpek de onu izliyordu.

Elbisenin altına uygun ten rengi iç çamaşırları giyinip elbiseyi de üzerime geçirdim.