Alışveriş merkezinin kapısından çıktığımızda Ala'nın kolunu hafifçe sıktım.-"Biraz oturmak istiyorum." dedim. Bilerek başımı kaldırmıyor bakmıyordum.
-"Neden...şey peki tamam ama kötüysen kendini zorlama." Kabullenmek istemese bile biraz ileride duran banka oturmama yardım etmişti.
-"Neden oturdun ?" Adım seslerinin peşinden Dilan'ın sesi gelince mecburen başımı kaldırdım. Hemen arkasında Azad duruyordu.
-"Biraz otursam geçer muhtemelen. " dedim hızlı nefes alışverişlerimle.
Bir elimi karnımın altına doğru koyarken sancının nereden geldiğini anlamaya çalışıyordum.
-"Yakındaki hastaneye gidebiliriz."
Sesini uzun zamandır duymadığım adama bakmak yerine Ala'ya tereddüt içerisinde baktım. Onaylarcasına gözlerini açıp kapattı.
Geçmeyen sancı ile dizimi sallıyorken dişlerimi birbirine bastırdım.
-"Hadi canım kalk." dedi Ala.
Dilan onun elinden çantaları alıp ilerideki arabaya ilerledi.
Karnın kasıldığı için yüzümü buruşturup başımı salladım.
-"Biraz bekle kalkamayacağım."Neden bu kadar dolaşmıştım ki ?!
-"Yardım edelim." Aldığı sesli nefesle elini koluma koyunca saniyesinde irkilip duraksadım.
Ala bakışlarını kaçırıp diğer koluma girdi ve kalkmama yardımcı oldu. Yavaşça kalkarken Azad'ın bana yakın durmasına katlanamıyordum. Sürekli beynimde Savaş yankılanıyordu.
-"Tamam ben yürüyebilirim." dedim nefesimi dışarı üfleyerek.
Ellerimi karnımdan çekmediğim için kolumu tutan eli bedenime değiyordu.
Gözlerini bana değdirmeden ileri bakarken -" İnat etme." demişti.
Arabaya bir kaç adım kala kolumu elinden kurtarıp arka koltuğa oturdum. Havanın soğuk olmasına rağmen yaşadığım sancıdan dolayı ateş basıyordu bu yüzden montumu çıkarttım.
-"Savaş'ı arar mısın ?" dedim Ala'ya yan gözle bakıp.
Başını salladığı gibi telefonuna sarıldı.
Önde oturan Dilan iki koltuğun arasından arkaya baktı.
-"Geçti mi hiç ? İyi misin ?" diye sordu gözleriyle beni tararken.-"Biraz hafifledi gibi." dedim karnımı yoklarken.
-"Yok açmıyor." diyen Ala telefonu kulağından indirmişti.
-"Tamam mesaj at." Şuan kendi telefonumu çantamda aramayla uğraşamayacaktım.
Azad fazla süratli şekilde kullandığı arabayı çok kısa sürede hastanenin önünde durdurmuştu.
Kapı kolunu tutup açana kadar ne ara geldiğini anlamadan o açınca elimi kapıdan çektim. Soğuk hava bir anlık titretmişti.
Telaş etmeden nefes alış verişlerimi kontrol ettiğimde sancımın azaldığını fark ettim.
Azad önümden çekilmeyince ona bakmadan kenara adım attım.
-"Geçiyor gibi. Fazla mı telaş yaptık ?" Kızlara döndüğümde utanmıştım. Çünkü benim için endişelenmişlerdi. Üstelik hastaneye gelmiştik.
-"Delirdin mi ne telaşı ?! Sen iyi ol yeter." dedi Dilan.
-"Kendini iyi hissediyor musun ? Belki de çok yürüdün. Zorladın kendini ondan olmuştur. Yinede bir doktora görün." diyen Ala bir yandan bana montumu giydiriyordu.