Elindeki demeti kucağıma aldıktan sonra gelen herkese güler yüzümle hoşgeldiniz demiştim. Akrabalarını tanımıyordum fakat iki kadın ve üç erkek dışında geldiğini gördüğüm Mehmet amcayla Çiçek teyzeye çok mutlu olmuştum. En sona kalan arkadaşları ile Rümeysa elinde çikolata dolu şık bir gümüş tepsi ile geldi.Dudaklarını birbirine bastırıp beni baştan aşağı süzdü.
-"Bu ne güzellik yengecim ?!" dedi ve çikolatayı çalışanlardan birisine uzattı.
Ona da sarıldıktan sonra kızlarla beraber merakından dolayı salona koşmuşlardı.
Ortada kalakaldığımda ne yapacağımı bilmiyordum. Çiçeği bırakmak için mutfağa ilerledim.
-"Şükran abla ben şimdi içeri gitmeyeceğim değil mi ?" diye sorarken Clarissa elimden çiçekleri almıştı.
-"Yok kahveleri dağıtmak için gideceksin kızım. Gel otur sen şöyle yüzün gözün bembeyaz olmuş. "
Sık sık aldığım düzensiz nefeslerle mutfak masasına oturup sakinleşmeye çalıştım.
Olmuyor !
Çok ama çok heyecanlıyım.
-"Yüzükleri getirdim ! Tepsiye koyalım mı ?" Mutfağa giren Rümeysa ile biraz daha rahatladım.
-"Yüzük almayı unutmuşuz Rümeysa inanabiliyor musun ? Savaş düşünmeseydi ne yapacaktık ?" dedim dehşet içinde.
Yüzünü düşürüp kadife kutuyu verdi.
-"Sorma annemin de son anda aklına geldi. Telaştan unutmuştuk. Az kalsın kalp krizi geçirecekti."
Yüzük kutusunu açmamla kulaklarım başka bir şeyi duyamaz oldu.
O kadar güzeldi ki.
-"Abim de zevkli adam vesselam. "
Rümeysa'ya bütün kalbimle katılırken parmağımı yüzüklerde gezdirdim. Hayran bakışlarım Clarissa'nın elimden almasıyla son bulmuştu.
-"Takıldıktan sonra bakarsın tepsiye yerleştirelim. "
Hayal kırıklığıyla yüzüklerime uzaktan uzağa baktım. Çok güzellerdi ve daha çok incelemek istiyordum !
Ah bir an önce parmağıma takılsın istiyorum...
-"Ben geçiyorum içerisinin atmosferi efsane. Abimi ilk kez ter dökerken izlemek Alptekin'le bana zevk veriyor !" Kıkırdayarak kaçtığında keşke bende görebilsem dedim.
Bir tanecik sevdiğim kim bilir nasıl stres yaşıyordur.
Tırnaklarımı ritmik şekilde masaya vurup ses çıkarırken bir yandan dizlerimi sallıyordum. Heyecandan bütün bedenimin titrediğine şahit oluyordum ve nasıl sakinleşeceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu.