Elli İkinci Bölüm

60.5K 2.6K 346
                                    


Aradan yaklaşık bir ay geçtiğinde biraz daha ele gelmeye başlayan Ezra hayatımızın merkezi olmuştu. Geniş ailemizle onu sevme yarışına giriyorduk.

Artık biraz rahat bırakmak amaçlı evlerinden uzaklaştım günlerden birinde Savaş beni ormanların arasında olan gizli yuvamıza getirmişti.

-"Sende Ezra gibi kokmaya başlamışsın." Saçlarımın arasına giren yüzüne karşılık gülümseyip göğsüne sokuldum.

-"Yanından ayrılmıyorum normaldir." dedim.

Aralık ayının ortasında olmanın en güzel yanı sıcak bir bedende ısınmaktır !

-"Evet beni biraz boşladın." diyip belime sarıldı ve kucağına çekti.

Yan olarak oturduğum kucağında başımı boynuna doğru yatırıp dudaklarımı ısırdım.

-"Şey sanırım biraz öyle oldu sevgili nişanlım. Özür dilerim. " dedim acıklı acıklı konuşup.

-"Özrünüz bir öpücükle kabul edilebilir."

Gülümseyerek başımı kaldırdım.
-"Zevkle." dedikten sonra dudaklarına minik bir öpücük kondurup geri çekilecektim ki Savaş sonlandırma fikrine iyi bakmamıştı.

Alt dudağımı ezercesine kavrayıp sırtımı koltuğun yumuşak süngeriyle buluşturdu. Üzerime çıktığında gözlerim kendiliğinden kapandı. Tutkulu , aynı zamanda şefkatli öpüşü sonlanınca tuttuğum nefesimi üfleyip yüzünü okşadım.

-"Alisa ?"

İsmimi böyle güzel dudaklarından çıkmasına tebessüm ederken dudağını öpmüştüm.

-"Efendim aşkım ?" dedim neşeyle şakıyarak.

Burnunu burnuma sürtüp yarım ağız gülümsedi. Sonra dudağımı bir hamlede ısırınca inlemiştim.

-"Bana şöyle söyleme yoksa dudakların morarana kadar öperim." Tatlı sert kızışı gülümsememi büyütüyordu.

-"Bir şey söyleyecektin." dediğimde sıcak içimi ısıtan kahveleri gözlerime takıldı.

Tatlı dudaklarını araladı. Sanki kararsız kalıyordu. Kıpırdanıp üzerimde rahat bir pozisyon almasını bekledikten sonra söylemesi için gözlerinin en derinine odaklandım.

-"Bizim de bir bebeğimiz olsun istiyorum."

Gülen yüzüm donup kalırken nefesim de göğüs kafesimde çırpınıyordu. Güzel sözcükler yada farklı bir şeyler bekliyordum fakat bunu duymayı hiç beklemiyordum.

Diyecek bir şey bulamazken Savaş'ın gözleri bana yardımcı olmaya yetti. Öyle umutla öyle sevgiyle bakıyordu ki o kaygılanan duraksayan yanım toz olup uçmuştu.

Yeniden gülümsedim ve yanağını okşamaya devam ettim.

-"Senden gelen her şeyi istiyorum." diyip dudağını hafifçe öptüm.

Ezra'nın onu etkilediğini yalnızca ben değil hepimiz farkındaydık. Çok seviyordu çok ilgiliydi.

Ağzımdan çıkanlar onun gözlerini daha da ısıtırken yarım bıraktığım öpücüğün devamını getirdi ve uzun soluklu bir öpüşmeye çevirdi.

-"Evlenelim artık daha fazla beklemek istemiyorum." dedi dudaklarımızı ayırır ayırmaz.

Hızlı solukları yüzüme çarparken elimi sert göğsüne gezdirdim ve derin bir nefes aldım.

-"Evlenelim artık seninle yaşamak istiyorum." dedim ondan eksik olmayan büyük heyecanımla.

Yüzüne yakışan en çekici gülümsemesi ile bana yukarıdan bakarken verdiği huzur karşısında içim geçmişti.

VurgunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin