-14-

17.8K 376 56
                                    

Yukarıda Lina varr!
Merhaba arkadaşlar umarım son bölüm beni etkilediği gibi sizi de bir o kadar etkilemiştir. Çünkü ben sonunu yazarken ağlamamak için kendimi zor tuttum. Lütfen okurken yorumlamadan geçmeyin görüşleriniz benim için çok değerli...❤️

O gece eve biraz geç gelmiştik ve içeri girdiğimizde annem, babam ve teyzem bizi ayakta karşılamışlardı. Bir de benim o halimi düşününce utancımdan ölüyordum. Kim dedi ki o kadar iç diye?

Aytaç beni tutmak için o kadar çaba sarf etmişti ki babam en son beni kucağına alıp odama çıkarmıştı. Ve güzel bir fırça da yemiştim. Çok utanıyordum, yine üç gün ev cezası vereceğini söylediğinde ona o boşlukla bağırıp, "Bana ceza vererek hiç bir yere varamazsın. Ne var yani biraz fazla içtiysem yanımda kuzenim vardı sonuçta elin herifleriyle içmedim ya." diyerek sitem etmiştim. Bu konuşmadan sonra ne kadar içtiğim anlaşılıyordur herhalde. Çünkü utancımdan yüzüne bile bakamıyordum. Oda benimle konuşmuyordu zaten. Pamuk gibi adamı sinir küpüne çevirmeyi başarmıştım, bravo Lina.

Aytaç benim yan odamda kalıyordu. O gün sanki birbirine yapışmamışlar gibi bir de koca gece telefon konuşmalarını dinlemiştim. Başım dönüyordu zaten, göğsümün üstüne de sanki bir öküz oturmuştu. Sabaha karşı beş gibi zorla uyuyakalmıştım.

Sabah sabah yine o horoz sesiyle uyanmanın verdiği ve iki üç saatlik uykunun sersemliğiyle kafamı yastığa gömüp çığlığı basmıştım.Gerçekten gece o kadar geç uyumuştum ki bu halde nasıl okula gideceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Kalkıp hemen eşyalarımı hazırlayıp duşa atladım ve kendimi sıcak suyun rahatlatıcı hakimiyetine bıraktım.

Duştan çıktığımda geç olduğunu farkedip hemen bir hışımla giyinmeye başladım, saçımı da hemen kurutup fön makinesiyle hafif düzelttikten sonra bir kapatıcı bir rimel, işte hazırdım. Ama sadece bedenen hazırdım, ruhen kendimi hala yatakta sürükleniyormuş gibi hissediyordum.

Hemen çantamı alıp hızla aşağı indim.Herkes oturmuş kahvaltı yapıyordu, ben o kadar utanıyordum ki görünmeden kaçsam daha mı iyi olur acaba diye düşündüm. O sırada annem beni farkedince kaderime teslim olup masaya doğru yaklaştım.
"Günaydınn."diyerek sempatik bir şekilde gülümsemeye çalıştım.
"Günaydın kızım, gelsene ne dikiliyorsun orada?" ah sonunda babam konuşmuştu, hiçbir şey hatırlamıyor gibi konuşmuştu hem de.
"Geldim babacığım." sevimli kız rolleri...
"Nasıl oldun bebeğim?" teyzecim sen neden açıyorsun konuyu ama.
"İyiyim, dün gece biraz fazla kaçırmışım gerçekten davranışlarım için çok üzgünüm, bir daha böyle yanlış bir tavır göstermeyeceğime emin olabilirsiniz."
"Önemli değil kızım, iyi ki yanında Aytaç vardı tek başına olsaydın daha kötü olurdu."
Aytaç o sırada bana karşıdan pis pis gülüyordu.
Ona en sinirli bakışımı atıp konuşmaya devam ettim.
"Annecim merak etme Emre var Işık var. Onlar varken de bir sorun olmaz."
"İyi öyle olsun birtanem, lütfen daha dikkatli olmaya çalış."
"Tamam olurum, merak etmeyin."
Teyzemin bakışları üzerimde gezinince ona odaklandım. Bir şey söyleyeceğini anlamıştım. "Onu bırakın da bugün Aytaç sana emanet teyzecim, onu sizin okula yazdırıyoruz. Son dönemini orda geçirsin zaten üniversiteye gidecek."
"Aa, ben onu tamamen unutmuşum. Tabii teyzecim sen merak etme ben Aytaç'ı hiç yalnız bırakmam." diyerek keyifle güldüğümde Aytaç mırıldanmaya başlamıştı. Sinirlendiğinde gerçekten çok komik oluyordu.
"Bugün sizinle okula geliyoruz, hem Aytaç'ın kaydını yaparız." demişti babam, hala gergindi.
"Ne güzel olur." diyerek kocaman bir tebessüm ettim, yağ çekme de üstüme başka tanımazdım.

Kahvaltımızı yaptıktan sonra hemen çıktık. Teyzem ve Aytaç kendi arabasıyla ben ve babam da bizim arabayla yola koyulduk. Annem işe gitmişti, yönetmesi gereken bir şirket olduğu için bize katılamamıştı. Yolda babama dün geceyi unutması için şımarık şımarık hareketler yapıyordum. Onları üzmek istemezdim çünkü buraya geldiğime beni hiç pişman etmemişler, aksine üstüme daha çok düşmüşlerdi. Hala da düşüyorlardı. Kimseyi saçma hareketlerimle uğraştırmak istemezdim. İlk geldiğimde onlardan ne kadar nefret ettiğimi düşünsem de zamanla bu nefreti sevgileriyle söndürmüşlerdi. Bende bu yüzden onlara layık bir evlat olmalıydım, olacaktım.

Ruhumun Yansıması Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin