-17-

17.7K 312 42
                                    

DİKKAT FAZLA AŞKTAN BAŞINIZ DÖNEBİLİR!
Merhaba arkadaşlar, hikayenin en heyecanlı kısımları bir kaç bölümdür başlamış olsa da bu bölüm daha da heyecanlı olacak. Lütfen oy ve yorumlarınızı esirgemeyin...
Medya da Işık var!

Yaklaşık yarım saattir pizzanın içinden çıkan notun şokuyla kalakalmıştık. Korkudan pizzayı bile yiyememiştik. O notu kimin gönderdiğini az çok tahmin ediyorduk. O siyah arabada eğer kim varsa bizi okuldan çıktığımızdan beri takip etmişti ve pizzanın içindeki notu da o göndermişti. Işık da panik atak olduğu için elleri deli gibi titriyordu ve bir sağa bir sola gidip geliyordu.

"Cehenneminiz geldi, hazır mısınız?" Not hala Kuzeyin elindeydi ve odaklanmış bir şekilde nottan gözlerini ayırmıyordu. Onun o gergin hali beni çok korkutmaya başlamıştı.
"Polisi arasak mı?" dedi Emre gözlerini ikna etmek istercesine kırpıştırdı.
"Hayır, biri dalga da geçiyor olabilir. Polis hiçbir kanıt bulamaz bu nottan."
"Doğru söylüyorsun, peki ne yapacağız?"
Kuzey ellerini hafif çıkan sakallarında gezdirdi. "Bilmiyorum. Siz bu gece eve gitmeyin, Lina annenleri ara izin al. Emre sende haber ver ailene."
"Tamam, ben mesaj atarım."
"Lina?"
"Hı."
"Ne düşünüyorsun, geç olmadan annenleri ara diyorum sana."
"Tamam arıyorum, dalmışım." Aklıma direk o uyuşturucu tacirliği yapan adam gelmişti. Ama o cezaevindeydi. Hem istediğini yapmıştı neden bize bulaşırdı ki? Düşündükçe kafam allak bullak oluyordu. Daha fazla gecikmemek adına mutfağa gidip annemleri aradım. Neyse ki ilk çalışta açmıştı.
"Alo, anne?"
"Efendim kızım?"
"Ben Işıklarda kalacağım, haberiniz olsun diye aradım."
"Tamam canım yarın okula geçebilirsiniz değil mi oradan?" Anlayışlı konuşması hoşuma gidiyordu.
"Evet anne merak etme."
"Tamam hayatım, dikkat edin."
"Ederiz." Umarım ederdik...
Telefonu kapatıp dolabı açıp içecek bir şeyler aradım. Boğazım kurumuştu ve acıyordu. Soğuk sprite bulduktan sonra dolaptan çıkarıp, bardağa koydum. İçeri gittiğimde değişen bir şey yoktu, herkes korkudan tutulmuş birşeyler düşünüyordu.
"İzin alabildin mi?" diye atıldı Kuzey.
"Evet aldım."
"Bence bu notu Erdinç gönderdi." dedi kafasını bana doğru kaldırıp.
"Bende öyle düşündüm ama o cezaevinde değil mi?"
"Ondan başka düşmanımız yok ki."
"Doğru söylüyorsun."
"Adamlarını göndermiştir, büyük ihtimalle."
"Erdinç kim ya?" Emre meraklı gözlerle bir bana bir Kuzeye bakıyordu.
"Anlattım ya sana dün, o uyuşturucu satan adam." dedi Işık.
"Evet doğru, hatırladım şimdi. Ee ne yapacağız burada sonsuza kadar kalacak değiliz."
"Kalmayacağız zaten, elbet bir şey daha göndericektir. Onun tarzı böyle."

Kuzey lafını daha bitirmeden bahçenin camına bir taş fırlatılmasıyla hepimiz yerimizden sıçradık. O kadar korkuyordum ki elim ayağım boşalmıştı resmen.
"Noluyor ya!?" diyerek panikledi Işık. Emrenin arkasına saklanıyordu. Ben sıçradığımla kalmış, kıpırdayamamıştım bile. Kuzey ayaklanınca midem anlamsız bir sancı gezindi.
"Durun, sakin olun. Ben bakıyorum şimdi."
"Kuzey dikkat et."
"Tamam, sakin olun lütfen bakıp geleceğim."
Kuzey bahçenin kapısına doğru ilerledi ve kapıyı açtı. Kafamı uzatıp onu izlemeye başlamıştım. Elinde bize doğru gösterdiği taş bir not kağıdına bağlanmıştı. Notu alıp, taşı bahçeye fırlatarak içeri girdi. Bu iş gerçekten korku filmine dönmeye başlamıştı. Tüylerim diken diken olmuş bir şekilde meraklı gözlerle Kuzeye bakıyordum."
"Ne o kanka." dedi Emre.
"Bir not daha."
"Ne yazıyor açsana." dedim heyecanla.
Kuzey koltuğa oturdu ve dörde katlanmış not kağıdını birbirinden ayırdı. Sesli bir şekilde okumaya başladı.
"O Arın'ın başıma açtığı belayı, yakında ben çıkınca ödeyeceksiniz. Şimdilik gölgelerim üzerinizde haberiniz olsun."
Evet, tam da tahmin ettiğim gibiydi. Gönderen Erdinç pisliğiydi ve köpeklerine göndertmişti bu notları.
"Evet, anlaşıldı. Korkmayın ben o adamla zamanında çok uğraştım. Sadece havlar, bir şey yapmaz. Ben yanınızda oldukça da size kimse zarar veremez korkmayın. Aklınca Arın'ı kullanarak yeğeninin intikamını alacak."
"Doğru diyorsun, daha çıkmamış ama yakın zamanda çıkacak gibi konuşuyor. Sence çıkar mı?" dedim. Tırnaklarımı koltuğa geçirmiş, kazıyordum. Bu durum hepimizi etkiliyordu.
"Suçu Arın'a yıktı ya adi herif. Ben beklerim."
"Ya sana zarar verirse?"
Kafasını sağa sola doğru salladı. "Veremez, korkma daha önce de denedi. Adamın amacı kendine mal taşıyacak bir enayi bulmak. Yeğeninin sebebini de ben gördüğü için beni kullanıcak aklınca."
"Umarım."
"Uyuyamam ben bu gece. Ya içeri falan girerse?" dedi Işık korku dolu bakışlarla.
"Ben seni yalnız bırakmam korkma." dedi Emre.
"Gerçekten mi?"
"Bırakmam dediysem bırakmam."
"Romantizminizi gözümüzün önünde yapmasanız çok cıvık görünüyosunuz." diye atıldı Kuzey.
"Karışma ya, bence çok tatlılar." dediğimde Kuzey bana göz kırptı.
"Sevgili falan mısınız siz?"
"Bugünden itibaren evet."
"İyi, iki deli iyi anlaşırsınız."
"Kuzey!" diye bağırdı Işık.
"Boşver, hadi gel seni uyutayım." dedi Emre.
"Olur hayatım."

Ruhumun Yansıması Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin