-16-

17.8K 338 39
                                    

Merhaba arkadaşlar, yeni bölüm ile karşınızdayım. Lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin... Medya da Lina var!

Evet, yine o ses. Horoz sesi...
Ben gerçekten bu sese artık dayanamıyordum. Bir hışımla yerimden kalkıp iğrenç horoz sesi çıkaran alarmımı odamın balkonundan aşağı fırlattım. Artık rüyalarıma kadar giriyordu. Korkunç bir sesle uyanmaktan kurtarmıştım kendimi sonunda. O sırada bahçeden bir ses geldiğinde koşarak balkona çıktım.
"Hey, kim fırlattı onu?" Firuze teyze yerde paramparça olmuş alarmı yerden almış ben ve Aytaç'ın balkonuna bakıyordu.
"Aytaç attı, Firuze teyze." diyerek kıkırdayıp içeri girdim.

Hemen çantamı hazırlayıp, giyinmeye başladım. Saçlarımıda üstten at kuyruğu yapıp odadan çıktım. Aytaç karşımda durmuş sinirli sinirli bana bakıyordu.
"Sen suçu bana mı attın az önce?"
"Hayır." diyerek hızla koşmaya başladım, Aytaç da peşimden geliyordu. Gülme krizine girmemek için kendimi zor tutuyordum. Aşağı indiğimizde annemler koltukta oturmuş bize garip garip bakıyorlardı.
"Günaydııın." dedim sevimli bir surat ifadesiyle.
"Günaydın, ne bu neşe sabah sabah."
"Lina hanım, alarmını balkondan fırlatmış, suçu bana atıyor haberiniz olsun."
Aytaç yine yapmıştı Aytaçlığını.
"Kızım neden fırlatıyosun?" dedi annem gülerek.
"Ya sesi çok çirkindi, özür dilerim."
"Tamam, başka alırız sana şimdilik bizim odada bir tane daha var onu kullan."
"Tamam annecim, teşekkür ederim."
"Hadi oturun kahvaltınızı yapın, okula geç kalacaksınız."
"Tamamdır."

Emre'nin gözünden
Bütün akşam Işıkla konuşmuştuk. Aytaçla arasının bozulduğunu ve bugün onu bir kızla çok samimi gördüğünü söylemişti. İyi,bunu benden duyması iyi olmazdı zaten. Onun yanında oldum, sevmiyordu onu. Bu her halinden belliydi. Sadece beraberken eğleniyorlardı o kadar. Dün akşam ilk defa Işıkla o kadar yakınlaşmıştık. Beraber iki tane büyük boy pizza mideye indirip, deli gibi içmiştik. O kadar eğlenmiştik ki beraber, sabah uyandığımda kendimi onun yanında bulmam beni şaşkına çevirmişti.

Kollarımdaydı, masum bir bebek gibi uyuyordu. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum, uyandırsam mı yoksa onun uyanmasını mı beklesem onu düşünüyordum. O bu duruma ne tepki verecekti, çok merak ediyordum doğrusu. Bende bu durumdan faydalanıp onun güzel yüzünü seyrediyordum. Kirpikleri,ufacık burnu, kendiliğinden pembe dudakları... Herşeyi beni ona bağlıyordu. Ondan gözlerimi alamıyor, onsuz kalmak istemiyordum. O yüzden sessizce yataktan kalkıp, odadan çıktım. Onu uyandırsaydım aramıza bir boşluk girebilirdi. Ve ben bunun olmasını asla istemezdim. Hemen eşyalarımı alıp evden hızla çıktım. Okula da geç kalmıştık zaten. Evdekiler işte olduğu için eve rahatça gidebilirdim. O sırada bir ses arkamdan seslendi. Bu Işıktı. Balkondan durmuş bana masum masum bakıyordu.
"Emre? Nereye gidiyorsun?"
"Eve gidiyordum."
"Neden?"
"Gitmeyeyim mi?"
"Gitme." o kadar derinden söylemişti ki, gitmem için hiç bir sebep bırakmamıştı. Oda beni istiyordu, biliyordum.

Kuzeyin gözünden
Arın'ın babasını arıyordum ama sürekli meşgule düşüyordu. Onu çok merak ediyordum ama okula gecikiceğim için bu işi sonraya bırakmaya karar verdim. Hemen arabanın anahtarlarını alıp evden çıktım. Arabaya atlayıp tam gaz sürmeye başladım. Lina gitmiş midir acaba? Onu da almak istiyordum. Hemen yavaşlayıp telefonu çıkardım ve Lina'ya bir kısa mesaj attım.
"Okula gittin mi?"
"Yoldayım."
"Tamam."
"Ne oldu?"
"Hiç, seni alayım diyecektim." yazdım ve hemen yolladım. Cevap gecikmedi.
"Geç kaldın."

Evet geç kalmıştım, sorun değildi yarın ben alırdım onu. Aklıma takılan birşey vardı ve ben bunu düşünmeden edemiyordum, çevremdeki herkese zarar vermem benim elimde olan  bir şey değildi. Ama ona Lina'ya zarar getirmek olmasını istediğim son şey bile değildi. Onu aynı zaman da hem sevip hem nasıl koruyabilirdim. Korkuyordum, başıma gelen belaların ona bulaşmasını düşünmek bile beni ürpertmeye yetiyordu.

Ruhumun Yansıması Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin