-23-

17.5K 291 23
                                    

Merhaba arkadaşlar, yeni bölüm ile karşınızdayım yine bir klişe olucak ama oy ve yorumlarınızın ne kadar değerli olduğunu biliyorsunuz zaten❤️ medyada Kuzey var!

Beklentin ne kadar çok olursa, o kadar kırılıyorsun. - Cemal Süreya

O gün Kuzey okula gelmediği gibi hem kalbimi kırıp hem de bir mesaj bile atmamıştı. Ona çok kırılmıştım, bu sefer gerçekten iyi olduğumuza çok emindim ama o oyunu yine bozmuş ve yine beni kırmayı başarmıştı. Amacının ne olduğunu anlayamıyordum, gerçekten koca gün kafamda on tane senaryo yazmış olabilirdim.
Acaba yanına gitsem mi diye düşündüm ama bu saatte nasıl oraya gidecektim ki, ancak Işıklara diye çıkıp taksiyle gidebilirdim. Mantığım gitme diyordu ama kalbim mantığımı bir kum gibi ezip geçiyordu. Gitmek istiyordum, onu deli gibi merak ediyordum ve bana böyle davranmış olmasına katlanamıyordum.

Nasılsa yarın haftasonuydu o yüzden bir sorun çıkarmazlar diye ummuştum. Gidip sormadan önce hemen çantama ihtiyacım olacak şeyleri koyup odamdan çıktım. Aşağı indiğimde ev ahalisi kahve içip muhabbet ediyorlardı. Aytaç yine ortalarda yoktu, o ortalarda yokken Kuzey için on kat daha fazla endişeleniyordum. Hemen annemlerin yanına doğru gidip selam verdikten sonra konuya balıklama atladım.
"Şey, baba bugün Işıklarda kalsam olur mu? Hem yarın cumartesi, okul da yok."
"Bilmiyorum ki canım annenle konuş." Dedi dudağını çocuk gibi sevimli bir şekilde büzdü.
Annem de o sırada gülerek bana bakıyordu.
"Yaşlılar sarmıyor değil mi?"
"Hayır tabii ki, öyle düşünmenizi istemem. Yarın kahvaltı falan yapıp dışarı çıkacağız biraz o yüzden."
"Tamam gidebilirsin ama bir gün de o gelsin bize, zaten çok kanım ısındı çok efendi bir kız."
"Haftaya da o gelir, çok teşekkür ederim." diyerek annemi, babamı ve teyzemi yanaklarından öpüp odama çıktım. O kadar heyecanlanmıştım ki umarım başka bir şey düşünmezlerdi.

Odama çıkıp zaten çoktan hazırladığım çantamı aldım ve aşağı indim. Kapıdan annemlere hızla selam verdikten sonra hemen kendimi dışarı attım. Bir pot kırmaması için Işığa haber vermem gerekiyordu. Hemen telefonumu cebimden çıkarıp mesaj attım.
"Annemler sende kalacağım diye biliyor sakın pot kırma, yarın araşırız öptüm."
Yaklaşık bir dakika sonra mesaj gelmişti.
"Tamam da nereye gidiyorsun?" mesajı okuduktan sonra hızla cevap yazdım.
"Kuzeyle konuşmam lazım, haber veririm." yazdım ve cevabı beklemeden telefonun kilidini kapatıp cebime koydum.

Artık içim rahat bir şekilde gidebilirdim. Tam ilerlerken arkamdan kapı hızlı bir şekilde açıldı. Hemen arkamı dönüp baktım.
"Lina, Hasan bıraksın seni tek başına gitme." Annemdi.
"Gerek yok anne, yemeği fazla kaçırmışım biraz yürüyüş yapmış olurum hem."
"İyi dikkat et o zaman gidince mesaj at."
"Tamam görüşürüz." diyerek el sallayıp bahçe kapısından dışarı çıktım. Caddeye doğru ilerleyip taksi var mı diye etrafıma bakındım ama görünürde hiçbir şey yoktu. Bende ilerideki durağa gidip boş bir banka oturdum ve beklemeye başladım.

Beş dakika sonra bir taksi gelmişti hemen elimle onu durdurup aceleyle arka koltuğa yerleştim.
Taksiciye adresi verdikten sonra derin bir nefes aldım ve camdan dışarıyı izlemeye başladım.
Acaba beni görünce sevinecek miydi merak ediyordum. Büyük ihtimalle sevinirdi diye düşünerek kendimi motive ediyordum. Yirmi dakika geçtikten sonra sonunda bu sabırsızlıkla geçen yolculuk bitmişti. Taksiciye hemen para uzatıp üstünü almadan arabadan heyecanla indim.

Evin yakınlarında bir market görünce bize içecek birşeyler alırım diye düşündüm hem de elim boş gitmemiş olurdum. Dar sokakta hızla ilerleyip markete girdim. Birkaç seçenek düşündükten sonra kırmızı şarap almaya karar verdim, en romantiği bu olurdu. Aldım ve ödeyip hızla Kuzeyin evine doğru ilerlemeye başladım. Kapının önüne geldiğimde onu sanki bir gündür değil de yıllardır görmüyor gibi heyecanlanmıştım. Kalbim deli gibi çarpıyordu. Daha fazla dayanamayıp elimi zile uzattım ve zili çaldım. Bir süre bekledikten sonra kapı açılmıştı.
"Heyyy, sürpriz!" diyerek sevinçli bir şekilde bağırdım. Kuzey ise bana boş boş bakıp,
"Hoşgeldin." deyip kapıyı açık bırakıp içeri girmişti. Bir anda o enerjik hava yerini hüzünle kaplamıştı. Sessizce hoş buldum hayal kırıklığı diye mırıldandım.

Ruhumun Yansıması Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin