-27-

17.5K 278 26
                                    

Merhaba canlarım, yeni bölüm ile karşınızdayım oy ve yorum atmayı unutmayın! Medya da Lina ve Işık var❤️

"Gözlerin, beni hiç görmediğim yerlere hiç hatırlayamadığım anılarıma götürüyor. Ela'm Ela gözlüm iyi ki geldin!"

O gün benim kurtarıcı meleklerim gelip beni kurtarmıştı, ama içlerinden sadece birisi çok mutsuz görünüyordu, oda teyzemdi. Aytaç'ın yaptıklarını kaldıramamış ve elleri kelepçelendiği an kendinden geçmişti. Onu sakinleştirmeye çalışırken içim cız etmişti. Ona kıyamıyordum bu kadar iyi bir annenin oğlu nasıl böyle bir canavara dönüşebilmişti aklım almıyordu. Aytaç karakola götürüldükten sonra teyzem onu oradan tehdit edildiğine dair bilgilendirerek çıkarmıştı. Ama onun yaptığı asla cezasız kalmayacaktı. Bugün öğleden sonra uçağa atlayıp buradan çok uzaklara gidiyordu. İsviçreye yatılı okula...

Herkes bir gün yaptığı hatanın bedelini öder, er ya da geç. Hiç bir suç cezasız kalmazdı. O da kendi sonunu kendi elleriyle hazırlamıştı. Ne kadar kuzenim olursa olsun hiç üzülmemiştim. O beni öldürebilecek insanların eline bırakmış onlarla iş birliği yapmıştı. Oda cezasını böyle ödeyecekti. Kuzeyden aldığım bilgilere göre genç görünen adam herşeyi itiraf etmişti Erdinç'in yaptığı bütün pislikleri polise anlatmış ve Arın'ı kurtarmıştı. Onun iyi bir insan olduğu her halinden belliydi, umarım yaptığı iyilik en kısa zamanda ona dönerdi. Arın cezaevinden çıktığı için Kuzey çok mutluydu. Bugün onu almış koca gün beraber takılıyorlardı bende bugün ailemle kafamı dinliyordum. Beni gerçekten sevdiklerine artık emin olmuştum. Annemi mekanda gördüğümde harap olmuş bir haldeydi. Beni görünce parlayan gözlerini asla unutamam. Aynı şekilde babam da öyleydi. Ben de onları seviyordum. Gerçekten benim yanımda oluyor ve beni çok düşünüyorlardı. Bu beni güvende ve huzurlu hissettiriyordu.

Dışarıdan sesler geldiğini duyunca hemen odamın balkonuna çıktım. Aytaç elinde iki tane bavulu arabaya koyuyordu. Teyzem onu havaalanına götürecekti ve uçağa kendi elleriyle teslim edecekti. Aytaç babamlarla vedalaştıktan sonra bana baktı. O an donup kalmıştım, içim yine korkuyla kaplanmıştı. Bana boş bir bakış attıktan sonra arabaya bindiğinde rahatlamıştım. Ama ona yine de güven olmazdı. Bir anda uçağa binmeden kaçarsa hiç şaşırmazdım. Umarım yapmazdı...

İçeri girdiğimde telefonuma gelen mesaj sesiyle  irkilip masaya doğru ilerlemeye başladım. Telefonumu aldıktan sonra mesajı açtım, Kuzey'di, ela'm.
"Civciv, bize takılmaya ne dersin?"
Hemen kısa bir mesajla geri döndüm.
"Akşam gelip kapıdan alırsınız." Dedikten sonra telefonumu tekrar masaya bırakıp aşağı annemlerin yanına indim. Annemler koltukta oturmuş muhabbet ediyorlardı. Beni farkedince hemen yanlarına çağırdılar ve tereddüt etmeden hızla gidip ortalarına oturdum.
"Benim güzel kızım nasıl iyi mi?" diye saçımı okşayarak sordu babam.
"İyiyim merak etmeyin, hiçbir şeyim yok." diyerek gülümsedim.
"Kızıma tatlı yapayım mı? Hangisinden seviyormuş bakalım?" diyerek sordu annem.
"Imm, cheescake çok severim aslında."
"Oo, benim de en güzel yaptığım tatlıdır. Limon mu frambuaz mı?"
"Hiç farketmez ikisini de çok severim."
"Tamam o zaman, hadi gel bana yardım et beraber yapalım."
"Tamam annecim." babama el salladıktan sonra annemle mutfağa geçtik. Aytaçın konusunu kimsenin açmamasına seviniyordum. Herkesi büyük bir hayal kırıklığına uğratmıştı. Onu tamamen hafızamdan silmek istiyordum ve silecektim de.

"Dolaptan iki üç tane limon çıkarır mısın aşkım."
"Tamam annecim hemen çıkarıyorum."
Annemle mutfakta çok fazla eğleniyorduk. Onunla vakit geçirmeyi seviyordum. Beraber cheescake yapıp o kadar güzel süslemiştik ki kendimizi bir dakika boyunca alkışlayıp, gülme krizine girmiştik. O beni mutlu etmek için gerçekten çok çaba harcıyordu.

Ruhumun Yansıması Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin