16.bölüm

7.3K 267 20
                                    

Evveeet canımlar yeni bölüm ile karşınızdayım. İlk önce iyi dileklerimi sunuyorum hepinize umarım hepiniz sağlıklı mutlu ve huzurlusunuzdur. Bu bölümü yetiştiremeyeceğim diye çok korktum o yüzden kesit yayınlayamadım özür dilerim bekleyenlerden 🙏 üniversite okuyorum ve okulumuz online sınav yapacak bende günümün çoğunu ödev ve ders yaparak geçiriyorum oruçta tutuyorum sonunda çok halsiz oluyorum o yüzden bölümlerde gecikmeler olursa affınıza sığınıyorum. Ve son olarak canlarım yorumlarınız benim en büyük desteğim. Gün içinde açıp açıp okuyorum ve mutlu oluyorum 😂🤗 sizleri seviyorum mm çoookk hemde neyse bu kadar gevezelik yeter iyi okumalar. Bu bölüm şarkı koymadım sizden bekliyorum şarkı önerileri 🌸

Yeni bir güne başlamıştı herkes. Günün kendilerine neler getireceğini bilmezlerken.
Lavinya uyandığında Alparslan 'ın  telefonu açık bıraktığını kendini izlerken uyuduğunu gördü. Biraz Alparslan' ı izledi. Keşke dedi keşke o güne geri dönebilselerdi. Alparslan 'ın  bir adım bile atmasına izin vermezdi. Alparslan' ın onu aldatmayacağını yani bilerek aldatmayacağını biliyordu elbet kocasına çok güveniyordu ama kaynanası ne yapmış ne etmiş kocasını etkisi altına almıştı. İlaçlarla da olsa ortada bi olay vardı. Bunları düşünmeyi bırakıp mutfağa gitti. Hemen dolaptan kahvaltılıkları çıkarıp masanın üzerine dizdi. Oo bizim ufaklığa bak sen büyümüşte abisine kahvaltı hazırlıyor. Ömer abisine gülümseyerek bi benim büyüdüğümü kabul edemediniz. Yengesi de gelip masaya otururken çayları doldurup kendisi de masaya oturdu. "Amcam aradı". Lavinya abisinin sesiyle içtiği çayı zorla yutup yerine bıraktı. "Fındık için yovmiyeciler gelecek bizi de çağırıyorlar."   Fındık ayında hep beraber olmamız şart abi ama daha yeni geldik hem ben o konakta o kadınla nasıl bir arada yaşarım.
Ömer abisi derin bir nefes aldı bunun Lavinya için ne kadar zor olduğunu elbette biliyordu ama elinden gelen bir şey yoktu. "Biliyorum ama sende beni anla abicim bende inan burda daha mutlu ve huzurluyum ama bazı şeyler istediğimiz gibi olmuyor."
"Lavinya neden sen kocanı yalnız bırakıyorsun ki?   " masadaki gözler Nefes'e dönmüştü.
"Anlamadım yenge?" Lavinya gerçekten anlamamıştı. Nefes yanlış anlaşılmaktan da korkuyordu ama sözüne devam etti  " Yani şunu demek istiyorum hepimiz Alparslan'ın bilerek seni aldatmayacağına hem fikiriz değil mi?" Ömer söze girdi direk karısının ne yapmaya çalıştığını anlamıştı.
"Evet bende abin olarak böyle bi olaya sinirlendim ve gördünüz yumruklarımla tavrımı gösterdim ama Alparslan ile konuştum hiçbir şey hatırlamıyor" Nefes kocasının desteğiyle tekrar söze girdi
" yani anlayacağın kaynanan film klişesini gerçekleştirdi yani içeceğine yemeğine bi ilaç kattı. Alparslan bunda ne kadar suçlu olabilir. Kısacası Lavinya neden onlara istediğini veriyorsun neden kocanı tek bırakıyorsun? Ne olursa olsun savaş!" Lavinya yengesini bir konuda haklı buluyordu ama ortada ne olursa olsun aldatılmışlık vardı ve hangi kadın bunu kabul edebilirdi ki? Ondan cevap bekleyen gözleri gördüğünde yengesi ile abisine bakarak
" Ben.. Ben en başında demiştim Alparslan a benim kimse ile savaşacak gücüm yook. O yüzden pes ettim." Nefes hemen söze atlayarak
"Ha meydan o cadıya kalsın öylemi. Aferin Lavinya kocanı metresine mi bırakacaksın."
"Hayır! " Lavinya 'nın ister istemez sesi yükselmişti. Alparslan' ı paylaşmak istemiyordu. Bu çok iğrenç bi durumdu. Düşüncesi bile korkunçtu.
Hızla yerinden kalktı "afiyet olsun ben doydum.."
Odasına gitti. "Ne yapmalıyım ne! Allah' ım yardım et. Aldatılmayı kabul edemem. Ama. Ama Alparslan ı da seviyorum" . Düşünceler içinde boğuşurken  telefonun zil sesi kulaklarına doldu. Komidinin üstünde duran telefonu almak için yöneldi. Alparslan arıyordu. "Hah bu kadar kafa karışıklığına bir sen eksiktin."
Cevap vermeyecekti Lavinya bu kadar kolay olmamalıydı bir suçun bedeli. Pencere kenarında oturdu düşündü düşündü. Düşündükçe çıldıracak gibi olmalıydı. Odası üstüne üstüne geliyor boğulacak gibi hissediyordu. Dayanamadı hızla üstüne kot pantolon gömlek geçirdi çantasını aldı. Dışarı çıkmalı yürüyüş yapmalıydı. Düşüncelerden biraz da olsa uzaklaşmalıydı. Odasından çıktığında yengesi ile göz göze geldi. Nefes onu baştan aşağı süzüp "hayırdır nereye?" dedi. Düşünceler beni esir aldı sayenizde en son oda üstüme üstüme gelince biraz dolaşmak istedim.  Nefes kafasını aşağı yukarı salladı "bekle sen İstanbul 'u bilmezsin bizde senle gelelim"  omuzlarını silkip, "siz bilirsiniz salonda bekliyorum." salona inip koltukta oturdu biraz bekledikten sonra Yiğit ve Nefes' in ayak sesini duyunca o da oturduğu koltuktan kalkıp kapıya ilerledi. Çiyçekkk gezmeye gidiyoz biz, Yiğit 'in tatlı sesiyle gülümsedi "evet canım gezmeye gidiyoruz" yürüme mesafesinde olan çocuk parkına gitmeye koyuldular.

Amcamın EmanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin