4. Bölüm

17.8K 492 50
                                    

Güneşe yıldızlara sorar seni ararım
Yağmura bulutlara sorar seni ararım
Yorgunum aramaktan
Gördüğüme sormaktan.
Dön gel bitanem dön gel

Düştüğüm yerden hızla kalkarak gelinliğimin yanına gittim. Yerden kaldırdım üstü çamur olmuştu. Gelinliğimi süreyerek çekerken çeyizlerimi de elimle topladım. Herkes susmuştu Yengemler kuzenlerim beni izliyorlardı pür dikkat. Ama kimse şuan beni ilgilendirmiyordu. Alışmıştım.. yarım kalmaya kimsesiz kalmaya alışmıştım. Merdivenlerden çıkarken elimden düşen çeyiz malzemelerini umursamıyordum. Son basamakta gelinliğimin eteğine bastım etekten yırtılma sesi gelmişti. Gözlerimi yumdum dudaklarım titrerken ağğhh diyerek merdivenlerde yırtık şekilde duran gelinliğimin üstüne kapandım. Hıçkırıklarım bana kör olan gece ulaştımı bilmiyorum ama kendimi susturamıyordum. Kızlar ve Yengemler yanıma gelirken kimseyi görmüyordu gözüm. Neden? Neden? Bana bu kadar düşman olabilecek ne yaptım size? Ne? Söyleyin! Bileyim kabahatimi? Ya da birden kesin cezamı! Canım yanıyor yenge! Çok canım yanıyor! Ayağa kalktım gelinliğimi yerden alıp bakın dedim. Görün beni. Bu gelinlik benim ruhum aslında. Bakın Hancıoğlulları bakın! Ruhumda böyle! Bu gelinlik gibi sizin eseriniz çamurlu yırtık eski! Ağlayarak yere çöktüm ah.. Alparslan hızla yanıma gelerek beni kucağına aldı. Odama götürdü.
Git.
Nereye?
Yalnız bırak beni Alparslan lütfen. Yalnız kalmaya ihtiyacım var yaşlar yanağımdan hızla akarken yatağın örtüsünü açtım. Ve yattım. Alparslan yanıma geldi.
Belime attığı eliyle irkildim ama ses etmedim. Sesim çıkar mıydı bilmiyorum.
Saçımla oynamaya başladı. Kulağıma doğru eğilerek sen ne kadar git dersen de ben hep sana gelirim. Sensiz yaşayamam nefes alamam. Söz aynı Gelinlikten bulacam.
İ-istemiyorum.

🥀

Sabah ezanı okunduğunda biz yine aynı pozisyondaydık ne Alparslan uyumuştu ne ben. Ben ağlamıştım o da saçlarımı okşamıştı.

Kapı çalındığında bizden ses çıkmadı. İçeri giren kişi. Sessiz bir şekilde uyuyor mu? Diye sordu.
Sabaha kadar ağladı. Göz kırpmadan biran.

Diyen Alparslan İn yorgun sesi kulaklarıma dolmuştu.

Tamam sen yalnız bırakma. Yanlış birşey yapmasın kahvaltıya gelmezseniz ben birşeyler yollarım  size.

Sağol yenge.

Kapının kapanma sesini duydum.

Kalkalım mı Lavinyam. Kahvaltıya inelim mi?

...

Peki gitmeyelim. Ne yapalım dışarıya çıkalım mı?

....

Derin bir nefes alan Alparslan.

Lavinyam güzelim susma. Konuş beni böyle cezalandırma. Dayanamam be kadın. Senin sesin ilaç bana..

Ağlayarak Alparslan a döndüm.

Ca-ca-nım a-cı-yor.

Alparslan beni kendine çekerek sarıldı.

Acımasın. Senin canın hiç acımasın. Dayanamam.

Kapı çaldığında içeri yengem girdi. Hadi kahvaltınızı edin. Gücünüz olsun yarın düğününüz var.

Burukça gülümseyerek gelinin geliğinliği yok ki dedim.

Amcamın EmanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin