Hep yarınları bekledi bu insanlar, geldiğini hiçbir zaman fark etmediler
- Erdem BEYAZIT -Aman bize nasip olur inşallah
Boyuna da posuna da bin maşallah
Senden gelecek cefalara
Nazlara sözlere sazlara eyvallah...Beni alıp karakola getirmişlerdi. İfademi vermiştim. Alparslan bir an olsun yanımdan ayrılmamıştı. Avukatıma olan biteni en ince detayına kadar anlatmıştım.
En son bir polis memuru gelip serbest olduğumu karşı taraf suçlamayı geri çekti.
Alparslan yarım ağız gülümserken teşekkür etti polis memuruna.
Alparslan 'a bakarken "su alabilir misin?"
Alnımdan öpüp "hemen geliyorum" diyip gitti.
Etrafımdaki insanların koşuşturmasını izlerken karşıdan gelen Alparslan' ın annesiyle gerildim elim istem dışı karnıma giderken ayağa kalktım.
"ooo gelin hanım tehditle, hileyle hurdayla ifademi geri aldırttınız bana ama seninle işim bitmedi"
"bakın ben o gün size vurduğum için çok üzgünüm. Amacım sizi yaralamak değildi ki. Ben kendimi savundum bebeğimi korumak istedim"
O sırada koşarak Alparslan geldi beni hemen arkasına aldı "bak anne! Sana hala anne diyorum saygımdan. Ama sen hem karımın hem evladımın canına kast ettin suçluyken masum rolüne büründün. Ama sana son kez diyorum bu kızın ayağı takılıp düşse bile senden bilirim ona göre hal ve hareketlerine dikkat et"
Annesi el çırptı "aferin oğul aferin. Sende at anneni. Sende vur anana ne olacak. Şu kızı ailem diyip benimsemişsin seni 9 ay taşıyan ananı atmışsın"
Diyerek arkasına bakmadan gitti.
Gözlerim dolarken yaşlar akmaya başlamıştı bile gözümden. "Alparslan ben böyle olsun istemedim"
"şişş sen bunları düşünme lütfen"
"ama o senin annen onu atamazsın."
"biliyorum zaten elimi kolumu bağlayan da bu annem olması."
El ele karakoldan çıkarken Alparslan evden haber bekleyenleri bilgilendirdi.
Arabaya binerken" bizim evimize gidelim mi? " diye Alparslan 'a sordum.
" gidelim güzelim sen yeterki iste "
Evimize doğru giderken Alparslan uzanıp elimi tuttu. " lütfen canını sıkan şeyler düşünme küçüğüm bebeğimizi bizi düşün "
" olmuyor Alparslan yapamıyorum "
" bak ne dersin seninle şöyle güzel bir tatile çıkalım me dersin? "
Hafif bir kıkırtı kaçtı ağzımdan
"fındık ayı zamanı. Sonra amcam da bizi sonsuz tatile göndersin"
Alparslan da koca bi bir kahkaha atarken
"haklısın galiba torunu bile bizi kurtaramaz o zaman fındıkta sonra ne diyorsun gidelim mi"
"olur güzel olur hatta eğitim öğretim dönemi başlayana kadar gidip geliriz değil mi?"
"geliriz tabiki"
"O zaman süper olur"
"sen nereye gideceğimizi düşün nereye gitmek istersin"
"bilmem aslında şu dönem kapadokya gezileri meşhur oraya gitmeyi balona binmeyi çok heve ediyorum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amcamın Emaneti
ChickLitKaradenizin hırçınlığına inat sakin kimsesiz Lavinia. O ölüm çiçeği... Babası son zamanlarını yaşarken kızını aç kurtlar içinde güvendiği tek kişiye emanet edebilirdi. Alparslan Hancıoğlu.. Yiğenine... Lavinia abim dediği kuzeniyle kendini nikah mas...