Biliyorum duymak istediklerin
Bunlar değildi
O yüzden zafer saymıştım
Zamansız gidişini
Öyle ya sen ondokuzunda
Koca bir kadındın
Oysa ben seni tüm yalanlardan daha çok seviyordum.Amcamın üstüme yürümesiyle Alparslan beni konakta dışarı çıkarmıştı. Şimdi arabanın içinde yayla evine gidiyorduk. Direksiyonda ki ellerini sinirle sıkan Alparslan 'ı görünce ellerimi eline koydu . Anında gevşerken arabayı sağa çekti ve bana döndü. Elleriyle yüzümü kavrarken alnını alnıma dayandı " hiçbir şeye canını sıkma. Her şey senin istediğin gibi olacak! Sana yeminim olsun ki kendimi affettirmek için her şeyi yapacam"
Gözlerimden yaşlar akarken ellerimle yüzünü kavradım "biliyorum sen benim için her şeyi yaparsın. Bundan gram şüphem yok"
Yüzümü geri çekerken ona gülümsedim.
Hiçbir şey almadan yaylaya mı gideceğiz.Alparslan alnımdan öpüp "ben önceden planlamış olabilirim" diyip arabayı çalıştırdı. Bende susup yolları izlemeye başladım.
Araba hızla virajları geride bırakırken benimde midem bulanmıştı. Hızla Alparslan 'ın kolunu tutup sıktım. Bana bakarken "iyi misin küçüğüm"
Başımı hızla hayır anlamında sallarken arabayı kenara çekti ve hızla arabadan indim hızla yolun kenarında bir ağacın dibine öğürmeye başladım. Alparslan yanıma gelip sırtımı sıvazlıyor saçımı yüzümden çekiyordu.
Mide bulantı geçince zorla gülümseyerek Alparslan 'a baktım. Korkusu gözlerinden okunuyordu. "iyiyim bebeğimiz ben burdayım diyor" dedim.
Gülümsemesi yüzüne yayılınca elini tutup karnıma götürdüm. Elleriyle karnımı okşadı.
Beni arabaya doğru yönlendirmeden önce arabadan aldığı pet şişedeki suyu bana uzattı teşekkür ederek elinden alıp ağzımı çalkalayıp yüzüme su vurdum. Kendimi daha iyi hissedince arabaya geçtik.
Arabanın içinde ses olsun diye radyoyu açmıştım.
"canının çektiği bir şey var mı?"
Alparslan 'ın sorusuyla düşündüm biraz
"hayır şuan öyle bi durum olmadı bebeğimiz canı bir şey isteyecek kadar büyümedi sadece mide bulantısı baş dönmesi oluyor"Gülümseyerek eliyle karnımı tuttu "bebeğim demedim mi annende sen gibi kücücük anneyi yormak yok!"
Gülümseyerek elimi Alparslan 'ın elinin üzerine koydum "bir şey deme bebeğime babası mide bulantısı hiç bu kadar güzel olmamıştı"
Eliyle elimi tutup öptü "sizi yaratana kurban olsunlar be"
Gülümseyerek cama doğru baktım. Kafamı cama yaslayıp yolları izlemeye koyuldum.
🌸
Gözlerimi açtığımda yayla evindeydik. Karnımın gurultusuyla zorla ayağa kalktım üstüme şal alıp dışarı çıktım. Alparslan odun kırıyordu. Beni görünce gülümseyerek baktı "küçüğüm günaydın".
"günaydın ne kadar uyumuşum böyle. Beni taşıdığını bile hissetmedim"
Baltayı kenara koyup yanıma yürüdü "kusunca yorgun düştün herhalde"
Omuzlarımı silkip "herhalde"..
Karnım guruldayınca utanmıştım. "ben gidip bir şeyler hazırlayayım. Alışveriş yaptın mı"
Kafasını sallayınca arkamı dönüp eve girdim. Hızla mutfağa girdiğimde masanın üzerindeki piknik sepeti gözüme ilişti. İçini büyük bi merakla açtım. Gördüğümle sevinçten havalara uçacaktım. Dolmalar, sarmalar, börekler, poğaçalar kısacası sevdiğim her şey. Hızla ambalajlarından çıkarıp masaya düzdüm hızla bir çay suyu koydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amcamın Emaneti
ChickLitKaradenizin hırçınlığına inat sakin kimsesiz Lavinia. O ölüm çiçeği... Babası son zamanlarını yaşarken kızını aç kurtlar içinde güvendiği tek kişiye emanet edebilirdi. Alparslan Hancıoğlu.. Yiğenine... Lavinia abim dediği kuzeniyle kendini nikah mas...