Yatakta uzanmış bundan sonra hayatımın nasıl şekilleneceğini düşünüyordum. Ne yapsam. Artık tek kişilik bir hayatımda yoktu yalnız değildim. Bebeğim vardı yanımda. Yerimden doğrulup mutfağa geçtim. Kendime güzel bir kahvaltı hazırlamaya koyuldum. Canım kızarmış ekmek çekmişti. Kendime hazırladığım sofraya guuurla bakıp doldurduğum taze sıcak çayımdan bir yudum aldım ve kahvaltımı afiyetle yemeye koyuldum. Biraz sonra kapımın hızla vurulmasıyla elimdeki çayı masaya koyup hızla kapıya ilerledim. Kapı deliğinden Alper'i endişeli yüzünü görmemle içimde bir sıkıntı belirledi. Acaba Alparslan 'a bişey mi olmuştu? Sorumun cevabını öğrenmek için hızla kilitledim kapıyı açtım.
"Alper? Ne oldu?"
Alper derin derin nefesler içine çekerken "yenge acil benimle gelmen lazım konak karıştı."
Kaşlarım çatılırken "ne demek konak karıştı? Bekle burda üstüme bişey alıp geliyorum" Alper başını sallayınca hızla odama geçip dolabimdan rahat bir elbise ve bağcıklı spor ayakkabı giydim üstüme de hırka alıp çıktım.
Alperi gördüğümde telefonda konuşuyordu beni görünce hızla arabaya doğru yol aldı. Arabayı açıp içine bindiğimizde kemerleri taktık. İçim içimi yiyordu ne olmuştu acaba?"tamam abi dikkatlice geliyoruz" diyip kapatmıştı telefonu.
Alper'e hızla dönerek. "artık ne olduğunu anlatabilir misin?"
Alper "yenge bu sabah Nurdan babamın silahını alarak odaya kapandı illaki seni istiyormuş yoksa"
Gözlerine devam etmesi için bakıyordum. "yoksa? Ee Alper devam etsene!yoksa ne!
" yoksa kendini ve bebeği öldüreceğini söylüyor "
Gözlerim kocaman olurken elim hızla karnımdaki bebeğime gitti. Henüz karnım tam belli olmamışken bile onun oradaki varlığı beni rahatlatırken bir anne nasıl olurda bebeğini böyle bir duruma malzeme yapabilirdi?
" ne demek kendini öldürecekmiş? Hem beni niye istiyor?"
Alper omuzlarını silkti "valla yenge bilmiyorum abim kapıyı kırdı ama silahı dayamış kafasına illa Lavinya gelsin diyor! Sana anlatacakları varmış!"
Aklıma gelenlerle korkum artarken "durdur arabayı!" diye bağırdım. Alper hızla arabayı durdururken kapıyı açtığım gibi koşmaya başladım.
Alper arkamdan gelirken "yenge dur! Abim sana bişey olmasına asla izin vermez dur"
"hayır hayır bebeğime zarar verecekler izin veremem bunlar hep oyun" koşmaya devam ederken Alper de arkamdan geliyordu.
Alper anladığım kadarıyla Alparslan 'ı aramıştı. "abi! Abi yengem kaçıyor. Nurdan' ın ona zarar vereceğini düşünüyor anlamadım ki birden koşmaya başladı!!"
Hızım gittikçe düşüyordu. Ama bebeğim için koşmalıydım. Daha ne kadar zarar vereceklerdi bize. Ama hayır bebeğim canım pahasına da olsa seni koruyacağım! Sana söz. Ormanın içine dalarken Alper de benim peşimdeydi.
Ayağım çalılıklara takılıp düşeceğim anda Alper tutmuştu beni.
Kollarından kaçmaya çalışırken daha sıkı tutuyordu.
"bırak beni Alper lütfen bırak gideyim. Öldürecek beni de bebeğimide öldürecek o yüzden istiyor beni"
Kollarında ne kadar çırpınsamda nafileydi Alper beni bırakmıyordu. Telefonu çalınca hızla açtı ve hoparlöre aldı.
Alparslan 'ın sesi kulaklarımı doldurdu "güzelim"
Gözlerimdeki durmayan yaş tekrar çoğaldı. İçli içli ağlamaya başlamıştım. "Alparslan sen nasıl bizi o kadının yanına getirtirsin ha! Elinde silah varken!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amcamın Emaneti
Chick-LitKaradenizin hırçınlığına inat sakin kimsesiz Lavinia. O ölüm çiçeği... Babası son zamanlarını yaşarken kızını aç kurtlar içinde güvendiği tek kişiye emanet edebilirdi. Alparslan Hancıoğlu.. Yiğenine... Lavinia abim dediği kuzeniyle kendini nikah mas...